Dil gerçekten bir mucizedir. Oysa insanlardan birçoğu mucizelere inanmaz. Bir kelime insanın zihninde belirgin veya flu imgeler var edebiliyorsa orada mucize var demektir.

İnsan kendi evreninin, kendi sisteminin, kendi dünyasının olduğunu müthiş ve güçlü kavramlarla anlatırken asla kendini koruyabileceği bir “hira” var etmez. Kesinlikle her insanın zaman zaman çekilebileceği bir Hira’sı olmalı. Çünkü anlamın açılışına müsait tek barınak mana aleminde yahut madde alemindeki “hira”dır.

Umudun tükenmesine şiddetle karşı çıkılmasını anlamak mümkün değil. Yitirilmemesinin gerekliliğinden bahsedilen bir şey nasıl insanın yanında olabilir ki her zaman? Ve ne kadar insan için bir merhem olur.

Sorular... Aslında hepsi bir cevaptır. Cevaplarsa sorudur.

Yalnızlık neden “insansızlık” olarak tanımlanır? Bu egoistçe bir tanım. Dünyayı sadece kendinin görmenin söylemi. Bitkisizliği ve hayvansızlığını da yalnızlığa dahil etmeliyiz.

Karşımızdaki insanın fikirlerine karşı çıkmak, onunla aynı düşünmenin diğer adıdır. Çünkü bize de karşı çıkan biri var demektir. Ve iki düş’ünce eşit şartlarda çatışıyorsa aynı yerden neşet ediyor demektir.

Hiçbir şey kesin ve keskin değil, insanda hep varolan bir öz vardır ama an'da bile değişir insan. Bazen farkında olmaz sadece...

Bilge kişi, nefret etmeyi fazla kullanmamalı. Nefret önemsemektir. Bunun yerine “yok saymak” olmalı onun intikamı. Zira yok sayılmaya tahammül etmek herkesin harcı değildir.

Zaman sana uymuyorsa, sen zamana uy. Bu söz bir kez daha okunmalı. Uy’mak Türkçe’de kavga çıkarmak, dalaşmak anlamını da içerir. Gözden kaçırılmamalı.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.