Saatinin ayarını bir türlü yapamayanlar yine zamanlarını şaşırmış durumda… Her geçen gün yeni bir velvele koparıyorlar. Bozuk saatler bile günde iki defa doğruyu gösterirken birileri bu meziyetten de son derece yoksun…
Alışageldiğimiz 28 Şubatı hatırlatan andıçlar ve Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının yanında geçtiğimiz haftanın dikkat çekici bir başka olayı TBMM’ye giden şapkalı kadınlar tartışmasıydı. Tartışmayı gündeme taşıyan gazetecilikten ümidini kesip Saatleri Ayarlama Enstitüsü olmaya çalışan bir gazeteydi.

Olay, dinleyici locası girişindeki polislerin, Meclis'e oturumları izlemek için gelip dinleyici locaya geçmek isteyen şapkalı hanımlara, şapkalarını çıkartmalarını istemesinden ibaret. Öncelikle belirtmek gerekir ki polisin bu tutumu gerek hukuki mevzuat açısından gerekse özgürlükler açısından son derece yanlıştır.


Zaman zaman TBMM’ye gidişimizde benzer tutumlarla bizler de karşılaşıyoruz. CMK görüşmeleri sırasında Baro başkanları ile Meclis’e gittiğimizde avukatların üzerinin aranamamasına dair yasal mevzuata rağmen sırayla herkesin üzeri arandı. Arama işleminin yasaya aykırı olduğu güvenlikteki polise söylendiğinde, “Burası Meclis…” cevabını almıştık.


Yasaların çıkarıldığı bir yerde yasalar çiğneniyordu. Oysa ki bir hukuk devletinde kişilerden önce idarenin yasalara uyması gerekiyordu. Peki, bu durum TBMM’nin ya da Meclis Başkanı’nın mı kusuru? Tabi ki değil. İktidar Parti grubunu ziyaretimizde bu durum, Birlik Başkanı tarafından dile getirildiğinde ilgililer bu durum için özür diledi.


Tüm baro başkanlarıyla dinleyici locasına geçilerek oturumların izleneceği ve benzer bir durumla karşılanılmaması için ricada bulunuldu. İlgililerin güvenliği telefonla aramasına rağmen dinleyici locasına geçiş sırasında tekrar üst araması yapılmak istendi. Durumdan haberdar bir milletvekili, Baro Başkanlarına locaya kadar eşlik ederek arama işini engellemiş oldu.


TBMM’ye bir başka gidişimde, girişteki polise avukatlık kimliğimi göstererek avukat olduğumu söylemem üzerine, Danıştay saldırısını yapan avukatı kastederek “Alparslan da avukattı” sözüne tepkiyle, “Bu meclisin başkanı da avukat” diye cevap vermiştim.


Anlaşılıyor ki Meclis’e ve dinleyici locasına girişte güvenlik kontrolünü yapanlar belki güvenlik kaygısından, belki biraz da işgüzarlıktan “Burası meclis” diyerek yasal mevzuatın dışına taşarak hareket ediyorlar. Elbette uygulamadaki bu tür yanlışlıklar düzeltilmelidir.


Hal böyle iken, şapkayla dinleyici locasına girmek isteyen kadınların durumunu bir gazete "TBMM'de türbanlı kadınların oturumu izlemesine izin verildi; şapkalı kadınlar dışarı çıkarıldı. İşte iktidarın Meclisi" şeklinde manşetine taşıdı.


“Farkında mısınız” şeklindeki reklamla hezeyan üreten, kendi karanlık korkularına korkuluk arayan söz konusu gazetenin maksatlı bu manşeti üzerinde biraz düşünmek gerekiyor.
Kişilerin din ve vicdan hürriyetini, kendi despot anlayışlarına kurban edenler özgürlüklerin ne kadar önemli olduğunu görmelidirler.

Yıllardır bu ülkede inancından dolayı başörtüsü takan kızların üniversitelerden atılması, ikinci sınıf insan muamelesine tabi tutulması karşısında alkış tutanlar mal bulmuş mağribi gibi saldırıyor.
Zarafet için şapka takanlar için istediği özgürlüğü, başörtüsü için çok görüyor. Kaldı ki biri inancın gereği, diğeri kişisel zevk…

Kendi dünyalarında yaşadıkları yüz yıl öncesine milletin saatinin de uyarlanacağını sanıyorlar. Sinekten yağ çıkararak despotizmin yemeğini pişirmeye çalışmaları nafile. Bu millet kimin ne olduğunu çok iyi tanıyor. Basın özgürlüğünü husumet doğurmaya tahvil eden bu tarz davranışlar şüphesiz sonuçsuz kalacaktır.
Şairin, “Bırak bozuk saatler yalan yanlış işlesin” dediği gibi, millet, akıl tutulmasına uğramışların saatini ileri geri almasıyla meşgul değil. 

Bu milletin saati gayet doğru işliyor.



Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.