Allah Resulü, Huneyn Gazvesi sonrasında ganimetleri taksim ederken ashaptan! biri (zü'l-huveysıra) işaret parmağını sallayarak, Peygamber Efendimize; “adil ol, adil; Senin adil davranmadığını görüyorum” diye itirazda bulunuyor. 
Peygamber Efendimiz boynunu bükerek sesin geldiği yöne doğru bakıyor. Buyurduğu sadece şu: “Ben de mi? Ben adil olmazsam daha kim adil olur?”

Burada dehşet bir psikoloji yatıyor.  Müthiş bir psikolojik eşik burası… 
Tam o esnada, -birkaç dakika içerisinde- gerçekleşen bu hadiseyi tahayyül edin. Hem “Şüphesiz, sen büyük bir ahlak üzeresin” ayeti ineli 15 yıldan fazla olmuşken. Efendimizin, bütün adaletiyle birçok sahabenin içinde ganimet taksimi yaptığı o an’ı…
Böyle bir durumda işaret parmağının kendinize doğru sallandığını farz edebilirsiniz. 
Küçümseme, umursamama, alaya alma, tehdit, kabalık, hoyratlık, büyüklenme, kurnazlık, hinlik… İşte parmak sallamanın alt metninde bunlar var. Belki daha fazlası… 
Ki işaret parmağı, insanın dilinden sonra ileri doğru uzanan ikinci dilidir. 

Kim hangi iyiliği yaparsa yapsın, kim hangi adaleti gözetirse gözetsin, kim hangi ahlakı kuşanırsa kuşansın Hazreti Peygamberin tozu bile ol(a)mayacak. O insanlığın da insanın da everestidir. (Bu hakikate teslim olamamak çok fena bir direniş)

Efendimiz bu dünyadan göçeli 1383 yıl olmuş. O kadar yıl sonra, gazve sonrasında gözlerini kısıp işaret parmağını efendimize doğru sallayan insanlar yeniden vücut buldu. Her yıl kutlanan ve adına kutlu doğum haftası denilen tarihler neozü’l-hüveysıra’lar türüyor. İnancını üstünde bir yük olarak taşıyanlar,  peygamberin doğum gününde pasta kesiyor, Kâbe maketleri yapıyor, alkışlarla Muhammed’in (O’na yalın halde Muhammed demek Müslümanlara yasaktır) doğum günlerini kutluyorlar… Bilinç Bile İlginç.

Bir ilçe müftülüğü tarafından organize edilen ku(r)tlu doğum akşamında-gecesinde-gündüzünde Kuran görünümlü pasta yapılmış. Oranın ileridinadamları ellerinde bıçakla Kuran şeklinde dizayn edilmiş pastayı kesiyor. Hepsinin yüzünde tam o zü’l-hüveysıra’nın kastettiği ifadeler... Üstelik tek örnek de o resim değil. Buna benzer binlerce eylem. Yüzlerce tutum… Hepsinde biçimsiz peygamberi aşma telaşı… İnsanı dehşete düşüren kaypak bir anma yarışı… (Daha orijinal şeyler bulun!!! Pasta çok batılı bir gösterge!!!)

Pasta, börek, çörek kesim faaliyetlerinin peygamberi anlatmak için bir fırsat olduğunu var saymak ise, dinin gölgesinde eğlendikten sonra din ağacına kibrit çalmak. O bet yüzlerindeki yarı ağarmış kılları, içindeki kirle büyüten “ilahiyatmilahiyat” adamlarının ve eşarbınıyanbağlayan boy-alımlı kadınların “iyikidoğdunmuhammetcim’e” varan nasipsizlikleri, rahmeti çekecek göğümüzden. Çok az kaldı. 

Yapılanlar bir vudu büyüsü… Kesilen kuru ve yaş pastalara, çörek otlu çöreklere bıçağı vurdukça, şah damarlarımızdan ve kalplerimizden efendimizi de asılıyorlar. (Hurma kütüğünün iniltisine inanmayanlar, kaba suret ve siretleriyle en yoka yerimizi deşiyor)
Kelamın buradan ötesine yetecek gücü yok. Sözün sütünün kesildiği bir çağdayız. Adı anılınca ellerimizi götürdüğümüz “Hüznün” katledilişini canlı canlı izliyoruz… 
 
En güzeli ayrık otlarının yedi yıl güneşte kalsa bile yeşerme kabiliyetlerini korumasını düşünmek. 
(Zü’l-hüveysıra yahut ibni mülcem’e benzeyen bütün yanlarını ve yönlerini yontanlara binlerce selam olsun) 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
İnancını üstünde bir yük olarak taşıyanlar 2015-04-27 08:38:53

hocam eline sağlık. i̇nşallah birgün inancımızın şerefiyle yaşayabiliriz