AŞAĞIDAKİ YAZI ŞUBAT 2007 TARİHİNDE YAZILMIŞ OLUP HALEN GÜNCELLİĞİNİ KORUMAKTADIR. 10 YILDA DEĞİŞMEYEN DURUMLARI HATIRLATMAK AMACIYLA PAYLAŞIYORUZ...
*******
Yeni bir yıla merhaba demekle, Türkiye açısından önem arz eden iki önemli konuya da merhaba demiş olmaktayız: Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Genel Seçim.
Her şeyin yerli yerine oturduğu yönetimlerde bu seçimler rutin bir şekilde kavgasız gürültüsüz biterken, fişin prize takılma ve çekilme vaktini bilmeyen, dünün kurak ve kıraç siyasetinde ayakları betona batmışcasına bekleyen ve günün siyasetini okuyamayan bir kısım muhalefet bizde ortalığı toz dumana katmak istiyor.
Hala, “Devekuşu Sendromu” yaşayanlar, doğrularla ve halkın değerleriyle yüzleşmek istemiyorlar.
Nehrin sularını tersine akıtmaya uğraşacaklarına suyu akışına bırakacak olsalar kendilerine de yol malum olacak. Denize, deryaya ulaşacaklar. Devlete erecekler.
Gerçek lider, toplumdaki karanlığı kaldırmak için ne halkını ne kendini yakar. Karanlığın kalbini delecek bir mum yakar. Oysa bizdeki muhalefet liderleri öyle mi?
İnsanların tartışmasız özelini oluşturan konuları tartışmaya açanlar, gerginlikten medet umanlar önceki seçimleri unutmuşa benziyor. Onlara, birilerinin “Bu silah geri teper” demesi lazım.
Millet iradesiyle sille tokat siyasetin treninden indirilenlerin “İndiririz ha!” tehditleri hiç eksik olmadı siyasetimizden.
Bir kısım muhalefetin yaptığı siyaset, pamuk helvasına benzeyen siyasettir. Birkaç saniyelik tat, ama kalıcı olan, fayda sağlayan hiçbir şey yok.
Siyaseti bilardo topu gibi başka yuvarlaklarla çar-pışmak olarak görenler yanıldıklarını bir türlü anlamak istemiyorlar. Onlar bu minval üzereyken halk da onları istemiyor.
Unuttukları bir şey var: Millet bu tarz siyasetin bezirganlarını meclisine yaklaştırmıyor.
İnsan ilişkileri doğa yasaları gibi değil. Zamanla değişiyor. Olması gerekene doğru gelişiyor.
Türkiye’yi bugüne kadar beş yıl yönetmeyi beceremeyenler, veryansın ediyor.
“Erken seçim” istekleri, “Cumhurbaşkanını halk seç-sin” talepleri suya yazı yazmaktır.
Sanki erken seçim olsa, Cumhurbaşkanını halk seçse sonuç değişecek.
Lüzumsuz bir şekilde kuru yerde ateş yakanların yanında bir de oy kullanmak dışında siyaseti bilmeyenlerin ateşe gazyağı döküşleri var. İnanıyorum ki bir gün gelecek birer gülmece kahramanı olarak hatırlanacaklar ve Hukuk Fakültelerinde “Göle maya çalma”nın muadili olarak okutulacaklardır.
Anlaşılıyor ki, Cumhurbaşkanı seçimine kadar muh-temel çok şey daha söylenecek ve hiçbir şey bulunamazsa, iktidarın adaylarından “ağzıyla kuş tutma” ve “şapkadan tavşan çıkarma” ön şartları ileri sürülecektir. Hatta tutula-cak kuşun devekuşu, şapkanın da altı delik olma şartı getirilerek iş biraz daha yokuşa sürülebilir.
Tüm bu çabalar boşuna. Bu gerilimden yıldırım çıkmaz.
Hakikat yola çıkmıştır ve vakti zamanında hedefine ulaşacaktır.
Hakikat yola çıkmıştır ve vakti zamanında hedefine ulaşacaktır.
