Çorum, Anadolu’nun tam ortasında kurulmuş, kadim medeniyetlere beşiklik etmiş bir şehir. Bağrını kuzeyden, güneyden, doğudan, batıdan gelen herkese açmış, bir ana şefkatiyle kucaklamış bir Anadolu cenneti…

Ama Çorum yıllarca farklı görülmüş, mahrumiyetin şehri zannedilmiş ve bir menfa oluvermiş. Belki yeni kuşak okurlarımız “menfa” de ne demek diyebilir. Haklılar da… Maalesef kuşaklar arasına örülen duvarlar insanları birbirlerine karşı sağır durumuna düşürdü. Neyse bu bahsi hiç açmadan konumuza dönelim. Menfa; sürgün yeri demektir. Rejime veya mevcut iktidara muhalefet eden Çorumluyu bile Çorum’a sürgün eden bir zihniyet vardı. Zira meşhur darbı meseldeki Fizan, Rodos, Girit gibi yerler elimizden çıkınca genellikle okumuş yazmış kesiminden muhalifler Anadolu’nun bu müşfik şehri Çorum’a da sürülüyordu. Kemal Tahir, Abidin Dino, Refik Halid Karay, Ref’i Cevat Ulunay ve diğerleri gibi…

Bu isimler burada yaşarken en güzel eserlerini vermek için fırsat ve zaman buldular. Dahası Çorum sayesinde Anadolu insanını tanıdılar. Onun mütevazı hayatını yakından müşahede ettiler. Buranın saklı gerçeklerini, güzelliklerini, insan sevgisini iliklerine kadar hissettiler. İşte Edebiyatta Çorum böylece doğuverdi onların satırlarında…

Madalyonun diğer kısmına gelince orası biraz fulü idi… Yani Çorum’da Edebiyat kısmı biraz sisler arkasında kalmıştı. Allah Allah neden sisler arkasında kalsın diyebilirsiniz. Ancak gerçekten de sisler ardındaydı. Çorum’un Edebiyatçıları öyle uluorta “ben şairim, ben yazarım” demezlerdi. Eserlerini kıyı köşe saklarlardı. Zordu bu memlekette yazar olmak, şair olmak, ozan olmak…

 Hani belki de yıllarca okumuş takımından sürgün edileri gâh hapishanelerinde, gâh mahallelerinde, gâh ilçelerinde misafir etmekten dolayı belki bilinçaltlarında “bu okuryazar takımı muzır oluyor” fikri mi hâsıl olmuştu bilinmez. Ya da bu işler boş işlerler miydi? Bu, ellerinde saz, dillerinde söz dolaşan şairler, ozanlar “aylak adamlar” olarak mı görülürdü? Ya da ayıplanır mıydı? Kimi defterlerde, kimi gazete sütunlarında saklı kaldı yazılanlar.

Çorum taşraydı bir kere. Öyle kitap basmak, bastırmak kolay da değildi aslında… Sahi bu taşra da neydi? TDK lügatinde taşra için, “Bir ülkede başşehir veya diğer önemli şehirler dışında kalan yerler, dışarlık” denilmiş. Yani İstanbul ve Ankara dışında kalmış bir şehirdi burası. Edebiyatın kalbi İstanbul’da atıyor, sesi Ankara’dan geliyordu. Çorum çook uzaktı. Hemen itiraz etmeyin “Ankara aha şurası” diye… Gözden uzak olan gönülden de uzak oluyor. Uzaktık işte…

Bakmayın radyolarda, televizyonlarda bir dönem Bedia Akartürk “Gayri Dayanamam Ben Bu Hasrete” diye ünlese de, Ahmet Sezgin “Şu Uzun Gecenin Gezesi Olsam” türküsündeki “Çorum’da bir evin bacası olsam” sözlerinin bile değiştirildiği türkümüzü söylese de, hemşehrimiz Fazıl Hayati Çorbacıoğlu’nun oyunları radyolarda oynansa da taşralıydık, gözden ve gönülden uzaktık işte.

Ama her şeye rağmen Abdulkadir Ozulu, Atilla Lâçin, Dr. Rıfat Patır, Ümit Uzel gibi bir avuç fedai ortaya çıkmış, unutulmaya yüz tutan hatıraları kayda geçirmek için canhıraş uğraşıyorlar. Ethem Erkoç, Bahri Güven, Muzaffer Gündoğar, İbrahim Gösterir, Hasan Korkmaz, Erdal Şahin, Kenan Yaşar, Metin Demirci, Selahattin Aydemir, Zülal Kaya, Şahin Örgel gibi isimler kalem oynatıyorlar ha bire. Mustafa Tütüncü, Eşref Ertekin, İhsan Sabuncuoğlu, Abdullah Ercan, Galip Hamza Berkay, Paşa Çeten, Sermet Sami Uysal ve diğerleri gibi kimileri de göçüp gitmişti bu âlemden geride yazdıkları üç beş satırı bırakarak…

Hayatta olanlar dilimin ucuna gelip giden ama yazmaktan imtina ettiğim meşhur darbı meseli bile bile yazıyorlar hala… Fakat artık bir şeyler değişiyor mu ne?

Bizim evin yazarları, şairleri aranıp sorulmaya başlanmış. Hem de bu işin ilmini yapan şehrimizin nadide çiçeği, en güzide kurumu Hitit Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından…

“Çorum İçin Bir Projem Var” başlığı altında Çorum Belediyesi ile Çorum Hitit üniversitesi arasında, Çorum Belediyesi görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda araştırma projeleri, yüksek lisans ve doktora tezlerinin ortak hizmet projesi kapsamında yürütülmesi için iki kurum arasında 06.07.2014 tarihinde imzalanan protokol gereği… Projenin adı “Çorum’da Edebiyat, Edebiyatta Çorum”… Proje, kıymetli Hocamız Prof. Dr. Meral Demiryürek’e ait.

Geçtiğimiz Cuma günü Belediye Başkan Yardımcımız Turhan Candan başkanlığındaki resmi bir heyet ve Çorumlu yazar ve şairlerimizin hazır bulunduğu bir toplantıda bizzat Meral Demiryürek Hocamızın sunumuyla proje tanıtımı yapıldı.

Evet sis perdesini aralayan Hocamız ortaya güzel ve hacimli bir eser çıkarmış. Zaman zaman katkıda bulunma bahtiyarlığına erdiğim bu eseri merakla bekliyorum. Projenin adı “Çorum’da Edebiyat, Edebiyatta Çorum” olunca işin zorluğu ve kapsamı da anlaşılıyor. Gerçekleşmesi de uzun ve meşakkatli olsa da meşhur Mecelle hükmünce “Meşakkat, teysiri (kolaylığı) celb eder.” Diyoruz.

Bu proje için üç yılını harcayan Hocamıza teşekkür etmek bizim için bir borçtur. Yakinen tanımaktan gurur duyduğum Prof. Dr. Meral Demiryürek Hocamız Çorum’a geldiği altı yıl içinde yaptığı paneller, konferanslar, yayınlar ile birçok başarılı çalışmaya imza attı. Kendisine müteşekkiriz.

Kıymetli Rektörümüz Prof. Dr. Reha Metin Alkan’ın da yönetimi ile Üniversitemiz şehirle bütünleşerek ileriye doğru emin adımlarla yürüyor. Bu kıymetli ekibi oluşturduğu, onlara destek olduğu için Rektör Hocamıza da çok teşekkür ediyoruz. 

Son olarak her türlü kültürel faaliyette en büyük desteği veren Çorum Belediyesine, Başkanımız Zeki Gül’e ve onun şahsında fedakâr personeline teşekkür ediyoruz.

Kimse bu teşekkürleri okuyunca burun kıvırmasın. Zira marifet iltifata tabidir, iltifatsız marifet zayidir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner165