Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Çorum Tabip Odası tarafından ortaklaşa düzenlenen “Hasta ile İletişim ve Şiddet, Eş ve Çocuklarla İletişim” isimli sempozyum Rektörlük Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Sempozyuma Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mete Dolapçı, Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ece Yazla, Tabip Odası Başkanı Dr. Mustafa Azak, Uzm. Dr. Timur Harzadin ile Kamu Sen İl Temsilcisi M. Fatih Gök katıldı.

Tabip Odası Başkanı Dr. Mustafa Azak açılış konuşmasında, Tabip Odasına seçildikleri günden beri gerçekleştirdikleri ziyaretler sonucunda, hekimler için yapabilecekleri konusunda fikir alışverişinde bulunduklarını ve bu çalışmalar neticesinde Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi ev sahipliğinde bu organizasyonu gerçekleştirdiklerini belirtti. Azak, Toplumda çatışma kültürünün bertaraf edilmesi, şiddetin önlenmesi, sevgi ve saygının hüküm sürmesi için her bir kimsenin önemli görevleri olduğunu ve sempozyumun katacağı bilginin bu konuda önem arz ettiğini sözlerine ekledi.

Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mete Dolapçı ise konuşmasında, Tıp Fakültelerinin sağlık hizmeti verme sorumluluğu yanında eğitim sorumluluğu da olduğunu ve gerçekleştirdiği bilimsel faaliyetlerin sayısında büyük artış görüldüğünü ifade ederek Tabip Odası gibi sivil toplum kuruluşları ile ortak faaliyetlere devam edeceklerini vurguladı.

Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ece Yazla, ‘Hasta ile İletişim ve Şiddet’ konulu sunum gerçekleştirildi. Farklı ülkelerde bu konuda yapılan araştırmalar sonucunda, sağlık çalışanlarının fiziksel ve sözel şiddete maruz kalma sıklığının diğer meslek gruplarına göre yaklaşık 16 kat yüksek olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Yazla, şiddet olaylarının en önemli sebeplerinden birinin iletişim konusundaki yetersizlikler olduğunu ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Yazla, iletişimin bir yetenek olmadığını, tıpkı fizik muayene gibi öğrenilmesi gereken teknik bir konu olduğuna ve doğru iletişimle bu sorunların azaltılabileceğine dikkat çekti. Sağlık personeli ve hasta arasındaki iletişimin ideal olabilmesi için, sağlık personelinin bu teknikleri bilmesi ve doğru uygulaması yanında, muayeneye ayrılan sürenin kısıtlılığı, tedavi uygulanan mekanların konfor ve güvenliği, sağlık çalışanlarının yoğun iş temposu gibi birtakım engellerin de kontrol altına alınmasının gerekli olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Yazla, hekimlerin tüm zorlu koşullara rağmen daha iyi hizmet verebilmek için yoğun çaba harcadıklarını, doğru iletişim tekniklerini öğrenmenin ve hasta ile empati kurulduğunun hastalara hissettirilmesi konusunda kendilerine yardımcı olabileceğini söyleyerek konuşmasını bitirdi.

‘Eş ve Çocuklarla İletişim’ konulu sunumu yapan Uzm. Dr. Timur Harzadin ise, Çiftlerin mutlu ve uyumlu olabilmeleri için öncelikle sağlıklı bir iletişim gerektiğini, çatışmanın da birçok yönüyle yararlı bir davranış olduğunu, önemli olanın eşler arasındaki çatışmanın ele alınış şekli ve doğru şekilde çözülmesi için çaba harcanılması gerektiğini dile getirdi. Uzm. Dr. Harzadin, çiftleri birbirlerine en çok yaklaştıran alanların ortak zevk ve hedefler olduğunu vurguladı. Anne ve baba ilişkisinin sağlıklı olduğu aile ortamında çocukların da daha özerk ve bağımsız bir kişilik geliştirdiğini, aksi durumlarda ise çocukların da büyüyüp hayata atıldıklarında birçok ruhsal sorunun ortaya çıktığını belirtti. Harzadin, anne ve babalara iyi bir dinleyici olmak, hoşgörü ve koruyuculuğun dozunu doğru ayarlamak konusunda tavsiye ve uyarılarda bulundu.

Programın sonunda Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mete Dolapçı, Yrd. Doç. Dr. Ece Yazla ile Uzm. Dr. Timur Harzadin’e sunumlarından ve emeği geçen herkese teşekkür etti.