MUSTAFA DEMİRER/HABER-YORUM

Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, aylık birim tanıtım toplantılarına Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün çalışmalarını anlatarak devam etti.

Külcü’nün bu ayki toplantısı Park Bahçeler Müdürlüğü bahçesinin yemyeşil çimleri, rengârenk çiçekleri, kuş cıvıltıları ve su havuzundan yükselen kurbağa sesleri eşliğinde gerçekleşti.

Toplantı masasının vitrinine birimden sorumlu başkan yardımcısı, birim yöneticileri, teknik personelin yanı sıra, temsilen iki park-bahçe işçisi oturdu.

Başkan Külcü, yeşil çizgili gömlek ve yine benzer tonlarda ceketiyle toplantı konseptine uygun giyinme tarzını sürdürdü.

Sorularla beraber yaklaşık iki saat süren Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün çalışmalarının özetlendiği toplantının sonunda yemeğe geçilmeden hemen önce sorularımızı sorduk, Başkan Külcü de cevapladı.

İşte o sorular ve cevapları:

SORU: 2009’da siz görevi devraldıktan sonra yenilenen parklarda yeşilin ve toprak zeminin azalarak betonlaşmanın arttığı eleştirileri ve algısı oluştu. Bu durum mimari projelerden mi kaynaklanıyor, yoksa algı gerçek mi?

CEVAP: Hiçbir parkımızda proje mimarisi dışında sert zemin (Külcü betonlaşma yerine sert zemin ifadesini kullandı) kullanmadık. Hatta projeyi hazırlayanların sert zemin oranını daha fazla daralttık. Parkların betonlaştığı iddiası algıyla ilgili bir durum. Hatırladığım kadarıyla siz Adil Candemir Parkı’nda eskisine göre yeşil alan ve toprak zeminin azaldığını yazmıştınız. Daha sonra yeşil alanın arttığını belirterek ‘yanılmışım’ diye yazdınız. Algı farklı oluyor ama, toprak ve yeşil zeminde azalma değil, artış var. (Toplantı bitiminde sayın Başkana, bu konuda yanıldığımı yazmadığımı, söz konusu parkta yeşil alanın azalarak betonlaşmanın arttığına dair vatandaş eleştirisinin olduğunu hatırlattım. Külcü de geçmişte yaptığı itirazda Adil Candemir’de yeşil alan m2’sinin arttığını ifade etmişti. Daha sonraki gelişmeler üzerine parkta yeşil oranının eskiye göre yükseldiğini aktarmıştık.)

SORU: Çorum’da park ve bahçelerle ilgili değişim vatandaş olarak pek tabi bizi de memnun ediyor. Gazeteci olarak biz de vatandaşlardan olumlu karşılık alıyoruz. Ancak parkların işletmeye açılırken kiralama bedelleri yüksek tutuluyor. İhale usulünde açık artırmayla kira bedelleri daha fazla yükseliyor. Bu durum maliyetleri artırdığından dar gelirli vatandaşın cebine olumsuz yansıyor. Her fırsatta ‘sosyal belediyecilik’ vurgusu yapıyorsunuz. Parkları işletmeye verirken belediyenin kâr etmesini mi önceliyorsunuz? Kira bedelleri düşük olsa, işletmeye açılan parka gelen dar gelirli vatandaş daha ucuz ve kaliteli ürün tüketse iyi olmaz mı?

CEVAP: Mustafa Bey’le bu konuda anlaşamıyoruz. Sosyal belediyecilik var, sosyalist belediyecilik var. Sosyalist anlayışta devlet vatandaşa yiyeceği kadar ekmek, oturacağı bir mekan, belirli bir gelir sağlar. Sosyal belediyecilik çok daha farklı.

İşletmeye verdiğimiz parkların muhammen bedelleri yüksel değil. İhalede açık artırma yapılıyor, fiyat yükseliyor. Yükselen kira bedelleri işletmecinin kâr marjını düşürüyor. Çay fiyatına yansıtılmıyor. Çünkü belediye olarak çay fiyatını da biz belirliyoruz. İhale şartlarından dolayı fiyat yükselebiliyor. Ama çay fiyatı yükselmiyor. Bizim belediye olarak parklardan kâr etme düşüncemiz yok. Kendileri yani işletmeciler haliyle kâr oranını düşürüyor. Örneğin, 15 Temmuz Hürriyet Parkı’na harcadığımız parayı işletmecinin kira bedeli ile karşılasak 20 sene sonra geri alabiliyoruz. Bu parka yıllara sair yine bakım ve  tadilat yapılacaktır.

SORU: Son zamanlarda parklardaki lale ve sümbüller kimin fikri? Vatandaşın oldukça hoşuna gitti. 

CEVAP: Her hafta sonu Cuma günleri öğleden sonra toplantı yapıyoruz. Arkadaşlar fikirlerini ortaya sürüyor. Bu fikirlerden bir sonuç çıkıyor. Bazı projeleri değerlendiriyoruz. Lale ve sümbül fikri de böyle doğdu.