Çorum İnsani Değerler Platformu üyesi Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri yaşanan darbe girişimi sonunda başlattıkları teşekkür ziyaretlerine Milliyetçi Hareket Partisi Çorum İl Başkanlığı ile devam etti.
STK temsilcileri, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Milliyetçi Hareket Partisi Çorum teşkilatlarının demokrasi nöbetlerine vermiş olduğu destekten dolayı İl Başkanı Mehmet Akif Aras ve yönetimine teşekkür etti.
İnsani Değerler Platform dönem sözcüsü Zekin Kanbur, 15 Temmuz’da FETÖ terör örgütü üyeleri tarafından yapılan ve başarısız olan darbe girişimi için geçmiş olsun dileklerini sundu.
Kanbur, ‘Aynı Bahçenin Çiçekleriyiz’
Bu süreçte siyasi parti temsilcilerinin vermiş oldukları birlik ve beraberlik mesajlarına İnsani Değerler Platformu olarak canı gönülden katıldıklarını söyleyen Kanbur, “ Bu ülkede yaşayan insanlar olarak her ne kadar da ayrı düşüncelere hizmet edilse de, bizlerin bir bahçenin çiçekleri olduğumuzu bir daha meydanlarda yaşayarak görmüş olduk” dedi.
Aşkın, ‘Bizim İnsanımız Bir Eliyle Rabia, Diğer Eliyle Bozkurt İşareti Yaptı’
Ziyaret sırasında konuşan Cihannuma İl Temsilcisi Halil İbrahim Aşgın, 15 Temmuz’da yapılan darbe girişimi sırasında Ülkücülerin vatanseverliliklerini meydanlara inerek gösterdiğini söyledi.
Meydanlarda ki insanların bir eliyle Rabia, diğer eliyle Bozkurt işareti yaptıklarını belirten Aşgın, bu ülkede yaşayan namuslu insanların birlikte hareket etmek zorunda olduğunun altını çizdi.
Aşgın, mukaddesat duygularına sahip çıkma konusunda bütün siyasi görüşlerin meydanlarda birlikte hareket ettiğini kaydetti.
Aras, ‘Darbeciler Bizlerin Ezeli ve Ebedi Düşmanlarıdır’
15 Temmuz askeri darbe girişimi bertaraf edilmişse de, yankı ve artçı sarsıntıları hız kesmeden, hatta artan oran ve kıvamda devam ettiğini belirten MHP İl Başkanı Mehmet Akif Aras, “Milletimiz varlığına biçilen kefeni son anda yırtıp atmıştır. 15 Temmuz gecesi, aziz vatanın tepesinde kanunsuz uçak uçurup helikopter gezdirenler Haçlı işbirlikçisidir, küresel vahşet projelerinin içimize kadar uzanmış maşalarıdır. Bu maşaları tutan eller kirlidir, kanlıdır ve hepsi Türklüğün de, Müslümanlığın da ezeli ve ebedi düşmanlarıdır” dedi.
Aras, konuşmasına şöyle devam etti;
“Erzurumlu Vaiz Türkiye düşmanlığı konusunda eğitilmiştir. Şakirtler maklube yiyerek, ışık evleri ismiyle açılan karanlık meskenlerde örgütlenerek melanet gergefinde vatana ihaneti dokumuşlardır.
Bu bir kuşatma harekâtıdır. Kaleyi içten çökertme hazırlığıdır. Ülkemizle hesabı olan, Türk milletinin tarihsel kimliğinden rahatsız olan çevrelerin hesabıdır. Teröristbaşı Gülen’i koz olarak ellerinde tutmuşlar, sözde bir dini grup ve cemaatten şiddetli bomba imal etmişlerdir.
Paralel devlet yapılanması, Türkiye Cumhuriyeti’ne PKK kadar ağır darbe vurmaya cüret eden bir yapılanmadır. Milletimize husumet duyan batıl niyetlerin kolları arasında beslenmiştir. Melun ve iğrenç bir şebekedir. Bunlar devleti ele geçirip tüm güvenlik kilitlerini kırarak Türkiye’yi parçalamayı amaçlamışlardır.
OHAL ANAYASAL BİR TEDBİRDİR
Bu nedenle toplumsal huzurun temini, asayişin sağlanması maksadıyla devletin elini güçlendirmek, olağan dışı şartlara olağanüstü yönetim modeliyle karşılık vermek pek tabii şarttır, doğaldır.
Bizim anlayışımıza göre OHAL millete karşı alınmış bir karar değil, tam tersine millete pusu kuran, devlete ağır zayiat vermek isteyen odaklara karşı güvence, anayasal bir tedbirdir.
YARGILANIRKEN MASUMLARIN HAKKI GASP EDİLMEMELİ
Öncelikle ve ilk olarak, askeri ve sivil bürokraside toplu görevden almalar yapılırken, kesinlikle sağlam delil ve belgelere dayanmak esas olmalıdır.
Paralel devlet yapılanmasının tüm unsurları tespit edilmeli, her yönüyle analiz edilerek araştırılmalı ve hepsi birden adaletin önüne çıkarılmalıdır.
Bu yapılıyorken, masumların hakkını gasp etmek, suçsuz günahsız insanımızı mağdur etmek en az terör örgütünün zalimliği kadar tehlikelidir.
Aldığımız yoğun şikayet ve eleştiriler, vatanını ve milletini canından aziz bilen kardeşlerimizin de FETÖ terör örgütüyle aynı kategoride ele alındığı yönündedir.
Ancak sadakat öne çekilmeden, millet ve vatan sevgisi hak ettiği ödülü almadan Türkiye’nin istikbalini kurtarması bize göre imkansızdır.
CIA PARMAGI KAYGI VERICI
FETÖ’cülerin hain teşebbüsünün dış bağlantıları konusunda yaygın söylenti ve yorumlar medyada geniş yer tutmakta, yavaş yavaş deşifre olmaktadır. Bu darbe sürecinin arkasında CIA’nın olduğu iddiaları yoğunlaşmaktadır.
ISAF Komutanı bir ABD’li generalin FETÖ darbe girişimini hazırlayan ve yönetenler arasında bulunduğu dillendirilmektedir.
Bu ABD’linin 15 Temmuz öncesinde, Türkiye’ye 2 defa gizlice geldiği, Erzurum ve Adana İncirlik Üssü’nde sır dolu görüşmeler yaptığı konuşulmaktadır.
Şayet iddialar doğruysa, yani hainlerin ardında CIA ve Pentagon duruyorsa, karşımızda çok ciddi bir sorun var demektir. Ve ABD bunun altından kalkamayacaktır.
Yakın tarihimizde görülen askeri darbelerin dış tazyik ve destekle mesafe alıp cüret kazandığı hepinizin malumudur.
ABD, 15 Temmuz’un içindeyse ve İncirlik üzerinden devreye girmiş ise, bunun doğal sonucu olarak iki ülke arasındaki dostluk ve müttefiklik ilişkisi vahim düzeyde hasar görecektir.
Bu demektir ki, ABD ve küresel güç merkezleri Türkiye’yi iç savaşa sürüklemeyi planlamaktadır. Suriye’nin kabus atmosferi Türkiye’ye kaydırılmak, yıkım ve parçalanmanın vasat bulması dayatılmaktadır.
BU BİRLİK RUHU KORUNMALI, CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN KUCAKLAYICI OLMALI
İster FETÖ, ister kanlı işbirlikçisi PKK/PYD, isterse de aynı karanlık yolun yolcusu IŞİD olsun, Türkiye’yi geçemeyecekler, Türk milletini yenemeyeceklerdir.
Türkiye zalimlere yem olamayacak kadar kudretlidir. Bir olalım, Türkiye’nin milli dava ve istiklaline bağlı kalalım
Cumhurbaşkanı artık derleyici, dengeliyici, toparlayıcı olsun ve birleştirici mesajlarla üstlendiği görevi yerine getirsin.
Başbakan ve hükümeti de ayrım gözetmeksizin herkesi kucaklasın ve unutmasınlar ki, hainlere karşı aynı siperdeyiz, aynı gemideyiz, aynı çizgideyiz.
Türkiye yaşayacak, geleceğin aydınlığına hızla ulaşacaktır.
Vatan, bayrak ve mukaddesat ortak paydasında Türkiye’nin namus ve haysiyetini cihana savunmak hepimizin milli görevi, ecdada da manevi borcudur.
Milliyetçi Hareket Partisi de bu uğurda hissesine şehadet düşse bile, buna seve seve baş göz üstüne diyecek, gereğini yapacak atılganlığı ve fedakârlığı şartsız gösterecektir.”
Son Güncelleme: 28.07.2016 16:21
