Umut Radyo sahipleri Meltem-Uğur Çınar çifti bu yılda Hacı Bektaş-ı Veli Anma törenlerinin resmi sunucusu oldu. Nevşehir’in Hacı Bektaş İlçesinde Kültür ve Turizm Bakanlığınca 52’ncisi düzenlenen törenler panel, sergi, açılış ve konferans programları ile üç gün devam etti.

Çınar çiftinin dört yıldır başarı ile sunduğu anma törenlerinin birinci günü Çilehane mevkiinde Kemal Kılıçdaroğlu Kültür ve Kongre merkezinde yapıldı. Törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan ve çok sayıda CHP’li milletvekili ve belediye başkanları katıldı.

Dünyanın en önemli Alevi Bektaşi inanç merkezi konumundaki Hacıbektaş ilçesini ziyaret edenler, Hacı Bektaş Veli’nin türbesinden sonra kültür merkezinde bir araya geldi. Hava sıcaklığı nedeniyle ileri saate ertelenerek kaydırılan etkinlik, saygı duruşu ile başladı.

Bu yıl Hacı Bektaşı Veli Dostluk ve Barış Ödülü’nü alan Prof. Dr. Çetin Yetkin’e ödülünü CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu verdi. Kılıçdaroğlu, törende yaptığı konuşmada, dün Bingöl’de bugün Kars’ta hayatını kaybeden şehitlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi. Kılıçdaroğlu, "Barışla, adaletle, özgürlükle eş anlama gelmesi gereken Anadolu ne yazık ki, sönen ocaklar, gözyaşı döken analar, evlat acısı çeken babalarla anılır hale geldi. Biz teröre ve şiddete asla geçit vermemeliyiz. Biz barış diyeceğiz, insanlık diyeceğiz, birlikte huzur içinde yaşamak diyeceğiz. Herşeyden önce Türkiye diyeceğiz. Biz buraya sadece velilerimizi anmaya ve onlara şükranlarımızı sunmaya gelmedik. Biz onları anlamaya, onları birazcık olsun rehber edinmeye geldik. Veliler Allah dostudur. Hacı Bektaş Veli’nin öğretilerine bugün her zamankinden daha çok ihtiyacımız var" dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Hünkar Hacı Bektaşı Veli, ‘Oturduğun yeri pak et, lokmanı hak et’ diyor. Bizler, ülkemize, dünyamıza bakıp, ‘Aman bana ne’ diyemeyiz. Bizler bölgemizi ve dünyamızı yaşanabilir bir hale getirirsek, yediğimiz lokmayı hak ederiz. Bölgemizde ateşten bir çember var. Her yerde kan, gözyaşı ve savaş var. Özellikle İslam ülkelerinde kan ve gözyaşı devam ediyor. İslam ülkelerinde servetin üstünde yoksulluk var. Pek çok bilim insanı yetiştiren İslam coğrafyasında her 4 kişiden biri okuryazar değil. Bugün birileri İslam adına cinayetler işliyor, işkenceler yapıyor. Bizi diğer İslam ülkelerinden ayıran en önemli özelliğimiz, demokratik, laik bir sosyal hukuk devletidir, bizim devletimiz. Bu ülkede herkes kanunlar önünde eşittir. Devletin görevi, bu ülkeden yaşayan herkese hizmet etmektir. Eşitlik, adalet, özgürlük, hukuk devleti. İslam dünyası bugün acılar çekiyorsa, eşitsizlik, adaletsizlik ve hukuksuzluktan bu faturayı çekiyorduk. Bizler, mazlum devletlere yeniden lider olmak zorundayız. Kim bu ülkeyi daha iyi yönetecekse, kim kul hakkı yemiyorsa, onu başa getirmek zorundayız. Çıkışımız buradadır.”