‘Eczacı asla sermayenin kölesi olmayacak’

Eczacılar Odası Başkanı Ecz. Süleyman Koca, genel kurulda yaptığı konuşmasında...

20 Eylül 2014 Cumartesi 14:38
 ‘Eczacı asla sermayenin kölesi olmayacak’


Eczacılar Odası Başkanı Ecz. Süleyman Koca, genel kurulda yaptığı konuşmasında, “İnsan nesli tükenmedikçe, insan sağlığına verilen önem artarak devam edecek, insan sağlığına önem verildikçe eczacılık gündemde kalmaya, güncelliğini ve saygınlığını korumaya devam edecektir.” dedi.


Bugün saat 13.00’de Eczacılar Odası’nda gerçekleştirilen genel kurula Oda Başkanı Ecz. Süleyman Koca başkanlık; Sönmez Çalışkan, İsmail Çağlı, Gökhan Ünaldı ve Funda Çetintürk Kartal da divan üyeliği yaptı.


Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Oda Başkanı Süleyman Koca, “Geleneksel yolculuğumuzun duraklarından birisi olan, yasa gereği düzenlemekte olduğumuz mali genel kurulumuzun sene-i devriyesinde sizlerle beraber olmaktan, geçmiş bir yılın muhasebesini alnımızın akı ile sizlerle paylaşmaktan ve Çorum Eczacı Odası yönetim kurulu başkanı olarak sizlere hitap etmekten onur duyuyorum. Bir meslek örgütü olarak dayanışma duygularımızı güçlendiren, birlik ve beraberlik içerisinde, yan yana, omuz omuza mücadele veren siz değerli üyelerimizin meslektaşı olmaktan gurur duyuyorum.” dedi.


Dünyada ve Türkiye’de yaşanan değişim sürecinde eczacıların ciddi problemler yaşamaya başladığına dikkat çeken Koca, eczacıların ekonomik olarak yıkım sürecine girdiğini, ekonomik büyümeyi unuttuklarını, yerini korumayı kar olarak görmeye başladıklarını söyledi.  


Koca konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü; “Kendi yerini de muhafaza edemeyenler ya iflas etmekte, ya da küresel sermayenin kucağına itilmeye çalışılmaktadır.


Yasamızdaki değişiklikler, yasaya uygun hale getirilmeye çalışılan yeni yönetmelik, sut değişiklikleri, yeni mevzuatlar, meslektaşlarımızı epeyce meşgul ederken, ilaç fiyat farkları, fiyat düşüşlerinden kaynaklanan stok zararları, kamu kurum ıskontoları, muayene ücretleri hala canımızı yakmaya devam etmektedir. Zamanımızın büyük bir kısmını hastalarımıza mevzuatı ve muayene ücretlerini anlatmakla geçiriyoruz. Devlet ile hastalarımız arasında sağlık elçisi olan meslektaşlarımız, muayene ücretlerini devlet adına tahsil ettiklerini, ilaç fiyat farklarının devletin bir politikası olduğunu anlatmaktan yoruldular. Hala ilaç katkı paylarının eczacılarımızın hesabına düzgün yatırılmadığı ortadadır. Yeni uygulamaya konulan ilaçta taban fiyat uygulaması gelişen olayların tuzu biberi olmuştur. Veteriner ilaçlarda veterinerler, tarım ilaçlarında ziraat mühendisleri bir gece de çıkarılan yasa değişiklikleri ile ekmeğimizi bölmüşler, bununla da yetinmeyerek ilaç adı taşıyan her türlü emtianın gerçek ve yetkili uzmanı olan eczacının elinden tamamıyla almaya çalışmaktadırlar.


Çok uluslu ilaç tekelleri ülkemizde de faaliyetlerini artırmışlar, her ülkede değişik stratejileri olduğu gibi ülkemiz eczacılarını da nasıl elde edip memurlaştırırız ve köleleştiririz düşüncesi içine girmişlerdir. Kapitalist sistemin figüranları eczacıyla beraber ülkemiz öz kaynaklarını da sömürmeye niyetlenmişlerdir.


Ayrıca toplum sağlığını tehdit eden sahte sağlık ürünlerinin reklamlarına ve satışına maalesef engel olunamamaktadır. Eczacılık fakülteleri ve kontenjanları sınırlandırılamamakta eczacı istihdamı gereği kadar yapılamamaktadır.


‘Yapacak çok işimiz, yürüyecek çok yolumuz var’


Bu dönemde eczanelerin sınırlandırılması, reçete başı sabit ücret, medikal ürünlerin eczane geri ödeme listesine alınması, fesih ve para cezalarının hafifletilmesi, itiraz komisyonlarının güçlendirilmesi gibi düzenlemeler lehimize olsa da eczanelerimizdeki irtifa kaybını önleyememektedir.


İnsan nesli tükenmediği sürece, insan sağlığına verilen önem artarak devam edecektir. İnsan sağlığına önem verildikçe eczacılık gündemde kalmaya, güncelliğini ve saygınlığını korumaya devam edecektir. O zaman, insanlık tarihi boyunca yapacak çok işimiz, yürüyecek çok yolumuz var demektir.


Dünyamızda büyük bir küresel savaş yaşanıyor. Irak’ta, Suriye’de, Arakan’da, Mısır’da, Bosna Hersek’te, Doğu Türkistan’da, Ukrayna’da, Filistin’de emperyalist güçlerin körüklediği savaşlarda vahşice cinayetler işleniyor. Bir sağlık çalışanı olarak insana ve insan sağlığına önem veriyoruz. Bizim işimiz insanı yaşatmaktır. İnsanı ve dolayısıyla insanlığı öldüren her türlü fiili ve zihniyeti şiddetle lanetliyorum. Kardeşliğin, huzurun ve barışın hâkim olduğu adaletin tecelli ettiği özgür bir dünyanın özlemi içerisindeyiz. Biliyorum, bu konuda hepimizin içi sızlıyor. İnsan olan herkesin yaşanan vahşete duyarsız kalması imkansızdır. Hitabıma konu olması, insanlığını kaybeden, vahşete seyirci kalan kitlelerin arasında yer almamam gerektiğine inancımdandır.


Odamız yönetim kurulu ve örgütümüz kurtlar sofrasından pay almaya, yeni kazanımlar elde etmeye, kazanımlarımızı kaybetmemeye, doymak bilmeyen küresel vahşi kapitalizm ile mücadele etmeye, bütün zorluklara rağmen üyelerimizin verdiği güç sayesinde tüm problemlerin üstesinden gelmeye, mesleğimizin saygınlığını korumaya ve devamlılığını sağlamaya çalışacaktır.


‘Eczacı hiçbir zaman sermayenin kölesi olmayacak’


Şu iyi bilinmelidir ki; eczacı eczanenin sahip ve mesul müdürüdür. Eczacı evrensel sağlık hakkının yılmaz bir savunucusu ve ilaç hizmeti üreten bir sağlık çalışanı olarak, kendisini ve çıkar değil, hak temelli sağlık hizmetini geleceğe layıkıyla taşıyacaktır. Eczacı hiçbir zaman sermayenin kölesi olmayacak, kendi örgütü ile hareket ettiği sürece özgürlüğünü asla kaybetmeyecektir. Bizleri okyanuslar üstünde tutup yüzmemizi sağlayacak, batmamıza engel olacak tek güç, birlikte oluşturacağımız ortak aklımızdır ve bu güç bizde vardır.


Eczacılık mesleğine katkı sağlayan, zamanını geceli gündüzlü fedakârca harcayan, meslek için bu örgüte omuz veren, komisyonlarda görev alan, üreten, paylaşan, tüm meslektaşlarımıza, yönetim kurulu üyelerimize, denetleme kurulu üyelerimize, haysiyet divanı üyelerimize, büyük kongre delegelerimize, tüm temsilciliklerime, odamız kurulduğundan bu yana görev yapmış yöneticilere, odamız personeline ve beş dönem odamızın yönetim kurulu başkanlığını yaptıktan sonra, Yüksek Haysiyet Divanı Üyesi olarak seçilip odamızı en iyi şekilde ülkemiz genelinde temsil eden Sayın Şefkat Güler Hanımefendiye, ve bizleri kamuoyuna gereği yansıtan tüm basınımıza teşekkürü borç biliyorum.


2014 olağan mali genel kurulumuzun başarılı bir şekilde geçmesini diler, saygılar sunarım.”




Son Güncelleme: 20.09.2014 14:43
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.