Eğitim Bir Sen’den çözüm önerileri

Eğitim Bir Sen Çorum Şube Başkanı Tahir Eşkil, eğitim-öğretim yılının sona ermesi nedeniyle yaptığı basın açıklamasında...

13 Haziran 2014 Cuma 12:52
Eğitim Bir Sen’den çözüm önerileri
 Eğitim Bir Sen Çorum Şube Başkanı Tahir Eşkil, eğitim-öğretim yılının sona ermesi nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, öğretim yılında yaşanan olumlu ve olumsuzluklara değindi ve okulların tatil olduğu yaz tatilinde bu olumsuzlukların ivedilikle giderilmesi gerektiğini belirtti.

İşte o açıklama

“2013-2014 eğitim-öğretim yılı, 17 milyonu aşkın öğrencinin karne heyecanıyla bitiyor. 28 Şubat bakiyesi 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin sonlandırılması ve eğitimin kesintili hale getirilerek kademelendirilmesi amacıyla hayata geçirilen, bazı çevrelerin 28 Şubat ruhunun yok edilmesi dolayısıyla tepki gösterdiği 4+4+4 yeni eğitim sistemi, eğitim çalışanlarını ilgilendiren mevzuat çalışmalarında gecikmelerden etkilenmemiş, felaket tellallarına rağmen ikinci yılında başarı testini geçmiştir.Birinci dönem, ülkemizde kadınların eğitim ve çalışma hayatının önüne konulan en büyük bariyer olan, başörtülü kadınlara devlet eliyle şiddetin sembolü haline dönüşen, kamusal alan yalanının sona ermesi, 28 Şubat mağduru eğitim çalışanlarının görevlerine iadesi, toplum mühendisliği uygulaması olan andımız uygulamasının kaldırılması, okullarda imkânlar ölçüsünde ibadet yerleri tahsisi, yeni sisteme uygun okul dönüşümlerinin yapılması, şube müdürlüğü görevde yükselme sınavının yapılarak atamaların gerçekleştirilmesi, SBS yerine yeni uygulama olan TEOG’a geçilmesi, öğretmenlerin ve bakanlık personelinin özlük hakları ile ilgili sorularını/sorunlarını iletebileceği 444 9 446 numaralı özel danışma hattının uygulamaya geçirilmiş olması, eğitim çalışanlarının aile bütünlüğünün sağlanması amacıyla eş durumu tayinlerinde olumlu yaklaşımların sergilenmesi nedeniyle çözümün öne çıktığı bir dönem olmuştur. İkinci dönemde ise, 6528 sayılı Kanun sonrası gerekli mevzuat düzenlemeleri ile 652 sayılı KHK nedeniyle yapılması gereken ve bekletilen mevzuat güncellemelerine geç başlanması nedeniyle sıkıntılar yaşanmıştır.

Milli Eğitim’de yeni eğitim-öğretim dönemi başlamadan önce özellikle çalışanlar açışından çözüme kavuşturulması gereken sorunlar yaz döneminde ortadan kaldırılmalıdır.

 

‘Taşra teşkilatı üst yönetici atamalarının geri kalanları ivedilikle yapılmalı’

6528 sayılı Kanun sonrasında Bakanlığın il ve ilçe teşkilatlarında üst görevlerdeki pek çok açık kadro halen atama beklemektedir. Yasa gereği Eğitim Uzmanı kadrosuna kaydırılan yöneticilerin yerine yeni/yeniden atamalar yapılmadığı için, belirsizlikler, eğitimin son iki ayında işlerin oluruna bırakılmasına neden olmuş ve bu durum eğitim çalışanlarını olumsuz yönde etkilemiştir. Yeni eğitim-öğretim yılına sorunsuz girilmesi için il milli eğitim müdürü, il milli eğitim müdür yardımcısı ve ilçe milli eğitim müdürü atamalarının Haziran ayında, öncelikle ve ivedilikle yapılması gerekmektedir.

 

‘Yönetici atama yönetmeliği geç yayımlanmıştır, görevlendirmelerde geç kalınmamalıdır’

Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelik 10/06/2014 tarihli ve 29026 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Çok daha önce yayınlanması beklenen yönetmeliğin bu kadar geç yayınlanması birçok belirsizliği beraberinde getirmiştir. Zira eğitim-öğretim yılının sona ermesiyle birlikte öğrenci ve öğretmenlerin yanında yöneticilerin de yaz dönemi izinlerini kullanacağı bir zaman diliminde yeni yönetmeliğin geç yayınlanmış olması ve içeriğinden hareketle kısa süre içerisinde sağlıklı bir şekilde yürütülememesi ihtimali belirsizlik oluşturmaktadır. Yeni yayınlanan yönetici görevlendirme yönetmeliği üzerindeki yargı baskısı kalkmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin yasanın okul yöneticiliklerini ilgilendiren kısmına ilişkin iptal kararı vermemesi, Milli Eğitim Bakanlığı’nı ve eğitim çalışanlarını önemli ölçüde rahatlatmıştır. Bu durum, Bakanlığı rehavete kapılmaya değil, iş ve işlemleri sistemli bir şekilde yürütmeye ve belirsizlikleri ortadan kaldırmaya sevk etmeli ve geç kalınmamalıdır.

 

‘Öğretmen atama yer değiştirme yönetmeliği acilen çıkarılmalıdır’

652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin yayınlamasının üzerinden 3 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliği hâlâ çıkmamıştır. Mezkûr yönetmelik özellikle isteğe bağlı il içi ve il dışı yer değiştirme, özür durumuna bağlı yer değiştirmelerde yaşanan sorunların çözümünde yetersiz kalmıştır. Yer değiştirme uygulamasında yaşanan atama sorunlarının en aza indirilmesinde becayiş sistemi ise olmazsa olmaz hale gelmiştir. Yönetmelik çalışmasına paydaşlarla birlikte son şekli verilmeli ve gerekli değişiklikler yapılarak bir an evvel yayınlanmalıdır.

‘Yeni mağduriyetler oluşmaması için Norm Kadro Yönetmeliği biran önce yayınlanmalıdır’

Binlerce öğretmen ve yöneticinin mağduriyetine neden olan norm kadro yönetmeliğinin, sadece öğretmen ve yöneticileri değil, Bakanlığın diğer personelini de kapsayacak şekilde ivedilikle yeniden düzenlenmeli ve acilen çıkarılmalıdır.

 

‘Kariyer basamakları konusu çözüme kavuşturulmalıdır’

Milli Eğitim Bakanlığı’nın en fazla yoğunlaşması gereken konulardan biri olan ve yılan hikâyesine dönen ‘öğretmenlerin kariyer basamakları’ ile ilgili çalışma, ne yazık ki hâlâ yapılmamıştır. 2004 yılında yasal düzenleme yapılan ve sınavlar sonucunda 2006 yılında ilk defa uzman öğretmenlik unvanı verilen kariyer basamakları uygulamasında, Anayasa Mahkemesi kararı sonrası Bakanlığın gerekli adımları ivedilikle atmaması üzerine eşitler arasında bir eşitsizlik oluşmuştur. Diğer yandan, tezli yüksek lisans yapanların açtıkları on binlerce dava yerel mahkemelerde öğretmenlerin lehine sonuçlanmış, daha sonra ise Danıştay bu kararı öğretmenlerin aleyhine olacak şekilde reddetmiştir. On binlerce öğretmen mağdur durumdadır. Bu sorun, daha fazla zaman kaybedilmeden çözülmelidir.

  

‘Öğrencilerin inanç özgürlüğünü sınırlayan kılık kıyafet sorunu çözülmelidir’

Kasım 2012’de Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik’te yapılan değişiklikle imam hatip ortaokulları ve liseleri ile çok programlı liselerin imam hatip programlarında tüm derslerde kız öğrencilere hakları iade edilmiş, inancı gereği başını örtmek isteyen öğrencilere dayatmadan vazgeçilmiştir. Ortaokul ve liselerde ise sadece seçmeli Kur’an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebilecekleri hüküm altına alınarak, ders merkezli özgürlük anlayışı gibi ucube bir yaklaşım meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Bakanlık, hiçbir öğrencinin inanç özgürlüğünü kısıtlamamalı, yönetmelikteki sınırlamayı kaldırarak, kız öğrencilerin haklarını toptan iade etmelidir.

 

‘Eğitim çalışanlarına yönelik kılık kıyafet sınırlaması kaldırılmalıdır’

Kamuda çalışan kadınlara uygulanan başörtüsü yasağının, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’in çeşitli eylem ve etkinlikleri sonrası 12 milyon 300 bin imzayla toplumun iradesini yansıtmasıyla ortadan kaldırılması, hem kamuoyu hem de çalışanlar tarafından son derece olumlu karşılanmıştır. 1982 yılından kalma darbe döneminin iklimini yansıtan kamu personeline yönelik kılık ve kıyafet yönetmeliği topyekûn olarak değerlendirilmeli, bir an önce değiştirilerek, çalışanların saçı, bıyığı, ayakkabı topuk boyu, pantolonunun kumaşı, kazağının yakası gibi birçok gereksiz ve gülünç ayrıntılar ortadan kaldırılmalıdır.

 

‘Ek ders esaslarındaki adaletsizlikler ve birim ücretinin düşüklüğü sorunu çözülmelidir’

Öğretmenlerin ek ders ücretlerine münhasır zam, uzunca bir süredir yapılmamış, ek ders esaslarında dengesizlik ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hâlâ değiştirilmemiştir. Sendika olarak hazırlayıp Bakanlığa sunduğumuz taslak metin mutlaka dikkate alınmalı, gerekli değişiklikler bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ek ders ücreti sorunu mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır. Ek ders ücreti hâlâ 10 TL’nin altındadır. Ek ders ücreti en az 15 TL’ye yükseltilmeli, 6528 sayılı Kanun sonrasında oluşan yöneticilerin, ek ders ücretlerine ilişkin “görevlendirme” ibaresi dolayısıyla yaşayabilecekleri problemlerin de önüne geçilmelidir.

 

‘Nöbet görevlerine ücret tahakkuk ettirilmelidir’

Çoğu kurumda nöbetin bir karşılığı varken, eğitim hizmet kolunda bunun bir karşılığının olmaması adil değildir. Toplu sözleşme masasına taşıdığımız, ‘Eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerce fiilen yerine getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için 4 saat ek ders ücreti ödenir’ teklifinin yerine getirilmesi noktasındaki haklı talebimiz, ek ders esaslarında değişiklik yapılarak karşılanmalıdır. Nöbet tutturulan öğretmenlerimize hiçbir ücret verilmemesi haksızlığına son verilmelidir. Öğretmenin nöbet görevi angarya olmaktan çıkarılmalı ve her nöbet günü için 4 saat ek ders ücreti verilmelidir.

  

‘Emeklerinden dolayı eğitim çalışanlarını tebrik ediyoruz’

Başta öğretmenler olmak üzere, bütün eğitim çalışanlarını emeklerinden dolayı tebrik ediyor, 2014-2015 eğitim-öğretim yılına sorunsuz başlamak için, mevzuat ve yönetici görevlendirmeleri eksenli sorunların ivedilikle çözülmesi gerektiğinin altını çiziyor; sorunları geride bırakmış olarak yeni eğitim-öğretim yılına başlamayı umut ediyoruz.”

Son Güncelleme: 13.06.2014 12:54
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.