Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Öztürk, engellilerin sorunlarına kapsamlı çözüm bulunması gerektiğini bildirdi.

Engellilerin nitelikli eğitime ulaşabilmeleri için özel politikalar belirlenmesi ve eğitim başta olmak üzere, tüm toplumsal yaşam alanlarının engelli vatandaşlar için yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Öztürk, yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Birleşmiş Milletler’in 1992 yılında aldığı bir kararla 3 Aralık günü, Uluslararası Dünya Engelliler Günü olarak ilan edilmiştir. Hükümet temsilcileri her yıl 3 Aralık Dünya Engelliler Günü`nde bilinen ifadelerle engellilere ne kadar çok önem verdiklerini (!) ifade etseler de Türkiye`de engellilerin başta eğitim hakkı olmak üzere, pek çok haktan yeterince yararlanamadığı bilinmektedir. 

Ülkemizde sayıları 8.5 milyonun üzerindeki engelli yurttaş, eğitim ve istihdam başta olmak üzere sosyal, ekonomik ve kültürel yaşama katılma sorunlarının pek çoğu henüz çözüme kavuşturulabilmiş değildir. Engellilerin pek çoğu kendi başına ihtiyaçlarını giderememekte, aile fertlerine bağlı ve bakıma muhtaç durumdadır.

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü`nün verilerine göre, okuma yazma bilmeyen engellilerin oranı, okuma yazma bilmeyen genel nüfusun 3 katını oluşturmaktadır.  Engellilerin yüzde 84,2‘sinin eğitimi ise ilkokul düzeyinde bulunmaktadır.

Engellilerin eğitimi açısından hayati önem taşıyan özel eğitime uygun nitelikte okul ve kurumların hem sayısı hem de olanakları çok yetersizdir.  Örneğin ilimizde bulunan Zübeyde Hanım Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi’ndeki  (Okulu)  bina yetersizliği nedeniyle engelli çocuklar bir binadan diğer binaya yağmurda, karda soğukta yürüyerek yemek yemeye gitmektedirler. Yemek yenilen bina ise son derece dar ve sağlıksız özellikler taşımaktadır. Aslında ilimizde bulunan özel eğitim okulları İhtiyaca cevap vermiyor. , Kale İş Eğitim Merkezi 1. Kademe Okulu iki katlı olup engelli çocukların merdivenleri inip çıkamadıkları, fiziksel olarak şartlarının bu gruptaki çocuklara uygun olmadığı bilinmektedir. Yine TOKİ`de açılan Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi (OÇEM)`de çocukların engel durumu gözetilmeden yapılmıştır. Örneğin bu çocuklar yemek için bir üst kata merdivenleri çıkarak yemek yeme zorunda bırakılmıştır.   Yine ilimizde bulunan Çorum Özel Eğitim Meslek Lisesi bir diğer adıyla İşitme Engelliler Okulu`nun geleceği ise belirsizdir. Anadolu Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezi’nde ise fiziksel olarak ciddi sorunlar yaşanmaktadır.  Bina sorunları bir an önce giderilmelidir.

Belirtmek gerekir ki Türkiye, engellilerin eğitimi konusunda gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarla kıyaslandığında olması gereken düzeyin çok gerisindedir. Özellikle okul öncesi eğitim engelli çocukların sosyalleşmesi için en önemli aşamayken Türkiye`de hiçbir kurum engelli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla şekillendirilmemiştir. Bu durum AKP hükümetinin yaşlı ve çocuk bakımında kullandığı politikanın aynısını engelli bakımında da sürdürmesi ile ilgilidir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından ailelere ev içinde engelli bakımı için gönderilen sosyal yardımlar bir sadaka ilişkisine dönüşmüş durumdadır.

Eğitim Sen olarak sürekli ifade ettiğimiz üzere, engellilerin nitelikli eğitime ulaşabilmeleri için özel politikalar belirlenmesi ve eğitim başta olmak üzere, tüm toplumsal yaşam alanlarının engelli vatandaşlar için yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bunun için;  yollar, binalar, toplumsal yaşam alanları engellilerin ihtiyaçlarına uygun bir düzenlemeye kavuşturulmalı, toplum engellilere nasıl davranacağı ile ilgili bilinçlendirilmelidir.  Engellilerle ilgili her türlü eğitim, yardım ve diğer etkinlikler kamu eliyle ve kamu hizmeti anlayışı çerçevesinde yapılmalıdır.  Özel eğitime bütçeden yeterli kaynak sağlanmalı, kamuya ait özel eğitim kurumları ve okullarının sayısı artırılmalıdır.”