İİBF önünde protesto eylemi

Eğitim Sen'den protesto eylemi

19 Eylül 2014 Cuma 15:15
İİBF önünde protesto eylemi


Eğitim Sen yöneticileri Hitit Üniversitesi’nde bir öğretim görevlisinin sözleşmesinin yenilenmemesini eylem yaparak protesto etti. 


Hitit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi önünde yapılan protesto eylemine 
Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ile KESK MYK Üyesi Ramazan Gürbüz de katıldı.

Genel merkez yöneticilerinin Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan ile yaptıkları görüşmeden istedikleri gibi bir sonuç alınamadığını belirten 
Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, Hitit Üniversitesi İİBF Öğretim Görevlisi Oya Yağcı’nın işine son veren tasarrufun, üniversiteleri elinde tutan ve onu dilediğince kullanan YÖK sisteminden kaynaklanan anlayış olduğunu savunarak, “Hitit Üniversitesi İktisadi İdari bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde 6 yıldır çalışmakta olan üyemize, tam da sözleşme yenileme zamanı gelmişken 12 Eylül 2014 Cuma günü dekanlık makamından sarı bir zarf ile gönderilmiştir. İmzasız ihbar mektubu neticesinde 6 yıldır sürdürmekte olduğu öğretim görevliliğine, atanma kriterlerine uygun bulunmadığı gerekçesi gösterilmiş, sözleşmesinin yenilenmeyeceği ve 19 Eylül 2014 tarihi itibarıyla üniversite ile ilişiğinin kesileceği kendisine bildirilmiştir.” dedi.

Üyelerinin üniversiteden ilişiğinin kesilmesine gerekçe olarak gösterilen atanma kriterlerine uygun olmadığı yolundaki iddianın hangi hukuki temellere dayandırıldığı konusunda bilgi sahibi olmadığını ifade eden Karaca, söz konusu işlemin hukuktan, adaletten çok keyfilik ve tasfiye anlamı taşıdığını söyleyerek şöyle devam etti: “Üniversiteleri kuşatan bu anlayış bugün bir kez daha demokratik üniversite ve akademik özgürlüğe yeni bir darbe vurmuştur. 12 Eylül'ün mirası olan YÖK'ün vesayetçi anlayışı üniversiteleri taşeronlaştırma, üniversite çalışanlarının haklarını geçiştiren, güvencesiz bir çalışma rejimi yaratmakta. YÖK'ün meydana getirdiği bu çalışma rejiminin kullandığı demokrasi dışı araçlar, nereden geldiği belli olmayan imzasız mektupların arkasına sığınılarak, her hukuk dışı kararı meşrulaştırmanın yegâne aracı haline getirildi. Böylesi bir üniversite ortamında; bilimsel üretimden, akademik özgürlüklerden, demokrasiden söz edilmesi mümkün değil. Üniversiteler bilimsel bilginin üretildiği, düşüncenin özgürce tartışıldığı ve üretilen bilginin toplumla paylaşıldığı yerler olmalı. Ayrıca, üniversiteler farklılıkların zenginlik sayıldığı yerler olması gerekirken Hitit Üniversitesi’nde bu farklılığa tahammül edilmemiştir. Demokratik kamuoyunu ve yüreği adaletten yana olan herkes bu haksızlığa karşı çıkmalıdır. Şimdi haksızlığa, hukuksuzluğa uğramış arkadaşımızla dayanışma zamanıdır.” 



Son Güncelleme: 19.09.2014 15:24
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.