‘İlk Meclis Türk Milletinin umut nişanesi olmuştur’

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mehmet Akif Aras, TBMM’nin 96. kuruluş yıldönümünü hayır ve hürmetle yâd ettiklerini belirterek, “23 Nisan 1920’de tarihin akışı değişmiş, Türk milleti muazzam bir doğruluşla iradesine sahip çıkmıştır. İstiklal özlemleri Ankara’da vücut bulmuştur. Milliyetçi ruh ve şuur bu kutlu çatı altında kökleşmiştir” dedi.

23 Nisan 2017 Pazar 00:04
 ‘İlk Meclis Türk Milletinin umut nişanesi olmuştur’

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mehmet Akif Aras, TBMM’nin 96. kuruluş yıldönümünü hayır ve hürmetle yâd ettiklerini belirterek, “23 Nisan 1920’de tarihin akışı değişmiş, Türk milleti muazzam bir doğruluşla iradesine sahip çıkmıştır. İstiklal özlemleri Ankara’da vücut bulmuştur. Milliyetçi ruh ve şuur bu kutlu çatı altında kökleşmiştir” dedi.

Bundan tam 97 yıl önce, bir Cuma günü, Ulus’taki eski taş binada, isli gaz lambalarının altında, tahta sıraların üstünde, dua ve niyazlarla kurtuluş destanının meşalesinin yakıldığını dile getiren Aras, ilk Meclis’in açılmasının millet için yeni bir dönemin, taptaze bir başlangıcın miladı olduğunu kaydetti. 
Aras, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Aynı zamanda bu başlangıç geride kalan yıllar içinde sayısız bitişleri uhdesinde barındıran milli ve tarihi bir kararlılığın tezahürüdür. Yedi düvele karşı gösterilen güçlü mukavemet ancak milletle bütünleşirse, ilhamını milletten alırsa meşru ve ebedi kalabilirdi. Bu yüzden İlk Meclis Türk milletinin umut nişanesi, var olma beyannamesidir. TBMM’nin açılışı, Türk vatanını muhafaza ve müdafaa azminin gerçek sahibi Türk milleti için geri çekilmenin son hattıdır.

23 Nisan 1920; Türklüğün Anadolu'ya sıkıştığı, acı bir tablo içinde, milletimizin en son hamlesinin de nirengi noktasıdır. Milletimizin onay ve seçimiyle 23 Nisan 1920’de Ankara’ya gelen milletvekilleri milli kimliğin, milli ülkülerin, milli bir geleceğin etrafında halka halka toplanmaktan başka bir seçeneğin tarafı olmadı. Milli mücadele zaferle sonuçlanmışsa arkasındaki sır budur.

Polatlı’ya kadar gelen düşman postalları Türk vatanından sökülüp atılmışsa, geri planındaki kuvvet tek tek fertlerden başlamak üzere topluca atan milli yüreklerdir. Meclisimiz, İstanbul işgale uğrayıp, Meclis-i Mebusan’ın çalışması imkânsız hale geldiği zaman, bozkırın ortasından ümit çeşmesi gibi çağlamıştır. İlk Meclis’in açılmasıyla tarihin en ağır felaketi önlenmiştir. Mondros’çu ve Sevr’ci anlayışa karşı Ulus’tan kopan fırtına, vakti geldiğinde Akdeniz’e kadar yol almış, dağları yırtıp, bendine sığmayarak taşmıştır.

İlk Meclis egemenliğin yegâne sahibi Türk milletinden gücünü ve kudretini almıştır.
Emperyalist ve sömürgeci ahlaksızlığa karşı verdiği bağımsızlık savaşı bu nedenle meşrudur, kutludur, emsalsizdir. Büyük Millet Meclis’i milli mücadelenin ana karargâhıydı. Büyük Millet Meclisi milli iradenin tecelli ettiği demokratik karar merkeziydi.O tarihlerde milli direnci kırmak, umutsuzluğu kabullendirmek için, tıpkı bugünlerde olduğu gibi, çok şey yazılmış, söylenmişti. Hükümetten Sevr’in şartlarını kabul etmesi isteniyordu. Milli mücadeleyi yapanların, soyguncu ve yağmacı olduğu iddia ediliyordu. Ankara’nın Türkiye’yi felaket sürüklediği ifade ediliyordu.

Avrupa ile başa çıkmayı asırlardan beri Asya’nın hangi kavmi başardı ki, biz başaralım diyenlerin sesi duyuluyordu. Ankara’daki adamlar ufak bir aşireti bile yönetemezler diyenlere rastlanıyordu. Mukadderatımızı Ankara’ya bırakmamalıyız diyenler bile çıkıyordu. Sonunda, milli mücadeleye hazım ve tahammül zorluğu çeken mandacılar, köksüzler, yabancı beslemeleri 9 Eylül 1922 günü, Türk’ün bayramı manşetini atmaktan başka çare de bulamamışlardı.

“Türkiye’yi mahvedene kadar savaşacağız, Türkiye artık yoktur” diyen sömürgeciler milli mücadeleyle durdurulmuş, bunun şeref payesi de öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin olmuştur. Ordular kuran, ordular yöneten, Türk milletinin egemenlik haklarını cansiperane temsil eden Meclisi’miz bu yüzden Gazi’dir ve bu unvana fedakârlıklarla layık bulunmuştur. Millet yaşadıkça çarenin tükenmeyeceği, umutların sönmeyeceği, imkânsızlıkların bahane olmayacağını İlk Meclis’in saygın temsilcileri yaşayarak göstermişlerdir.

Bu duygu ve düşüncelerle devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, ilk Meclis’in tüm milletvekillerine, kurucu kahramanlara ve aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, eşsiz hatıralarını ihtiramla anıyorum.

Ayrıca Çocuk Bayramı olarak kutlanan bugünde tüm evlatlarımızın bayramlarını ayrı ayrı kutluyor, hepsine sevgilerimi sunuyorum. Yüce Meclisimizin 96. yıldönümünün kutlu olmasını temenni ediyorum.


Son Güncelleme: 23.04.2017 00:10
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner165