İskilipli Atıf Hoca'nın son rüyası

Milli Gazete yazarı Mustafa Kasadar, Şapka Kanunu'na muhalefetten hakkında idam kararı verilerek şehit edilen İskilipli Atıf Hoca'nın hakkında üç yıl hapis cezası istendiği davada yargılanırken gördüğü rüyayı yazdı.

06 Şubat 2017 Pazartesi 16:36
 İskilipli Atıf Hoca'nın son rüyası


Milli Gazete yazarı Mustafa Kasadar, Şapka Kanunu'na muhalefetten hakkında idam kararı verilerek şehit edilen İskilipli Atıf Hoca'nın hakkında üç yıl hapis cezası istendiği davada yargılanırken gördüğü rüyayı yazdı.


Büyük bir islam alimi olan İskilipli Atıf Hoca'nın 3 yıl hapis cezasıyla yargılandığı davadan idam cezası çıkmasının sırrını Milli Gazete yazarı Mustafa Kasadar, bugünkü köşesinde yazdı.


İşte o yazı:


Tahirul Mevlevi, Ali Haydar Efendi ve daha başkalarının da sanıklar arasında yer aldığı mahkeme başladığında İskilipli Atıf Hoca için istenen ceza üç yıl hapistir. Bundan kurtulmak için Atıf Hoca tutuklu bulunduğu koğuşta ertesi gün çıkacağı mahkemede okuyacağı savunmayı hazırlar ve uykuya dalar.


İskilipli Atıf Hoca, Tahirul Mevlevi, Ali Haydar Efendi ve daha başkalarının da sanıklar arasında yer aldığı sözde mahkeme başladığında İskilipli Atıf Hoca için istenen ceza üç yıl hapistir. Bundan kurtulmak için Atıf Hoca tutuklu bulunduğu koğuşta ertesi gün çıkacağı mahkemede okuyacağı savunmayı hazırlar ve uykuya dalar. Tahirul Mevlevi ise aynı koğuştadır ve uyumamıştır. Kendi müdafaasını yazmakla meşguldür. Bir zaman sonra Atıf Hoca gözlerini açar. Tahirul Mevlevi niçin uyandığını sorduğunda Atıf Hoca: “Uykudan muradhasıl oldu, beklediğim rüyayı gördüm” der.

Tahirul Mevlevi: “Ne gördün?” diye sorduğunda: Kâinatın Efendisini gördüm. Bana: “Yanıma gelmek, dururken ne diye müdafaa karalamakla uğraşıyorsun?” dedi. Beni idam edecekler! Allah'ın sevgilisine kavuşacağım. Rüyanın sadık olduğuna hiç şüphem yok. Resulullahın göründüğü rüyaya fesad karışamaz. Ancak şu var ki, savcının 3 yıl hapis istediği bir dâvada idam kararı çıkmasına akıl erdirmek imkânsız. Fakat göreceksin ki, beni asacaklar. Başka bir şeye aklım ermez! Ferman en büyük kapıdan geliyor. 

Atıf Hoca bir taraftan kendisi hakkında üç yıl hapis cezası istendiği davadan nasıl idam cezası çıkacağını merak ederken diğer taraftan da elinde tuttuğu savunma için yazmış olduğu kağıtları yırtıp atar. Tahirul Mevlevi çok zorlamasına rağmen onu savunma yapmaya ikna edemez.

Ertesi günü mahkeme başlar. Herkes, elindeki kağıtları okuyarak müdafaalarını yaparlar. Sıra Atıf Hoca'ya gelince Atıf Hoca kalkar ve: “Hacet yok efendim; müdafaayı mucip bir suçum olmadığı esasen tebeyyün etmiştir. Vicdanınızın vereceği hükme beklemekteyim”

Muhakeme bu sözlerle bitiyor. Heyet kararları tespit etmek üzere sözde müzakereye çekiliyor. Aradan bir saat geçtikten sonra heyet mahkeme salonuna dönüyor. Mahkeme kararı okunuyor: “BABA ESKİ MÜFTÜSÜ ALİ RIZA İLE MÜDERRİSLERDEN İSKİLİPLİ ATIF'IN İDAMINA…”


Her kes karar karşısında şaşkına dönerken Atıf Hoca büyük bir vecd ve teslimiyet içindedir. Gayet sakindir. Zira Allah Resulünün rüyada müjdelediği kavuşma gerçek olmak üzeredir…



Son Güncelleme: 06.02.2017 16:42
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.