Kadın Dayanışması başlıyor

Eğitim Sen Çorum Şubesi Kadın Sekreteri Evrim Gülez, KESK, DİSK, TMMOB ve TTBli kadınlar olarak bu...

18 Kasım 2014 Salı 14:12
 Kadın Dayanışması başlıyor


Eğitim Sen Çorum Şubesi Kadın Sekreteri Evrim Gülez, KESK, DİSK, TMMOB ve TTBli kadınlar olarak bu yıl 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü eylem ve etkinliklerini, mevsimlik tarım işçisi kadınların anısına Yalvaç'tan başlatacaklarını açıkladı.


Ard arda gelen işçi ölümlerinden işverenleri ve hükümeti sorumlu tutan Gülez, açıklamasında şunları kaydetti; “Bu cinayetlerin yaygınlığına ve birçok yerde çalışma koşullarına ilişkin durumun vehametine rağmen, hükümet gerekli önlemleri almamakta direniyor; işçi güvenliğine ilişkin denetimlerin gerektiği gibi yapılmamasına göz yumuyor. Kayıt dışı, enformel istihdamla mücadele etmesi gerekirken, bu tür istihdamlarla mücadele konusundaki politikasızlığı ile bu tür emeği teşvik ediyor ve güvencesiz çalışma biçimlerini yaygınlaştırıyor. İşçi sağlığı ve iş güvenliğine dair önlemler almak yerine, kar hırsını, sermayeyi, işçilerin hayatlarına, hayatlarımıza tercih ediyor. Bu tutum sürdükçe ve hükümet ilgili uluslararası sözleşmeleri imzalamadığı sürece her gün kadın, erkek, çocuk birçok emekçi hayatını kaybedecek.


Geçtiğimiz yıl 8 Mart'ta Adıyaman'daydık, bugün Yalvaç'tayız. Bugün bizi Yalvaç'a getiren neden, sesimizi Adıyaman'dan duyurmamızı gerektirenle maalesef aynı. Çünkü birileri ceplerini doldursun, ülke ekonomisi gelişsin diye hayatımız hiçe sayılıyor; hayatlarımız üzerinden pazarlıklar yapılıyor. Çünkü devlet ve işveren eliyle göz göre göre öldürülüyoruz. 


Mevsimlik tarım işçileri ne yazık ki basının, kamuoyunun daha da vahimi yetkililerin gündemine ancak öldüklerinde girebiliyor. Oysa tarım işçilerinin çalışma koşulları; sosyal güvenceden yoksunluk, kayıt dışılık, çok düşük ücretler ve uzun çalışma saatleri nedeniyle, yani insana yaraşır istihdam gereğinin tam aksi ucunda ne varsa içerdiği için, gündemde olmalı. Bu koşulları değiştirmeye yönelik önlemler alınmalı, yetkililer bu konuda bir an önce bir politika belirleyerek, ilgili yaptırımları hayata geçirmeli.


Tarım işçilerinin önemli bir çoğunluğunu, toplumun istismara açık olan kesimi, kadınlar, çocuklar, etnik azınlıklar ve düzensiz göçmenler oluşturuyor. Tarım işçiliğinin kayıtsızlık niteliği ve formel olmayışı, kısa dönemliliği gibi nedenlerin yanında, kadın istihdamını niteliği ve çalışma koşullarını iyileştirecek biçimde artırmayı hedef alan genel bir politikasızlık hali, kadın tarım emekçilerini korumasız bırakıyor.


Tarım işçisi kadınlar hem gündelik ev işlerinde, hem de tarım işinde kötü koşullarda ve uzun çalışma sürelerinde çalışmaktan kaynaklı olarak, hayatlarını ileriki dönemlerde de etkileyebilecek ciddi sağlık sorunları yaşıyorlar. Bunun yanında aynı Yalvaç'ta olduğu gibi balık istifi yüklendikleri minibüslerde hayatlarını kaybediyor, yaralanıyorlar. Hem düşük ücretle çalıştırılıyorlar, hem de göç yollarında ve gittikleri bölgelerde taciz, tecavüz, kadın cinayetlerine maruz kalma riskine çok açıklar. İçinde bulundukları istihdamın enformel niteliği nedeniyle bu tür durumların önüne geçecek, bu gibi durumlarda haklarını talep edebilecek mekanizmalara erişmeleri ve örgütlü bir biçimde seslerini duyurabilmeleri mümkün değil. Çünkü onlar kayıtsızlar ve bu nedenle görünmezler. Bu nedenle iş kazalarında değil de trafik kazalarında can veriyorlar.


Bizler bugün bir kez daha kadınlar ve tüm emekçiler için çalışma yaşamının tamamında, insana yaraşır çalışma koşulları, güvenli çalışma, iş ve ücret güvencesi talebimizi yineliyoruz. Bununla birlikte; daha önce de birçok kez dile getirdiğimiz taleplerimizi yineliyoruz:


Mevsimlik tarım işçilerinin temel haklardan yararlanmalarını sağlayacak yasal düzenlemeler bir an evvel yapılmalıdır.


Güvencesiz, kayıt dışı çalışmaya son verilmeli, herkese güvenceli iş olanakları sağlanmalıdır.


Çocukların mevsimlik tarım işçisi olarak çalıştırılmasının önüne geçilmelidir.


Kadın mevsimlik tarım işçilerinin üzerlerindeki bakım yükünü kaldıracak çözümler üretilmeli, sağlık sorunlarının çözümü için özel politikalar uygulanmalı, kadın işçilerle erkek işçiler arasındaki ücret adaletsizliği giderilmelidir.


Tarım işçilerinin tehlikeye açık araçlarla fazla sayıda taşınmasının önüne geçilmeli, araçların trafik denetimi sağlanmalıdır.


Bizler evde sokakta ya da çalıştığımız yerlerde kadınlar olarak yaşadığımız baskı, şiddet ve sömürünün arkasında erkek egemen kapitalist düzen olduğunu biliyoruz. Dilimiz, rengimiz, etnik kökenimiz, inancımız farklı olabilir, çalışma alanlarımız farklı olabilir ama maruz kaldığımız sömürü aynıdır. Bizi yok sayan, emeğimiz ve bedenimiz üzerine çöreklenen bu erkek egemen tahakkümü, bulunduğumuz her noktada örgütlenerek ve dayanışma ilişkilerimizi güçlendirerek ortadan kaldıracağız.


Fabrikada, hastanede, okulda büroda evde ya da tarlada fark etmez çalıştığımız her yerde bu tahakküme sessiz kalmıyor, isyan ediyor ve mücadeleyi yükseltiyoruz. Emeğimiz, bedenimiz kimliğimiz bizim. Yaşasın Kadın Dayanışması!"



Son Güncelleme: 18.11.2014 14:14
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.