MUSTAFA DEMİRER/HABER-YORUM

Sağlık kenti olmayı hedefleyen Çorum bazı şansızlıklar yaşıyor.

Hatırlanacağı üzere yaklaşık üç ay önce AK Parti Çorum Milletvekili Ahmet Sami Ceylan ile Vali Necmeddin Kılıç Ankara Yolu üzerinde yapımı tamamlanan Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde basın toplantısı düzenlemişlerdi.

Hastane içinde yapılan inceleme turunun ardından basın mensuplarının karşısına çıkan Vali Kılıç ve Milletvekili Ceylan, yeni hastanenin geçtiğimiz Mart ayı içinde hizmete açılması hususunda müteahhit firmadan söz almış, ardından dev sağlık yatırımı hakkında detaylı bilgiler vermişlerdi.

Aynı gün mevcut hastanenin eski bloklarının yıkılacağı, en yeni bloğun devlet hastanesi statüsünde hizmetine devam edeceği, Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin de buraya taşınabileceği, yerine ise modern bir sağlık tesisi yapılıp yapılmayacağının değerlendirildiği ifade edilmişti.

Mart, Nisan, Mayıs derken yeni hastane bir türlü sağlık hizmeti sunamadı.

‘Neler oluyor?’ diye düşünürken, Milletvekili Ceylan’dan farklı bir açıklama geldi. Ceylan, bir internet sitesine yaptığı değerlendirmede, hastanenin 15 Temmuz’a yetişeceği bilgisini veriyordu. Bu sözler sağlık yatırımının henüz açılacak aşamaya gelmediğini gösteriyordu.

Neler oluyorun cevabını bulalım derken,  yeni hastanenin üzerine oturduğu arsa dere yatağı olduğundan zeminden bolca su çıktığını öğrendik. Gerekli tedbirler alınmış, drenajla çıkan sular boşaltılıyormuş. Ayrıca binada ciddi boyuttaki proje eksikliklerinin giderilmesine, bazı kliniklerin yeniden dizayn edilmesine çalışılıyormuş. Hastanenin hizmete girmesinin gecikmesi bundan dolayı.

Zaman alan bu çalışmalar nedeniyle de memleketin sağlık kenti olma yolundaki hedeflerinin geciktiğini, hatta avantajlı durumumuzun dezavantaja dönüştüğünü söyleyebiliriz.

Gelelim mevcut hastanemizin durumuna. Ona ayrı bir parantez açmak lazım.

Hastanede geçmişe göre yeni kurulan merkez, ünite, servis, hekim ve personel hatırı sayılır oranda arttı. Çevre il ve ilçelere de hitap eder konuma gelince talep ve yoğunluk had safhaya ulaştı. Ancak fiziki kapasite aynı. Bu da kaliteli sağlık hizmeti sunumunda sıkıntılar yaşanmasına neden oluyor.

Örneğin;

* Yıllar önce görmeye alışık olduğumuz üzere, hasta yoğunluğunun kat kat artmasının da etkisiyle sabahın ilk ışıklarında mesai başlamadan saatler önce  hastane bahçesinde uzun kuyruklar oluşabiliyor. Yoğunluğun artmasında mevsimsel nedenlerin yanı sıra, aile hekimlerine başvurulmadan direkt hastaneye gelinmesi önemli bir etken. Ayrıca hastaların hekim branş tercihini doğru yapamaması yoğunluğu artırabiliyor.

* Hastalar, hasta yakınları, doktorlar ve sağlık personeli çok ciddi otopark problemi yaşıyor.

* Birinci Basamak Sağlık Kompleksi inşaatı nedeniyle iş kazası veya hastalar için tozdan kaynaklı enfeksiyon riski oluşabilir. Bugüne kadar herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı için şanslıyız.

* Hastane yönetiminin tüm modernizasyon çabalarına rağmen asansörlerin bir bölümü sıkıntılı.

* Bazı branşlarda hekim sayısı tek olduğundan poliklinik sayısı mecburen sınırlı tutuluyor.

* Bazı özellikli branşlarda yan branşlardan sevk gerektiğinden randevu sistemi uygulanamıyor.

* Çeşitli nedenlerle hasta-hekim-yardımcı personel arasında istenilen düzeyde sağlıklı iletişim kurulamaması hizmetin kalitesini düşürebiliyor.

* Çevre illerde olmayan yeni merkez ve ünitelerin kurulması gecikiyor.

* Bazı branşlarda müstakil bir tedavi merkezi haline gelemiyoruz.

*  Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin mevcut hastaneye taşınarak hizmetlerini sürdürmesi halinde yerine yeni bir sağlık tesisi (Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, Onkoloji, Ruh ve sinir Hastalıkları-Psikiyatri gibi dal hastanesi) kurulması fikri beklemeye alınıyor.

* Yeni hastanenin hazır hale gelememesi Çorum’da eğitim alacak Tıp Fakültesi öğrencilerinin uygulama yapacakları sahayı daraltıyor.

Diyeceğim odur ki, gerek fiziki gerek insan merkezli yönetim sorunları ile önümüze çıkan şanssızlıkları bertaraf edebilirsek sağlık kenti olma hedefimize doğru sağlam adımlarla ilerleyebiliriz.