Leblebimizin uluslararası tescili var mı?

Ankara Ticaret Odası tarafından ATO Congresium'da düzenlenen Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi'ne katılan CarrefourSA Gıdanın Kategori Direktörü Ayşin Işıkgece, "Yerel üretimden gelen bu tatları satış noktalarımızda tüketicilerle buluşturup Türkiye'nin tatlarına sahip çıkmak istiyoruz" dedi.

29 Nisan 2017 Cumartesi 13:50
Leblebimizin uluslararası tescili var mı?

Ankara Ticaret Odası tarafından ATO Congresium'da düzenlenen Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi'ne katılan CarrefourSA Gıdanın Kategori Direktörü Ayşin Işıkgece, "Yerel üretimden gelen bu tatları satış noktalarımızda tüketicilerle buluşturup Türkiye'nin tatlarına sahip çıkmak istiyoruz" dedi.
 

CarrefourSA, Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesine katılarak 'Finike portakalı’ndan 'Mardin şekeri’ne, 'Çorum Leblebisi’nden 'Gaziantep fıstığı’na, 'Safranbolu lokumu’ndan eski 'Kars kaşarı’na, 'Taşköprü Sarımsağı'ndan 'Ayvalık zeytinyağı'na Türkiye’nin dört bir yanından tedarik ederek marketlerinde tüketicilerin beğenisine sunduğu coğrafi işaretli ürünlerini tanıttı. Firma standında ayrıca marketlerinde tüketicileriyle buluşturduğu yedi farklı ürün grubunu sergiledi. Firmanın Gıda Kategori Direktörü Ayşin Işıkgece, Türkiye'nin kuzeyi, güneyi, doğusu ve batısıyla müthiş bir zenginliğe sahip olduğunu ve tarih boyunca her konuda birçok zenginlik barındıran, kendine özgü binlerce ürünü olduğunu belirtti.



Böylesi bir mirasın hem yaşatılması hem de halk tarafından bilinmesi adına yoğun bir gayret gösterdiklerini ve bu konudaki tüm faaliyetleri desteklediklerini ifade eden Işıkgece, "Türkiye'deki bu tatlara sahip çıkmak istiyoruz ve küçük yerel üretimden gelen bu tatları satış noktalarımızda tüketicilerle buluşturup, tüketicilerin de bu ürünlere sahip çıkmasını, ürünlerin devamlılığını sağlamasını istiyoruz. O bölgeye ekonomik zenginlik sağlamasını, kırsal kalkınmaya katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Bütün bunlar çok özel tatlar ve Türkiye de bu özel tatlara sahip çıkılmayı hak ediyor. Bizim sahip çıktığımız gibi aslında bütün perakendelerin de sahip çıkması gerekir" şeklinde konuştu.

"Arı yoksa dünya yok projesi"

Türkiye'nin dünya ballı bitkiler florasının yüzde 75’ine sahip olduğunu ve Avrupa ülkelerinde bulunan yaklaşık 11 bin 500 çiçekli bitki türünün 3 bini endemik olmak üzere 9 binden fazlasının Türkiye’de bulunduğunu ifade eden Işıkgece, böylesi bir coğrafyada arıların 1 kilogram bal yapmak için tam 120 milyon çiçeği ziyaret ederken polenleri bitkiler arasında taşıyarak tüketilen taze gıdanın üçte birinin üremesini sağladıklarını aktardı. Işıkgece, bu sebeple coğrafi işaretli ve yerel özellikli ürünlere katma değer sağlamak, hayvan sağlık ve hayatına saygı göstermek, üreticilerle sürekli ve iyi ilişkiler teşkil etmek, çevre sağlığına duyarlı olmak amacıyla arıları korumak gerektiğine dikkat çekerek, "Arı nüfusu hızla azalıyor ama arı çok önemli. Çünkü arının olmaması demek tozlaşmanın, dolayısıyla dünyanın olmaması demek. Bizim şu an yediğimiz ürünlerin üçte biri arının tozlaşması ile oluyor. Bizler de dedik ki Türkiye'nin arısına sahip çıkalım, çok özel ırklar var çünkü burada. Proje şu an alt yapı aşamasında, önümüzdeki zamanlarda bu konuyu tekrar basına taşıyacağız" diye konuştu.

Zirvede Türkiye’de coğrafi işaretler konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla üretimin canlandırılması, ürünlerin katma değerinin arttırılması ve kırsal istihdamın sürdürülebilirliğinin sağlanması konusunda oturumlar gerçekleşti.

İHA

Son Güncelleme: 29.04.2017 15:05
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner165