'network ilişkisi'

Türk Ocakları Çorum Şube Başkanı, Prof. Dr. İrfan Çağlar, “Çağdaş yönetim konseptinde belirleyiciliğini artıran dinamik: network ilişkisi.”Konulu bir yazı kaleme aldı.

08 Şubat 2016 Pazartesi 15:37
'network ilişkisi'

Türk Ocakları Çorum Şube Başkanı, Prof. Dr. İrfan Çağlar, “
Çağdaş yönetim konseptinde belirleyiciliğini artıran dinamik: network ilişkisi.”
Konulu bir yazı kaleme aldı. 

İşte o yazı;


Yönetim, zor iştir. Aslında yönetim; mayınlı tarlada yürümektir, mayınlara basmadan. Böylesi ortamlarda yönetimin; kurumları, hedeflerini ve çalışanlarını verimlilik, etkinlik, güven ve eşitlik algısı çerçevesinde ve koordineli bir şekilde geleceğe taşıması kolay değildir. Çünkü bu tür ortamlarda; hem hedeflerinizi gerçekleştireceksiniz, hem de mayınlara basmayacaksınız. Buna sıfır riskle yönetim denir literatürde. Yöneticinin içinde bulunduğu ve yönettiği alan, yönetim bilimcilere göre, tipik bir labirenttir. Aynı zamanda buna” yönetim labirenti” de denmektedir.


Labirent; içinden çıkılması zor bir durum ya da çözüm bekleyen çok sayıda sorun veya ikna edilmesi gereken paydaşların bulunduğu ortamdır. Labirent ortamını oluşturan sorunlar, çevresel unsurların beklentileri ve onların ürettikleri engeller, yönetim kısıtı olarak da kabul edilmektedir. Söz konusu bu kısıt genelde,  yöneticilerin performansını aşağı doğru çeken ve onun yönetsel gücünü zayıflatan bir etki gösterir. İşte yöneticilik yeteneği burada başlar. Tüm engel ya da olumsuzluklara rağmen, kayıpsız veya en az kayıpla yönetsel hedefleri gerçekleştirme performansını ortaya koyabilmek önemlidir. Bunun için yöneticilerin liderlik karakterine sahip olmaları gerekir.


Yönetim Labirenti kavramının en önemli ayağı, paydaş olgusudur. Paydaş olgusu,  iki kategoride incelenebilir. İç paydaşlar ( çalışanların yetenek ve beklentileri, kurumsal yapı ve stratejiler, kurumun imkanları, kurumsal kültür, iklim ve bilgi düzeyi) ve dış paydaşlar( kamu oyu ve beklentileri, rakipler ve rekabet, sivil toplum örgütleri, Devletin değişik alanlara yönelik engel ya da teşvikleri, ekonomik, teknolojik, kültürel gelişme ve değişmeler vb.) olmak üzere. Her iki paydaş unsurunun yönetsel ilişkilere yönelik etki ve tepkileri, genelde farklı gerçekleşir. Burada yönetici ya da yöneticilerin, söz konusu tepkilere karşı iki tür cevap verme veya refleks gösterme şansı vardır. Bu bağlamda yöneticiler, ya bu tepki ya da beklentileri görmezden gelecekler ya da bütün beklentilere imkanlar ölçüsünde cevap vermeye çalışacaklardır.


Yönetim literatürüne göre doğru yaklaşım ikincisidir. Yani doğru olan, herkese eşitlik algısı çerçevesinde yaklaşmaktır. Böyle olursa, kurumsal yapıda eşitlik algısı oluşur  ve kurumsal bağlılık düzeyi yükselir. Yöneticinin ben yaptım oldu lüksü yoktur. Çevresel beklentileri anlamaya çalışmak ve onlara onların beklentisi doğrultusunda tepki vermek, yöneticiyi ve onun yönetsel yaklaşımını, kamu oyu nezdinde meşrulaştırır. Bu aynı zamanda, yöneticinin elini güçlendirecek ve onu tartışmaların nesnesi olmaktan da uzak tutacaktır.


Çağdaş gelişme dinamiklerini doğru okuyan yöneticiler; kamusal  destek sağlamak, çevresel sinerjiden yararlanmak, meşruiyet elde etmek, güven ortamı oluşturmak ve kurumsal ve yönetsel anlayışın sürdürülebilirliğini artırmak için netwörk ilişkisini önemsemek durumundadır. Bunun anlamı yönetimin, çevresel hassasiyetleri,  yönetimin merkezine taşımasıdır. Netwörk ilişkisinin bir başka boyutu da,  yönetimin paylaşılarak gerçekleştirilmesine imkan vermesidir. Biz buna,  karşılıklı olarak ve paydaşlarla birlikte yönetim ya da yönetişim diyoruz.


Yukarıdaki açıklamalardan hareketle  gelelim esas konuya. Yani netwörk ve netwörk ilişkisine. Netwörk sosyal ağ olarak ta bilinen, belirli amaçları olan ve bu amaçların gerçekleştirilmesine söz konusu ilişkinin katkı sağlayacağına inananan  kişilerin, planlı bir şekilde oluşturdukları sosyal ağ, ortam, grup ya da grupçuklardır. Genelde insanlar, bazı kazanımların sahibi olabilmek için bir netwörk ağı içinde yer alma ihtiyacı hissederler. Çünkü bireyin tek başına beklentilerini gerçekleştirme şansı düşüktür. Bu yüzden birey, sosyal destek sağlamak ve başkalarının farklı alanlara ait enerjisinden yararlanmak için, netwörk ilişkisi içinde bulunmak durumundadır.


Network ilişkisi ve network ortamı bazı aktörler tarafından belirlenir. Söz konusu bu aktör ya da aktörler, ilişkinin sınırlarını çizer, kurallarını belirler ve ağ ortamına gireceklerin onayını verirler. Yani netwörk ilişkisini yönetirler. Ağ ilişkisinin kapsamı ne kadar geniş ya da fonksiyonel ise, bu ilişkinin merkezi yönetim nezdindeki itibarı da o oranda güçlüdür.  Burada network ilişkisinin iki taraflı bir fonksiyon icra ettiği söylenebilir. İlişki bir yandan; merkezi yönetimin network ilişkisi üzerinden, halka uzanmasını kolaylaştırırken, diğer yandan da kamuoyu nezdindeki meşruiyetini beliler. Aynı zamanda ağ ilişkisi, içinde yer alan bu insanların çevre nezdinde statü sahibi olmalarına da katkı sağlar.


Netwörk ilişkisinin bir başka fonksiyonu da, kamuoyu beklentilerini daha hızlı ve daha güçlü bir şekilde yönetimin merkezine taşımasıdır . Netwörk ilişkisi öylesine güçlü bir ilişkidir ki, bu ilişkide var olan imkanlardan; yöneten gücün siyasal, sosyal ve kültürel yandaşlığını yapanlar değil, netwörk ilişkisi içinde yer alanlar daha fazla yararlanırlar. Örneğin, iktidara yakın olanların ekonomik kaynaklara ulaşma veya terfi konularında avantaj sahibi olmaları  gibi. Network ağı içerisinde yer alanlar; yönetsel aktörlerin bilgisi dahilinde ve zaman içinde yeni konsept, jargon ve ritüeller üreterek bu ilişkiye yeni bir boyut, güç ve enerji kaynakları aktarırlar. Bütün bunlar, söz konusu ağ ilişkisinin sürdürülebilirliğinin teminatı olarak da fonksiyon icra ederler.


Network ilişkisinde homojenite ( benzerlik ve uyum ) yoktur. Farklı eğilim, anlayış ya da isteğe sahip insanlar bu ilişkinin içinde yer alabilirler. Burada önemli olan, bağlılık gösterisi ya da rolünün iyi oynanmasıdır. Takdir edilir ki, bu da profesyonellik gerektirir. Yönetsel güç mekanizmasının jargonunu, geleneklerini, hassasiyetlerini, tiklerini ve tepkilerini iyi bilen ve buna göre ilişkisel hayatını tanzim edebilenlerin ( profesyonellerin ) ağ içinde kalabilme şansları diğerlerine oranla güçlü gerçekleşecektir.

Yönetsel hayatın olmazsa olmazı haline dönüşen network ilişkisinden yeterince nemalanmak için, ağın içinde yer almak yetmez. Bilakis üye konumundaki aktörün,  ilişkinin merkezinde olması ya da merkezde belirleyiciliği olan bir kanaat önderinin yakınında bulunması gerekir. Bu da; sadakat, iletişim ve rol oynama yetisi gibi farklı özellikleri gerektirir. Bunlara, entelektüel donanımı da eklemek mümkündür.

Özellikle siyasette, içinde yaşadığımız toplum adına bir takım kazanımların olması açısından netwörk ilişkisinin önemi ve rolü son derece stratejiktir. Bu yüzden kanaat  ve siyaset önderlerini seçerken dikkatli olunmalıdır. Yapılacak hata ya da hatalar; bölgemizi potansiyel anlamda hak etmesine rağmen, çağın imkanlarından (hızlı tren, hava alanı ve diğer yatırımlar gibi )mahrum bırakabilecektir. Stratejik önemi her geçen gün artan netwörk ilişkisinden Çorum açısından yeterince yararlanabilmek için; kamuoyu bilinci artırılmalı, sivil toplum örgütleri ve medya bu konunun takipçisi olmalı ve gerekiyorsa merkezi yönetime daha etkin bir şekilde ulaşabilmek için bir dayanışma platformu oluşturulmalıdır. Böylece, bir network konseptinin alt yapısı da hazırlanmış olur.

                                                           

 

Son Güncelleme: 08.02.2016 15:41
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Halil Ibrahim Bolat 2016-02-08 22:01:36

Yerel ve genel anlamda güzel bir yazı.Son bölümünü her bölgeye her kente çok rahat uyarlayabilirsiniz.