Türk Tarım Orman-Sen Çorum İl Başkanı Necati Gül, kamuda çalışanların görevde yükselme ve ünvan değişikliği esaslarına dair genel yönetmelikte yapılan değişikliklerle ilgili yazılı açıklama yaptı.        

Gül, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“22 Ekim 2016 Tarihli Resmi Gazetede Yayımlanan Düzenleme ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte Değişiklik yapıldı. Bu değişiklikle bundan sonra Şube müdürü, müdür ve bunlarla aynı düzeydeki görevlere görevde yükselme suretiyle atanacakların yazılı sınavın yanında  sözlü sınav getirildi. 

Bu konuda Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Sayın İsmail KONCUK; "Memur alımında yada diğer atamalarda  yazılı  dışında uygulanacak mülakat/sözlü vb her yöntem ancak haksızlık ve hak yemektir.Buna vesile olanları Allah affeder mi bilmem.Kamu vicdanı ve aklı başında herkes mülakat sistemini reddetmektedir."demiştir. Yanlış yapılmaktadır.Dün olduğu gibi bu gün de uyarıyoruz. Son zamanlarda kamuda çalışanları arasında  kalmayan ahenk  daha da bozulacak ve işin içinden çıkılamaz bir hal alacaktır. Kime sorar iseniz alacağınız cevap aynı. Sözlü/mülakat denildiğinde insanların ilk aklına gelen  torpil yapmak  cevabını verecektir. İşe alımlarda veya görevde yükselmelerde  liyakat değil kartvizitler çarpışacaktır. Bu 15 Temmuzdan sonra oluşan  "yeni ruha" aykırıdır ve doğru değildir.Herkesin ve her dönemin kendi adamı vardır. Bu millete ve devlete; başkasının adamı değil Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılap ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetçiliğine sadakatla bağlı; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup bunları geliştirmek için çalışacak; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan, demokratik, laik, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilecek, bunları davranış halinde getirecek memur olan  " milletin adamı" lazımdır. 2010 yılında  KPSS soruları çalındı dediğimizde bize inanmadınız.. İktidarı ve muhalefeti ile başta yerel milletvekillerimiz olmak üzere  tüm milletvekillerimize  diyorum ki bugün yeni bir ruh  oluştuğunun karşılığı olarak  gelin bizi dinleyin.   

 Adaletine inandığınız iki kişinin yaptığı mülakat sonucunda aynı adayın farklı puan alacağı herkesin malumudur. Çünkü belirlenmiş ölçme ve değerlendirme kriteri yok. Memur alım, atama, tayin ve görevde yükselmede liyakatın esas olması gerektiğinin her türlü cenahta dillendirildiği şu günlerde iş yapmaya kalınca her şeyin sözde kaldığını gösteriyor.Eğitim konusuna kafa yoran yazar Abbas GÜÇLÜ Twitter hesabında; öğretmen atamaları için  KPSS puanıyla,mülakat puanları arasındaki farklılıklar mutlaka incelenmelidir!MEB adil olmak zorunda!"  diye yazmış. 15 Temmuzda vatan ve millet hainleri tarafından  yapılan alçaklığın yıllarca hırsızlık yolu ile liyakatsızların göreve gelmesinden kaynaklandığı dillendirildi. Şunu kabul edelim ki biz duygusal bir milletiz. Değerlendirme insana kalınca sonuç farklı çıkabiliyor. Çünkü; ölçme ve değerlendirme kriterlerimiz net ve somut değil. Dün  acı bir tecrübeyi yaşadık. Sonuç ne yazık ki çok kötü oldu. Hal böyle ilken yanlışta ısrar edilmesini anlayamıyorum. 01.10.2016 tarih ve 29845 sayılı resmî gazetede yayınlanan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne İlk Defa Açıktan Atanacak Mühendis Personel Hakkında Sınav ve Atama Yönetmeliği'ne de Mülakat/ Sözlü konuldu. Arkasından 12.10.2016 tarihinde   175 mühendis alım ilanı duyurusu yapıldı. Bu alımın 17 kişisi mesleğim olan Ziraat Mühendisi olacak. 2016 yılında KPSS'na 25.000 üstünde Ziraat  Mühendisi başvurmuştur. Kaç kişi taban puanı aşmıştır bilmiyorum. Bunların kaç kişisi DSİ'nin bu duyurusuna müracaat eder şimdiden bir tahminde bulunmak zor. Ancak mülakat olmasaydı  kazananları şimdiden söyleyebilirdim . Kimler mi? KPSS sıralamasında ilk 17 olanlar.

 Peki ne yapmalı? Herkes söylemlerinde samimi olmalı.  Bu söylemlerini bahsedilen yeni ruhla icraatına yansıtmalıdır.İnsan sözle değil ameli ile değerlendirilir"