SP İl Divanı’nda gündem değerlendirildi.
Parti binasında düzenlenen toplantıya SP İl Başkanı Faruk Cıdık ve yönetim kurulu üyeleri ile il ve ilçe teşkilatları yönetim kurulu üyeleri ve partililer katıldı.
‘ERBAKAN HOCAMIZ’I RAHMETLE ANIYORUZ’
Ülke ve dünya meselelerine dair değerlendirmelerin yapıldığı toplantının açış konuşmasını yapan Faruk Cıdık, vefatının 6’ncı yıl dönümünde Milli Görüş Lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı rahmetle andıklarını söyledi.
Erbakan Haftası etkinliklerinin önceki gün Bayat ilçesinde açtıkları fotoğraf sergisiyle başladığını anlatan Cıdık, Çorum merkezin yanı sıra ilçelerde çeşitli organizasyonlar düzenleyeceklerini kaydetti.
27 Şubat 2017 tarihinde Ulucamii başta olmak üzere bazı ilçe camilerinde mevlid-i şerif okutacaklarını belirten Cıdık, 1 Mart 2017 tarihde ise Devlet Tiyatro Salonu’nda bir panel düzenleyeceklerini ifade ederek organizasyon detaylarını ilerleyen günlerde kamuoyuna duyuracaklarını açıkladı.
‘EVET DİYENLER BÖLÜCÜ OLMADIĞI GİBİ
HAYIR DİYENLER DE VATAN HAİNİ DEĞİL’
Konuşmasında referandum gündemine ilişkin açıklamalarda da bulunan SP İl Başkanı Cıdık, “Bu referandumda 'evet' demeyenleri PKK terörüyle eş tutmak, FETÖ'cü olmakla suçlamak, 16 Nisan referandumunu 15 Temmuz'un cevabı veya rövanşı olarak tanımlamak büyük bir bühtandır” dedi.
“Türkiye ilk kez bu kadar gergin ve böylesine kutuplaşmış bir şekilde referanduma gidiyor” diyen Cıdık, “Bu referanduma 'evet' diyenler bölücü olmadığı gibi, 'hayır' diyenler de vatan haini değil. Bu baştan böyle biline. Asıl tehlike ve suç bu milleti 'evetçiler' ve 'hayırcılar' diye kamplara bölüp, kutuplaştırmak” diye konuştu.
Referandumda sandıktan çıkacak sonucu milli iradenin kararı olarak kabul edeceklerini vurgulayan Cıdık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tarihin en kırılgan ve kritik dönemlerinden birini yaşıyoruz. Böyle bir dönemde en son ihtiyaç duyulan şey kutuplaşmaktır. Birbirimizi terörist, hain, bölücü gibi acımasız yaftalarla suçlamaktır. Bu gidişattan parti olarak ciddi endişe duyuyoruz. Böylesi dönemlerde bin düşünüp bir konuşmak gerekirken, tam tersine düşünmeden yapılan açıklamalar bu endişemizi daha da artırmaktadır. Bu referandumda 'evet' demeyenleri PKK terörüyle eş tutmak, FETÖ'cü olmakla suçlamak, 16 Nisan referandumunu '15 Temmuz'un cevabı veya rövanşı' olarak tanımlamak en basit ifadesiyle büyük bir bühtandır.
‘SİSTEME DEĞİL, BU METNE KARŞIYIZ’
Referandumda sandıktan çıkacak sonucu milli iradenin kararı olarak kabul edeceğiz.
‘HAKKIMIZI HELAL ETMEYİZ’
Biz bunları yaparken başkaları sadece iftira ile bizi itham altında tutmaya çalışıyorlar. Bizim hakkımızda söylemediğimiz kelimelerle bizi itham etmeye kalkarlarsa, Cenab-ı Hak indinde hakkımızı helal etmeyiz.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL ilan edilmesini ve bir dizi tedbirler alınmasını isabetli buluyoruz, ancak işin ‘cadı avı’na dönmesi halinde bunun vebalinin yine karar alma yetkisinde olanların omuzlarına yükleneceğine inanıyoruz.
Türkiye'de kalkışmaya teşebbüs eden bir zihniyeti ve o teşebbüsün içinde yer alanları açıkça lanetlediğimizi vurguladık ama masum insanların da suçsuz oldukları halde haksız yere itham edilmelerini, kazanılmış haklarından mahrum bırakılmalarını doğru bulmuyoruz. Gerçekten bu son ihraçların millet nezdinde bir yankı uyandırdığına yetkililer dikkat etmeli. Yanlışları düzeltmek için çok açık mekanizmalar oluşturulmalı.”
Basına kapalı olarak gerçekleşen toplantının ikinci bölümünde ise parti teşkilatının faaliyetleri değerlendirildi.
20 Şubat 2017 Pazartesi 14:33
Son Güncelleme: 20.02.2017 16:23
hayır diyenlere vatan haini denmeyebilir amma; nerde vatan haini,pkk'lısı,fetö'cüsü,bilmem nelisi, ab'si siyonisti hayır diyorsa bunun karşılığı nedir diye sormak lâzım.(arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyim) bu düstur bile evet demek için yeterli değil mi ey saadetli beyler?