Çorum İnsanî Değerler Platformu’muzun Mart ayı toplantısı Anadolu Gençlik Derneği Çorum Şubesi’nin ev sahipliğinde geniş bir katılımla gerçekleştirildi.

STK temsilcilerinin yaptığı toplantıda bir dizi kararlar alınarak kamuoyuyla paylaşılması öngörülürken, açıklamayı platform sözcüsü Zeki Kambur yaptı.

Bildiride, şehirler arası otobüs taşımacılığı yapan bazı firmaların halkın dini inançlarına kayıtsız kaldığı, yeni yapılaşan Çevre Yolu güzergahında bulunan genelevin şehre yakışmadığı, son günlerde bazı çevrelerce Çağrı Vakfı ve bazı ilim adamlarına yönelik saldırılarla 28 Şubat’ın hortlatılmaya çalışıldığı deklare edildi.

İşte o açıklama;

“Şehirlerarası otobüs işletmeciliği yapan bazı firmaların, halkımızın dinî inançları doğrultusunda, kendilerine ilettikleri taleplerine kayıtsız kaldıklarına dair şikâyet ve eleştiriler son dönemde ciddi bir artış göstermektedir. Bu konu, bu ayki toplantımızda platformumuzun gündemine alınarak STK’larımız tarafından tartışılmıştır. Platformumuzu oluşturan tüm STK’larımız; otobüs firmalarının halkının neredeyse tamamı Müslüman olan bir ülkede Ramazan ayında sahur ve iftar saatlerine, sair zamanlarda ise namaz vakitlerine riayet etmeden faaliyetlerini sürdürüyor olmalarını ve kendilerinden bu yönde bir talepte bulunulduğunda da böyle bir hizmet politikalarının olmadığını beyan etmelerini kabul edilebilir bir durum olarak görmemektedirler. Ezanlar dinmesin diye her gün onlarca şehit verdiğimiz şu günlerde, şehitlerimizin aziz kanlarıyla sulanan topraklar üzerinde ulaşım hizmeti vererek para kazanan firmalar, halkımızın dinî duygularını hiçe sayan hizmet politikalarını tekrar gözden geçirmeli, dini hassasiyetleri dikkate alarak hizmetlerini sürdürmeli,  mola vakitlerini, iftar, sahur ve namaz vakitlerine göre ayarlamalı ve halkımızın anayasal bir hakkı olan dini inanç ve ibadet hakkını ihlal etmemelidirler. Bu konuda bir şeyler yapabilme konumunda olan tüm tarafları göreve davet ediyoruz. Aksi davranışların devam etmesi durumunda bunu yapan firmaları ifşa edeceğimizi, gerekirse yasal haklarımızı kullanmak suretiyle bu firmaları protesto edeceğimizi ve bu konunun her platformda takipçisi olacağımızı Çorum kamuoyumuzla paylaşırız.

Üç güzide sahabe efendimizin ve birçok Allah dostunun metfun olduğu, bu yönüyle de dışarıda “sahabeler kenti” ifadesine mazhar olmuş güzel ilimiz Çorum’umuzda bir genelevinin bulunması bu güzide şehre yakışmamaktadır. Kadına karşı şiddetin ve dayağın her gün gündeme geldiği bir ortamda hala kadın bedeninin satılıyor olması ve buna da kimsenin itiraz etmemesi anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değildir. Çorum İnsanî Değerler Platformu olarak çevresinde Hıdırlık gibi mübarek bir mekânın, İmam Hatip Liselerinin, Abdülhamid Han ve Gençlik  Camilerinin, hastanenin, stadyumun, sebze halinin, kent parkın, toptancılar ve traktörcüler sitesinin, KYK yurtlarının, Kur-an Kursu’nun bulunduğu ve Akkent ile birlikte şehrin ortasında kalan bir şehirde genelev olmamalıdır. Platform olarak; yetkililerimizi, maddi ve manevi olarak şehrimizi kirleten bu mekândan ilimizi kurtarmaya toplumun temiz vicdanı adına davet ediyoruz.

Son günlerde bazı çevreler tarafından 28 Şubat ortamının hortlatılmaya çalışıldığı görülmektedir. İlimizin güzide STK’larından birisi olan ve platformumuzun aktif üyeleri arasında yer alan Çağrı Eğitim Vakfı’na yönelik aslı astarı olmayan ve FETÖ terör örgütünün taktiklerini hatırlatan bir üslupla karalama ve iftira kampanyası yapılmıştır. Çorum İnsanî Değerler Platformu olarak bu konuda mağdur edilmeye çalışıldığını düşündüğümüz Çağrı Eğitim Vakfı’nın yanında olduğumuzu belirtiriz. Eğer herhangi bir STK’mız hakkında bir suç isnadı varsa bunun yeri gazete manşetleri değil, bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleridir. STK’larımız hakkında algı operasyonları oluşturarak iş görme dönemi bitmeli, birileri de suret-i haktan görünüp bu kirli oyunun parçası olmamalıdır.  Devlet ve siyaset büyüklerimiz algı operasyonları üzerinden değil hakikatler üzerinden hareket ederek telafisi mümkün olmayan yanlışlar içine girmemelidirler.

Üçüncü maddenin de belki bir devamı olmak üzere, ilim ve irfanın bu topraklarda yeşermesi için ulusal düzeyde gayret gösteren bazı ilim erbabına da, yine belli çevreler tarafından gerçekleştirilen algı operasyonlarıyla saldırılmakta ve  28 Şubat’ın baş aktörlerinden bazı medya organları tarafından muteber bir takım din alimleri itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. Bu oyuna gelinmemeli ve üzerinden yirmi yıl geçtikten sonra 28 Şubat görüntülerine benzer görüntülerin ve gündemlerin oluşmasına asla müsaade edilmemelidir. İlla “Hocaefendi”lerle mücadele edilecekse, TV programlarında cennet pazarlayan, kendilerine “Hoca” yakıştırması yapıp çevresine oturttuğu yarı çıplak kadınlarla poz veren, böylece de insanımızın temiz inançlarını kirleten, berrak duygularını sömüren sözde hoca kılıklı sahtekârlarla mücadele edilmelidir. Çorum İnsanî Değerler Platformu olarak bizim talibimiz ve isteğimiz budur, bu mücadelede de her türlü desteği vermeye hazırız.  

Son olarak Çorum halkımızın, üç aylarını ve Reğaib Gecelerini tebrik eder, yüce Allah’tan Afrin başta olmak üzere terörle mücadelede kahramanlık destanı yazan ordumuza ve emniyet teşkilatımıza üstün muvaffakiyetler ve zaferler nasip etmesini niyaz ederiz. Platform olarak her zaman ülkemizin huzur ve güvenliği ve milletimizin ve devletimizin bekası adına her ne yapılması gerekiyorsa hazır ve nazır olduğumuzu ilan ediyoruz."