Ulaşım ve trafik sorununa bilimsel çözüm

Çorum Belediyesi ve Yalova Üniversitesi arasında imzalanan protokolle, Çorum’un ulaşım ve...

24 Nisan 2015 Cuma 12:47
 Ulaşım ve trafik sorununa bilimsel çözüm


Çorum Belediyesi ve Yalova Üniversitesi arasında imzalanan protokolle, Çorum’un ulaşım ve trafik sorunu için bilimsel çözümler uygulamaya girecek.  Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu ile protokol imzalayan Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, üç aşamada gerçekleştirilecek proje çalışmasıyla, Çorum’un Ulaşım Master Planı’nı ortaya koyacaklarını müjdeledi.


Büyükşehirler için zorunlu olan Ulaşım Master Planı’nın il belediyeleri için zorunlu olmadığını, ancak vizyonel bir yaklaşımla Çorum’u geleceğe hazırladıklarını açıklayan Başkan Külcü, 2019’da tüm aşamalarının tamamlanacağı bilimsel çalışma sonuçlarının tereddütsüz olarak hayata geçirileceğini bildirdi.


Yalova Üniversitesi Ulaşım Mühendisliği Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Özdemir’in de hazır bulunduğu imza töreninde, Özdemir’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde uzun yıllar ulaşımdan sorulma Genel Sekreter Yardımcısı olarak başarılı çalışmalara imza attığını kaydeden Belediye Başkanı Külcü, ortaya çıkacak bilimsel öneriler ışığında adım atarak kararları uygulamaya koyacaklarını, bununla birlikte Çorum’da bazı noktalarda tek yön kısıtlaması, park yasağı ya da yayalaştırma gibi adımların atılabileceğini hatırlattı.


Belediye başkanı Muzaffer Külcü, “Bugün Çorum’da ulaşım ve trafik açısından önemli bir gün yaşıyoruz. Geleceğe daha güzel bir Çorum taşımak adına emanet aldığımız ilimizi, daha yaşanabilir bir kent olarak gelecek kuşaklara emanet etmenin sorumluluğuyla adımlar atıyoruz.” Dedi.


Hayırlı olsun dilekleriyle imzalanan sözleşmeyle birlikte ilk adım olarak Çorum’un ulaşım ve trafiği fotoğraflanacakken, ikinci aşamada toplum taşıma rehabilitasyonu, üçüncü aşamada ise ulaşım master planı ortaya konacak.

Protokol imza töreninde Belediye Başkanı Muzaffer Külcü şu bilgileri verdi: Kent İçi Ulaşım ve Trafik Düzenlemesine ilişkin yeni bir adım atıyoruz.

Trafik konusu, özelde ise şehir içi ulaşım meselesi, hemen her şehrin, her belediyenin hatta her hükümetin üzerinde en çok çalıştığı ve en çok bütçe ayırdığı ama bütün bunlara rağmen çözdük, hallettik diyemediği bir konudur. Bu doğal bir sonuç. Çünkü trafik meselesinin nihai bir noktası yoktur.

Zira hayat çok dinamik bir yapı arz etmekte, ihtiyaçlar, yöneticilerden beklentiler, her geçen gün artmakta ve ayrıca bireylerin gelirleri arttıkça bunun ulaşım üzerindeki etkileri de daha belirgin şekilde kendini göstermektedir.  Bunun bilincinde olarak biz de Çorum Belediyesi olarak, bu alana ilişkin görev yaptığımız 6 yıldır, sürekli ulaşıma yatırım yapıyoruz.  İşe Ulaşım Müdürlüğümüzü kurarak başladık.

6 yıl boyunca trafik açısından,  hayatı kolaylaştıracak her türlü tedbiri aldık.

Güvenli ulaşım için arayışlarımızı ve yatırımlarımızı yaptık, bundan sonra da yatırım yapmaya devam edeceğiz. Nitelikli bir ulaşım için yapılması gereken yegâne işin, daha standardı yüksek, daha geniş yollar yapmak olmadığını biliyoruz.  Yine de yol konusunu çok önemsedik. Sorunsuz ya da az sorunlu bir ulaşım ağı oluşturmakta bu durumun çok etkili olduğuna inandık. Yolların standardının hem yapım kalitesi anlamında hem genişlik anlamında bir zaruret olduğunu bilerek çok sayıda yol çalışması gerçekleştirdik. Ankara Yolu Şehir Girişi, Akşemseddin Caddesi, Çiftlik Caddesi, Bahar Caddesi, Dumlupınar Caddesi, Osmancık Caddesi, M. Akif Ersoy Caddesi bunun en güzel örnekleri. Hem alt yapısında hem üst yapısında büyük bir değişim yaşandı. Bu yollarımızda hem genişletme hem de iyileştirme yaptık, başkaca bölgelerde de çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Aynı şekilde gerek kamulaştırmalar yapmak suretiyle yapılaşmanın olduğu planlı bölgelerde, gerekse yeni plan yaptığımız bölgelerde hem yolların genişletilmesine hem de mümkün olduğunda trafiğin dağıtılarak belli noktalarda toplanmasının önüne geçmeye çalışıyoruz. Tabi burada bir zorluğumuz var: Çorum gibi,( en azından mevcut durum için ifade ediyorum,) tek merkezli kentlerde herkes aynı noktaya ulaşmaya çalışıyor. Bunun önüne geçmek için de kent için yeni bir merkez oluşturmaya çalışıyor ve şehri batı istikametinde büyütmeye çalışıyoruz.

 

Bu sorun aslında bir eski yerleşim yeri olmanın da bir sonucudur. Belediye olarak bir hazırlık yapıyorsunuz.  Bir yere müdahale etmek gerekiyor. Gerekli noktaya neşter vurmak için hazırlanıyorsunuz bir bakıyorsunuz, bazen kanun müsaade etmiyor, bazen de bütçe imkânları yetersiz kalabiliyor.

Ayrıca yapılaşmanın olduğu mevcut doku üzerinde yapılan planlar çoğu zaman uygulamaya geçirilememekte ve sorun varlığını devam ettirmektedir. Çorum da büyük oranda bu sıkıntıyı yaşayan kentlerden birisidir.

Bunun en somut örneği Gazi Caddesi ile 23 Nisan Kavşağı arasındaki kamulaştırma çalışmasıdır, 6 yıldır bitmedi. Aynı şekilde Kale Bölgesi ve Yeniyol Mahallesindeki bazı noktalar. Son yıllarda milli gelirin artışıyla birlikte araç sayısındaki fevkalade artışı da ayrıca dikkate almak gerekiyor. Çorum’da 2003 yılında 80.000 civarında araç varken 12 yıl sonra bu sayının 150.000’e çıkması da yine sorunun ana unsurlarından birisidir. Şüphesiz bu araçların en az yarısı merkezdedir. Yine bugün itibariyle Çorum İl nüfusunun %50’si merkezde yaşamaktadır. İl nüfusu genel olarak stabil veya negatif bir nitelik arz ederken, merkezin nüfusu her yıl ortalama %3 civarında artmaktadır. Bu veri de ayrıca şehir içi ulaşımı zorlaştırmakta ve yeni tedbirler alma ihtiyacı ortaya çıkarmaktadır.

 

Belediye bünyesindeki mühendis arkadaşlarımız zaman zaman dışarıdan danışmanlık desteği de alarak, şehir içi ulaşım konusunda 6 yıldır akıllı kavşak uygulaması da dahil olmak üzere farklı çalışmalar yapıyorlar. İl belediyeleri içinde akıllı kavşak çalışmasını ilk biz yaptık. Şu anda da 6 akıllı kavşak uygulamamıza ilave olarak 3 kavşakta daha demo uygulaması devam etmektedir.

Bu çalışmalar yapılıyor ve bunlar devam edecek.

Ancak konuyu bir bilimsel bakış açısıyla ve daha üst bir ölçekle değerlendirmek ve yönetmek mecburiyeti vardır.  Sürdürülebilir bir ulaşım stratejisi için bunu yapmak zorundayız.

2014 yılında bu amaçla bir adım attık. Çorum ulaşım master planını hazırlatmak için 2 kez ihaleye çıktık; ancak uygun teklif alınamadı biz de işin doğasına da uygun bir yaklaşım olarak “3 aşamalı bir modeli” tercih ettik.  Bilimsel bir bakış açısından bahsediyorsak, bu işi yapabilecek en doğru adresler şüphesiz üniversitelerimizdir.

Biz de kendimize Türkiye’de bu konudaki en tecrübeli üniversitelerden birisi olan Yalova Üniversitesi’ni çözüm ortağı olarak seçtik. Bu isteğe bağlı bir tercih olmaktan çok, tecrübenin bizi götürdüğü adres olarak ortaya çıkmıştır.

Yalova Üniversitesi ile yapacağımız çalışmalar tamamlandığında, inşallah daha sağlıklı bir ulaşım stratejisine nasıl ulaşacağız, bunun yol haritasına kavuşmuş olacağız. Şehrin mevcut ulaşım ağının adeta bir fotoğrafı çekilecek. Özel ulaşımda durum ne? Toplu ulaşımda durumumuz ne? Kavşaklar, sinyalizasyon sistemi, trafik işaretlemeleri, yaya yolları, otobüs durakları, taksi durakları, ulaşım güzergâhları vs. bunların mevcut durumu incelenecek ve belediye ulaşım yönetiminin önüne bir rapor konulacak. Bize sizin durumunuz şudur diyecekler. Bunun için 150 günlük bir süre kullanılacak. Birinci aşamada elde edilen veriler ışığında özel ve toplu ulaşımının planlanması için anketler de yapılarak (halkın beklentilerini işin içine katmak amacıyla) bir raporlama çalışması yapılacak.

Önümüze bir iş planı gelecek.

Burada şehir içi trafiğin düzenlenmesine yönelik her türlü tekliflerini sunacaklar.

 Biz de buna yönelik yeni planlamalarımızı yapacağız, tedbirlerimizi alacağız.

Son aşamaya geldiğimizde ise “nazım imar planı ile uyumlu olarak” 25 yıllık bir projeksiyon ortaya çıkacak. Bu 25yıllık dönem için oluşacak; demografik durum, araç sayısı, insanların ulaşım alışkanlıklarındaki muhtemel değişiklikler vs. birlikte değerlendirilerek 2040 yılına kadar bizi götürebileceğine inandığımız bir yol haritasına sahip olacağız. Böylece ortaya bir ulaşım master planı çıkmış olacak.

Böyle bir çalışmayı 2017 ortalarında,en erken, bitirebileceğimizi düşünüyoruz.

Bu uzun gibi görünen bir süre. Ama yapılan işin büyüklüğü düşünülünce makul bir zaman olduğunu kabul etmek gerekir.

Bu çalışmalar tamamlandığında “zaman” konusunda büyük kazanımlar olacak. Enerji konusunda büyük kazanımlar olacak.

Zaman, şüphesiz insan için en kıymetli varlık.

Enerji ise ülkemiz için çok kıymetli. Fosil kaynaklar konusunda yeterli kaynağa sahip olmayan bir ülkeyiz. Öyleyse bu kaynağın kullanımı hususunda tasarruflu olmalıyız.

Ayrıca düşük hızla seyreden araçların daha yüksek egzoz gazı çıkardığını da unutmamak gerekir.Havaya salınan bu aşırı egzoz gazı bir yandan havayı kirletirken   diğer yandan yaşam kalitesinin de düşmesine sebep olmaktadır. Tabi burada bir ulaşım konusu konuşurken, bizi dinleyen birçok kişinin aklına hemen daha geniş yollar ve otoparklar gelecektir.

Bunlar çözümün bir parçası, yapılacak yeni işlerin içinde bunlar da mutlaka olacak; ama çözüm sadece bunlardan ibaret değil.

Bir taraftan bunlar yapılırken öbür taraftan trafiğin diğer kentsel değerlere etkisi de gözlem altına alınacak.

Mesela, trafiğin şehrin mevcut haline etkisi ile çözüm olarak getirilen yeni düzenlemenin şehre etkisi birlikte gözlemlenecek ve değerlendirilecek.

Biz belediyecilerin en çok sorun yaşadığı hususlardandır, burası.

Daha rahat bir ulaşım için tarihi varlıklar yok edilmemeli, buna dikkat edilecek.

Daha rahat bir ulaşım için doğa güzellikleri, doğal güzellikler heba edilmemeli buna dikkat edilecek. Kent içinde özgün değerler, özel motifler varsa bunlar mutlaka korunarak gerekli çalışmalar yapılacak. Sadece geniş yol açmak her zaman en iyi çözüm olmayabilir ya da çözüm bile olmayabilir. Ölçü “önce insan”, “önce şehir” olmalıdır. Çünkü yönettiğimiz şehirler bize bir miras değil, hepimize bir emanettir.

Bu hassasiyeti göstermek zorundayız. Ulaşım meselesine böyle baktığımızda bazen kısıtlayıcı olmak ihtiyacı da doğabilir. Her yol, her noktaya ulaşmak zorunda değildir. Ya da herkes her yere özel aracı ile gitmek zorunda değildir.  Roma gibi çok önemli birçok şehirde, şehir merkezlerinin, özellikle antik kentlerin araç trafiğine kapalı olduğu bilinmektedir.  Biz de Ulu Camii ve Arasta etrafında bir süre sonra bir yayalaştırma, yani araç trafiğine kapalı alan oluşturma çalışması yürütmekteyiz.

Bu çalışmaların sonunda karşımıza böyle bir kısıtlayıcı tedbirler de çıkabilir.

Otoparkla ilgili kısıtlamalar gelebilir. Otopark konusu, bir alışkanlık meseledir.

Bizim ülke olarak yeteri kadar otopark yapabildiğimizi söylememiz mümkün değil. Ancak otopark kullanmayı seven bir millet olduğumuzu da söylemek mümkün değil.

Biz daha çok aracımızı evimizin önünde, dükkânımızın önünde park etmeyi seviyoruz.

Yani herkes aracını yanında seviyor. Belki bunlarla ilgili sınırlamalar, kısıtlamalar da gelecek.

Hazırlanacak raporlarda bu ifade ettiğimiz hususların mutlaka hepsinin etkileri olacaktır.

Bunlardan hoşlandığımız hususlar olabileceği gibi, şunlar olmasıydı iyi olurdu dediklerimiz de olacak. Şüphesiz bu düşüncelerin hepsi bizim için kıymetli, hepsini önemsiyoruz.  Ama bizim için asıl önemli olan, tek tek memnuniyetler yerine toplumsal memnuniyettir.

Şehir içi ulaşımın bir bütün halinde standardının yükseltilmesidir.

Şehirde yüksek kaliteli, yüksek konforlu, sorunları minimize edilmiş bir ulaşım modelinin ortaya çıkarılmasıdır.

Bu uzun çalışmayı gerçekleştirecek olan Yalova Üniversitemizin rektörüne ve kendilerinin şahsında tüm çalışma arkadaşlarına başarılar diliyorum.

Şehrimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.”




Son Güncelleme: 24.04.2015 14:25
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner165