Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Selim Aydın, nöbet eylemlerinde kararlılıklarının devam ettiğini belirterek, velilere endişelenmemeleri çağrısında bulundu.

Kamuda tüm meslek gruplarının hemen hemen hepsi nöbet görevinin karşılığı olarak ek ücret alırken veya yapılan nöbet görevi karşılığında izin kullanırken, öğretmenlerin nöbet görevi karşılığında ücret almamasının hem hukuken hem de vicdanen kabul edilebilir bir durum olmadığını savunan Aydın,  “Öğretmenlerin nöbet konusundaki rahatsızlığı uzun yıllara dayanmaktadır. Bu rahatsızlığı tespit eden Türk Eğitim Sen nöbet gününe ücret ödenmesini yıllardır talep etmiş, önce toplu görüşmelere, daha sonra toplu sözleşmelere taşımıştır. Nöbet problemi, iş güvencesinin ortadan kaldırılması, ekonomik ve sosyal haklarımızın her geçen gün geriye gitmesi gibi sıkıntılarımız düşünüldüğünde, elbette, en önemli problemimiz değildir. Belki de, yaşanılan problemler içinde ağırlık yönünden, daha az ağırlığı olan problemlerdendir, ancak öğretmenler, nöbet görevini angarya bir iş olarak görmüş, böyle bir angarya işi ücretsiz yapmayı bir türlü kabul edememişlerdir.” Dedi.

‘PROBLEMİ ÇÖZMEK İSTİYORUZ’

Türk Eğitim Sen’in problemin çözümünden yana olduğunu belirten Aydın, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: “derdimiz üzüm yemektir, bağcıyı dövmek değil. Bu sebeple, aldığımız ilk karar, her ay bir gün nöbet tutmamak şeklinde olmuştur. Bu eylem kararımız sonrasında, bazı okul yönetimlerinin, nöbet tutulmayan güne karşılık, başka bir gün nöbet görevi, yani çift nöbet görevi vermesi sonucunda eylem kararımızı gözden geçirmek ve sonuç alabilmek için, 2014-2015 Eğitim Öğretim yılının sonuna kadar süresiz eylem kararı alınmıştır.

‘BAZI OKUL YÖNETİCİLERİ İŞİ SULANDIRIYOR’

Bazı okul yöneticilerinin eylemi sulandırmak amacıyla, öğretmenleri ikna çabalarını da görüyoruz. Kimisi öğretmen odalarına yazı asıyor, kimi  işgüzar, tetikçi yöneticiler eyleme katılan üyelerimize ek ders ücretlerinin kesileceği tehdidinde bulunmuşlardır. Bu da gösteriyor ki yönetici durumunda olan bu zavallılar yasalardan habersizdir ve bu durum söz konusu kişilerin nasıl kurum yönettiklerinin bir göstergesidir. Kaldı ki, nöbet eylemine katılanların ek ders ücretlerinin kesilmesi hususunda hiçbir yasal dayanak bulunmamaktadır. Yapmış olduğumuz eylem nöbet  karşılığında ücret ödenmesi adına gerçekleştirilmektedir. Ücreti ödenmeyen bir uygulama için ücret kesintisi yapmak zaten mümkün değildir. Bunun akılla izanla tarifi yoktur. Buna aba altından sopa göstermek denir. Bu yöneticiliği kötüye kullanmadır, bu anlayış yönetimde despotluk, kanun bilmezliktir. Mesela, “Siz dilekçenizi verin, ama nöbet defterini de imzalayın. Dilekçenizi verin  ama nöbet görevinizi de yerine getirin, ben bunları yukarıya duyurmayayım.” diyerek, öğretmenleri nöbet tutmaya ikna edenler de var. Yukarıya duyuranlar Milli Eğitim Müdürlüğümüzden gerekli cevabı almışlardır.

Buradan okul idarecilerine sesleniyorum kraldan çok kralcılık yapmayın. Yapamayacağınız, gücünüzün yetmeyeceği davranışları telaffuz etmeyin. Ne yapması gerektiğini öğrenmek isteyen okul müdürleri  Milli Eğitim Müdürlüğüne yazı yazarak cevaplarını alabilirler.

‘SENDİKAL HAKLAR KORUMA ALTINDA’

Sendikal haklar; Anayasamızla, İLO sözleşmeleriyle, uluslararası diğer sözleşmelerle, sendikal yasalarla ve genelgelerle, yargı kararları ile koruma altına alınmıştır. Dolayısıyla sendikalara eylem hakkı veren yasalar varken bu eyleme katılanları soruşturmak veya cezalandırmak, demokratik hukuk devleti anlayışı ile bağdaşamayacağı gibi Türk Milleti adına karar veren Mahkemelerinin de iradesine aykırılık arz edecektir.

Sendikal faaliyetleri engellemek, TCK’nın 118. Maddesine göre suçtur. Türk Eğitim Sen, sendikal faaliyetleri engelleyen idarecilerle ilgili, her türlü hukuki yolu takip edecektir”

Bütün öğretmenlerin nöbet eylemini ciddiye alması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu eylemimizin başarılı olması, diğer haklarımızın kısıtlanması karşısında da, aynı tepkiyi göstereceğimiz anlamını taşıyacak ve işverenimizin ve idarenin haklarımıza karşı daha duyarlı olması sonucunu doğuracaktır. Bu kadar sendikanın, neredeyse ortaklaştırdığı bir eylemin, hangi sebeple olursa olsun, başarısız olması, öğretmenin kaybetmesi sonucunu doğuracak, sendikaların yaptırım gücünü ortadan kaldıracaktır

‘OKUL İDARELERİ UYARILMIŞTIR’

Valilik makamına sunmuş olduğumuz dilekçemizde, illimize bağlı okul/kurum müdürlüklerinin uyarılması, sendikal faaliyetlere engel teşkil edecek şekilde sözlü veya yazılı idari iş ve işlem gerçekleştirecek kamu görevlilerinin ne gibi  yaptırımlarla karşılaşacağının hatırlatılmasını belirttik.

VELİLERE ‘ENDİŞELENMEYİN’ ÇAĞRISI

Velilere sesleniyoruz; bu eylemle ilgili olarak çocuklarınız için endişelenmeyiniz. Çocuklarınız bizim çocuklarımızdır. Okulun asayişi açısından okul idarelerince gerekli idari tedbirlerin alınması konusunda dilekçelerimizle uyarıda bulunduk. Ayrıca bu eylem öğrencilerimizin eğitim öğretim işlerini hiçbir şekilde aksatmayacaktır. Öğretmenlik bilincimiz ve sorumluluğumuz içerisinde, çocuklarınız için nefesimizin yettiği yere kadar tüm gayret ve samimiyetimizle çalıştığımızdan ve çalışacağımızdan asla şüpheniz olmasın”