Çorum’un yüzü sağlık alanında yapılan yeni yatırımlarla gülmeye başladı.
Geçtiğimiz hafta Çorum’un gündemini belirleyen isim Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas oldu. Türkiye’yi adım adım dolaşan Kafkas, ‘Doğduğum bu topraklara vefa borcum var’ dediği Çorum’a yaklaşık üç gününü ayırdı.
Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılımıyla 800 yataklı Şehir Hastanesi’nin temeli atıldı.
Bakan Çavuşoğlu’nun Kafkas için sık sık sarf ettiği ‘Baba Kafkas’ yakıştırması dikkatlerden kaçmadı.
Memleketin yüz akı olacak hastane yatırımı 185 milyonluk bina maliyetinin yanı sıra, donanım ve tefrişatıyla birlikte toplam 258 milyon TL'ye mâl olacak. Memleketin idaresinde yöneticilik yapanlar bu rakamların nasıl bir anlam ifade ettiğini daha iyi kavrıyordur herhalde.
Merkez’de vatandaş katılımı?
Sağlık Bakanlığı böylesi devasa bir yatırım için son derece mükemmel bir organizasyon yapmasına rağmen vatandaş katılımı yeterince sağlanamadı. Yeri ve zamanı geldiğinde nedenlerini sorgulamak gerekebilir.
Alaca, Osmancık ve Kargı’da ise, Çorum’un tam tersi bir manzara yaşandı. Alaca ve Osmancık hastanelerinin açılışlarında yoğun bir katılım ve coşku vardı. İnsanların yüzünde modern bir hastaneye kavuşmanın, adam gibi sağlık hizmeti alabilecek olmanın mutluluğu hissedilebiliyordu. Hakeza 5 bin nüfuslu Kargı’nın hastane temel atma törenine vatandaşlar daha ilgiliydi.
Kafkas’taki şeytan tüyü
Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas’ın yaptıkları sadece sağlık yatırımları ile bitmiyor.
Kafkas, gerek Çorum gerekse ilçelerde yaptığı konuşmalarla yerel ve ülke gündemine dikkat çekerek vatandaşı etkiliyor.
Hitabet ustalığı, kürsü hakimiyeti, beden dilini iyi kullanma becerisi ve en önemlisi samimiyeti sayesinde vatandaşla sıcak bir iletişim kurabiliyor. İşte o diyaloglarla hem mensubu olduğu AK Parti’ye hem lideri Recep Tayyip Erdoğan’a hem de yerel siyasetçilere destek verilmesini istiyor, sokaktaki vatandaştan da çok ciddî karşılık buluyor.
Anadolu’yu karış karış dolaşan Kafkas, bütün şehirlerde hem siyaset hem bürokraside üst düzey kabul gördüğü gibi vatandaşın da gönlüne girmeyi başarıyor. Beraberinde hizmeti götürerek o yöreye destek veren Kafkas, ardından partisinin bugüne kadar yaptıklarını detaylı bir şekilde izah ediyor, finalde lideri Recep Tayyip Erdoğan’ı mutlaka omuz verilmesi gerektiğinin altını kalın harflerle çiziyor.
Kafkas’ı bir süre izlediğinizde küçük hesaplar yapmadığını, bireysel değil, toplumsal faydayı esas aldığını, inandığı dava için mücadele ettiğini, tam bir hizmet ve görev adamı olduğunu, ‘ben değil biz’ ilkesiyle hareket ettiğini, hakkı hukuku, haramı-helali kırmızı çizgi olarak kabul ettiğini, çabuk sinirlenmesine rağmen asla kin gütmediğini, oturduğu koltuktan güç almak yerine koltuğuna güç verdiğini, ağabey rolünü iyi becerdiğini görmek mümkün.
Türkiye’nin Agah Kafkas gibi siyasetçilere, bürokratlara ihtiyacı var...
habercim19
Son Güncelleme: 08.03.2014 12:09
