Külcü'nün gözü yeni açıldı (mı?)

Belediye Başkanı Külcü'nün bir tv kanalına yönelik şantaj ve tehdit suçlaması gündemdeki yerini koruyor.

25 Kasım 2013 Pazartesi 11:19
Külcü'nün gözü yeni açıldı (mı?)

Pandora'nın kutusu açıldı

Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Kanal 19’da Hakan Aksu’nun sunduğu ‘Son Söz’ adlı programda, bir televizyon kanalına ilişkin  çarpıcı sözler sarfetti. Öyle ki sözler ve görüntü yaygın basında bile geniş yer buldu. 

İzlemeyenler için işte o sözler: “Belediye’den beklediklerini, umduklarını bulamayanlar ve bunların tetikçileri sürekli olarak belediye hizmetlerini görmezden geliyor. Bu zamana kadar bu konuda hiç konuşmadım ancak bundan sonra bu konuyla ilgili konuşacağım. Çorum’da malum bir TV kanalı var. TV kanallarının birilerini başkan yapmaya, başbakan yapmaya, hükümet yapmaya gücünün yettiği günler çok geride kaldı. AK Parti ile birlikte bu ortadan kalktı. Bu TV kanalının Anadolu tabiriyle iki tane karın ağrısı var. Bunlardan birisi her ay ayda 15.000 TL’lik reklam istedi. Vermezsen aleyhine propaganda yaparız dedi. Kusura bakma bizim sana yedirecek, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirecek durumumuz yok. Biz bu isteğe karşı çıktık. İkincisi de bu şahsın Binevler’de bir arsası var. Hatta Binevler meselesini Çorum’un başına bela edenler de bunlar. Benim bu arsamın karşılığında bana daire verilmezse ben Binevler projesinin imar düzenlemesine müsaade etmeyeceğim. Belediye Meclis üyelerine noterden ihbarname çektirdi. Bunun hiçbir hukuki dayanağı yok. Ne yapmaya çalışıyor. Kendince kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. 20 senedir artık millet senin ne olduğunu iyi anladı. Bu millet senin de televizyonunun da ne olduğunu iyi biliyor. Üç kuruş para için kaç takla attığını, kimlerin değirmenine su taşıdığını, kimlere tetikçilik yaptığını iyi biliyor”

6 ay önce yazmıştık

Şimdi de 24 Nisan 2013 tarihli habercim19.com’un ‘Külcü ve Basın’ başlıklı yorumunu hatırlamak gerekiyor. Biraz uzun bir alıntı olacak ancak mevzu önemli. Bakın o gün Külcü’nün basınla ilişkileri konusunda ne yazmışız:

"...
Külcü, vekillik döneminde şahit olunan ‘yandaş medya’ oluşturma gayretini belediye başkanlığı döneminde artırarak sürdürdü. Bunu yaparken bizzat muhatap olmasa da aracılar vasıtasıyla kendisi açısından dengeleri korumaya çalıştı.

Aslında bu anlayışın temelinde bildik siyasetçilerin eleştirilmek yerine övülmek, teşekkür almak, yanlışın, eksiğin ve gediğin dile getirilmesi yerine görmezden gelinmesi arzusu yatıyordu.

Kriterler?!

Yazılı basına geçmiş dönemlerde zaten var olan özel günlerde ilan verme geleneğini devam ettirdi. Kendi lehinde kullanmak kaydı şartıyla yerel gazeteler, internet siteleri, bilboardlar gibi  farklı mecraların ortaya çıkmasına meydan verdi. Kısmen başarılı da oldu. Zaman içinde bu taktiğin mahzurları net görüldü. Belediye menşeli yapılan direkt ve dolaylı desteklerin hiçbirinin kriteri, standardı, ölçüsü ve hakkaniyetinin olmadığı bugün daha iyi görülebilir. İtirazlar hak-hukuk gözetmeden yapılan sözüm ona desteklerin, Külcü’den değil, Çorumlu’nun cebinden çıktığı gerçeği üzerinde toplanıyor. Bunun Başkan da farkındadır mutlaka. 

Ya işini düzgün yapanlar?

Fotoğrafın bütününe baktığınızda, bu düşünce yapısındakilerin, yazılı ve görsel basında işini hakkıyla yapmaya çalışan, vicdan sahibi, kalemini çıkarlarına âlet etmeyen insanların varlığını umursadığını söylemek pek de mümkün olamıyor tabi. 

Medyada işini düzgün yapan insanların, işini çıkarlarına alet edenlerden ayırt edilmesi ise bir hayal oluyor. Çünkü eksiği-gediği dillendirenler, yanlışa dikkat çekenler, eleştirenler, nihayetinde doğruları söyleyenler dokuz köyden kovuldukları gibi, bir de haksız bir rekabete mecbur bırakılıyorlar. 

Kirliliğe katkı(!)

Gidişat mecranın giderek daha fazla kirlendiğine işaret ediyor. Kalem öyle bir güç ki, tehdit, şantaj, korku salmak için kullananlar hep varola geldi. Maddi yaptırımlar bir yana bu işin vebalinin olmadığını düşünenler için rahatlıkla etrafa kılıç gibi savrulabiliyor. Örneklerini zaman zaman görüyoruz. 

Çözüm için…

Meselenin çözümü mecrayı kirletenlere karşı siyaset, bürokrasi, sivil toplum ve sokaktaki vatandaşın dik durabilme cesaretini göstermesinden geçiyor.  Basınla ilişkilerde menfaat, rant, istikbal beklentilerinden kurtulmak, gazeteciyim deyip mesleği kendilerine alet edenlere prim vermemek gerekiyor.  Ne de olsa sahnelenen ahbap-çavuş ilişkisi kirli, bir o kadar da mide bulandırıcı.

Kirlilik destekleniyor, prim görüyor,  ‘benim yanımda olsun yeter ki’ diyerek pohpohlanıyorsa, sektörde işini düzgün yapanlara ya da bu yolda uğraş verenlere çok iş düşüyor. Yoksa vay ki o şehre ve sakinlerine! “


Ve Bugün

O nedenle bugün diyoruz ki, Külcü’nün ağzından hem de malum televizyon kanalıyla ilgili dökülen bu cümleler ne kadar şaşırtıcı ise, bir o kadar da çelişkili.

Külcü’nün 24 Nisan'daki yorumumuza neden olan  tavrı ile bugünkü sözleri arasındaki çelişki, ister istemez akla şu soruları getiriyor:

* Bugün bu çarpıcı sözleri sarfeden Külcü’nün, partisinin kurucu il başkanlığı döneminden bu yana söz konusu televizyon kanalıyla diyaloğu var. Milletvekili seçildikten sonra o kanalla maddi ve manevi ilişkilerini en üst düzeye çıkardı. O dönemdeki televizyon sevgisi(!) AK Parti’de direkt veya dolaylı siyaset yapanlarla yerel medyanın içinde bulunan bir çok kişi tarafından bilinir.

* Külcü Belediye Başkanı seçildi, son bir yıla kadar malum kanalla ilişkileri yolunda görünüyordu. Belediye seçimlerine beş kala söz konusu televizyon kanalına hakkını teslim ediverdi. Peki bu babayiğitliği yapmak için neden bugüne kadar bekledi?

* Şikâyet ettiği malum televizyon kanalı ile bugüne kadar çok iyi anlaşıyordu da şimdi ne değişti?

* Belediye Başkanı seçildikten sonra malum kanala aktardığını iddia ettiği bütçede tüyü bitmedik yetimin hakkı yok muydu?

* Malum televizyon kanalını kastederek üç kuruş için takla atan bir yerel medyadan bahseden sayın Külcü, üç kuruşluk siyaset ikbali için ‘yandaş medya oluşturma çabası olmadığını’ da söyleyebilir mi?

* Sayın Külcü, temiz bir siyaset için temiz medyanın gerekli olduğunu bugün anladı mı?

* Kötülüğü yapan kadar kötülüğün önünü açanın da en az yapan kadar sorumlu olduğunu sayın Külcü hatırlar mı?

İşte o görüntü:



habercim19.com



Son Güncelleme: 25.11.2013 16:39
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Has Çorumlu 2013-11-25 15:59:01

hırbo tv'de yaptığı konuşmayı izledim.başkan keşke böyle kouşacağına sussa daha iyi idi kendini çok kötü bağladı.şimdi külcünün aday olmaktan hatta seçimi kazanmaktan başka çaresi yok yoksa adam çıkar ...... başkanı yedim der gezer

Avatar
Has Çorumlu 2013-11-25 16:26:13

Bozacının şahidi şıracı
Satılmış Bıçakcı’nın nam-ı diğer “Satocan”ın televizyonunda yapılan programda Muzaffer Külcü ÇRT’yi ima ederek çeşitli suçlamalarda bulunmuştur.
Muhatap “Satocan” ve malum belediye başkanı! Bunlara cevap vermeye değer mi! Takdiri sizlere bırakıyoruz …
Ama suçlama ciddi! İddiasını ispat etmeyen müfteridir.

Avatar
CANEY 2013-12-02 13:19:10

ne mi̇ deği̇şti̇ anket arefesi̇nde kamuoyuna ben masumum mesaji vererek bi̇ri̇leri̇ni̇ hedef yapti .bu dünya mali i̇çi̇n bu kadar şeye gerek var mi.allah i̇stemedi̇ği̇ kuluna hi̇ç bi̇r şeyi̇ nasi̇p etmez. i̇nanan i̇nsan kendi̇nden emi̇nse tevekkül eder.savaşi hak i̇çi̇n yapmak ayri kendi̇n çi̇n yapmak ayri şey.