batılıların ortadoğu dediği yer. kıbleye yöneldiğimizde solumuzda, atlası önümüze aldığımızda da sağımızda kalan coğrafya… 

bir mezbaha gibi. üstelik elikan-dilikan-niyetikan kokan canilerin sağa sola savurduğu bıçakların şakırtısından kulakların sağır edildiği belde(ler)… 

toprağa dökülen asfaltın zift yerine kanla kıvam bulduğu kıraç topraklar… 

ve berisi. yani bizim doğumuz!

kahpe pusuların kurulduğu,

hayatı boyunca bir kökün toprağı tutuşundan ibret almayacak kaderi altınyaldızla kendi alnına  çakan müstağnilerin evi,  

babasının mezarında feryat eden evlatların sesiyle keyfe gelen hinlerin ini,

burası da mezbaha gibi. 

her yer kan… 

istinat duvarlarına çakılan ‘ayakkafakolbacakla’, “biz insanı böyle yaparız” tehdidinin okuma – yazma bilmeyenlerin bile okuyacağı şekilde yazıldığı yüksek çukurda yine fena şeyler dönüyor. yine omuzlarımızın üzerine bırakılan dağ kadar zulümlerin altında kalıyoruz.

ölüler, ölümler…

şeytanların fısıltısını, sol kulaklarına ezan niyetine dinleyip kendilerine ad olarak koyanlar (pekakası, peyedesi, ışıdı, daişi, kaidesi vesairesi, hepsi) her eve bir acı yaşatmanın o piç yeminini gece gündüz, kendi yazdıkları kitaplara el basarak ediyorlar. parçalanmış bedenlerin bir ahlak ve vicdan yaratacağına inanmak kadar düşülecek bir çukur daha yok. 

 “barış istiyoruz” diyerek gözlerimize gül şeklinde kurutulmuş kan pıhtısı atanları dizginleyecek hiçbir şey yok biliyorum. can alarak gezen, silah sesinden başka “ilahi” bilmeyen neocon çocukların, barış diye kustuğu şey zakkum artığından başka bir şey değil. 

bunlar daha iyi günleri yeryüzünün. 

batımız başka mı sanki.

kendi basiretsizliklerini ve çapsızlıklarını örtmek için, her fırsatta kıtaavrupasını suçlayan ve bütün faciaların batıdan sızdığını söyleyen çok radikal “haçlıislamcıların” bu ölümlere karşı gözyaşı yerine söz yarışı dökmeleri ise başka bir tufan. 

frambuazlı dondurma yiyerek, önünde en kral amerika menşeli bilgisayarların vörd dosyalarında analizler yaparak cihat dehlizlerinde gezenler islamcı müennesler ise bambaşka tufan… 

ak parti’ye asıl şimdi iş düşüyor. belki asıl, ak partiye şimdi iş düşüyor. elinde tırpanıyla insan teklerini biçe biçe gezenlerin elinden tırpanlarını almak… 

maveraünnehr’in bulanık sularını durultmakla mükellef ak parti.

maveraünnehr’in kalplerimizin üstüne kumdan deltalar yapmasına engel olmalılar… 

allah halis niyetlilere yardım etsin ve bugünleri aratmasın… 

*ece ayhan, “meçhul örenci anıtı” şiirinde geçen 6. mısradır. 




 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.