Millet ittifakını anlatamadık

ELVAN YILMAZ

Deyim yerindeyse, ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranan bir parti Saadet Partisi. Ya kendilerini anlatamadılar ya da birileri onları anlamak istemedi.

Diğer parti il başkanları gibi Saadet Partisi İl Başkanı İbrahim Zorlu’ya 24 Haziran seçimlerini, kamuoyunun merak ettiği soruları ve bundan sonraki tavırlarının ne olacağını sorduk.

Elvan Yılmaz’la ‘5 soru, 5 cevap’a konuk olan Zorlu, kendilerinin yaratılan bir algı operasyonun içinde bulduklarını, bu algı operasyonunun hâkim olduğu bir ortamda seçim çalışması yürütmek zorunda kaldıklarını ifade etti. Lafı daha uzatmadan sizi Çorum’un genç siyasetçilerinden İbrahim Zorlu’nun açıklamalarıyla baş başa bırakıyoruz.

İbrahim Zorlu, 1979 Çorum doğumlu. İlkokulu Sakarya İlkokulu, orta ve lise öğrenimini Çorum İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. Özel bir şirketin muhasebeciliğini yapan Kozlu, evli ve iki çocuk babası.

24 Haziran seçim sonuçları sizi hayal kırıklığına uğrattı mı?

Oy oranı olarak beklediğimizi bulamadık. OHAL ortamı, bazı siyasi partilerin propaganda sürecini farklı ortamda yürütmesi ve kutuplaşmaya götürmesi seçmeni etkiledi. Seçmen belki bizi dinleme cesaretini bile bulamadı. Bu seçimde iki şey kazandık; toplumun yüzde 60’ı bizi dinlemeye başladı. Ne dediğimizi anlamaya çalıştı. Siyaset alanı açıldı. Toplumun yüzde 20-25’i söylediklerimizin doğru olduğunu kabul ediyor. Ama bu durum oya tahvil edilmiyor. Türkiye Temel Karamollaoğlu gibi devlet ve siyaset adamı kazandı.

Millet ittifakının size artı veya eksi ne yönde katkısı oldu?

Millet İttifakı Saadet Partisi açısından seçim barajının sıfırlanması için yapılmıştır. Milletin önüne sıfır barajla çıkmak için ittifaka girdik. İttifak seçim içindi, şimdi bitti. Kutuplaşmanın önüne geçebilmek için ittifak olduk. Solcusu, milliyetçisi, milli görüşün ittifak yapması toplum adına kazanç oldu. Sandıkta milletin takdiri ise böyle oldu. Millet İttifakı doğru anlatılamadı ya da diğerleri yanlış anlattı. HDP yaftası yapıştırılarak algı oluşturuldu. Bu algı toplumda karşılık buldu. Olmayan bir şey var gibi gösterilerek topluma yansıtıldı.

Seçim çalışmaları yaparken bazen tepki gördünüz. Kahvehanelere alınmadınız, yine bazı köylerde sıkıntı yaşadınız. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Algıları ile oynanan bir toplumun tepkisiydi. İnanç, örf ve adetlerimizde bu davranış hoş karşılanmaz. Bu olay karşısında üzüldük. Provokasyona gelmedik. Selam verdik geçtik. Toplumun algıları ile oynadılar. HDP algısının yanı sıra yeri geldi FETÖ meselesi vardı. Biz 50 yıllık siyasi hayatımızda FETÖ’ye hiç bulaşmadık, yan yana gelmedik. Kendisine sözde İslamî cemaat diyenler bize 50 yıl bir kez oy vermemiştir. Biz de bir kere bile onlardan destek istemedik. Çünkü biz bu vatan ve milleti çok sevdik. FETÖ’yle yan yana olanlar hiçbir şekilde FETÖ’yle yan yana gelmeyenleri FETÖ’ye bulaştırdılar. Allah’tan korksunlar.

CHP ile ittifak yapmanız çok eleştirildi. Sizin bu eleştirilere bakış açınız hangi yönde?

CHP ile yapılan ittifak tamamen seçim barajı ile ilgilidir. Darbe anayasasının getirdiği seçim barajı partileri ittifaklara zorluyor. Bundan sonraki seçimler de ittifakı gerektirecek. Görüşlerimiz aynı olsun diye bir ittifak yapılmadı. Biz bugüne kadar hiçbir söylemimizi değiştirmedik. Kendi doğrularımızı ve hak bildiklerimizi anlattık. AK Parti bizden parti levhamız ve logomuzla değil, kendi listelerinden seçime girmemizi istedi. Böyle bir ittifakla bugüne kadar yapılan eleştiriler gündeme gelmeyecekti. Biz hiçbir zaman kendi logomuz dışında seçime girmedik. Allah bundan sonra da nasip etmesin. Seçimler işbirliğiydi, bugün de bitti. 16 yıldır yapılan yanlışları kabul etmiş olacaktık. Kendimizi inkâr etmiş olacaktık. O yola girmedik, girmeyeceğiz.

Önümüzde yerel seçimler var. Yerel seçimler öncesi nasıl bir çalışma yapacaksınız?

Çorum’da Milli Görüş Belediyeciliği Arif Ersoy’la beraber 1994 yılında görevi devraldı. Maksimum imkânsızlıkla maksimum iş yaptık. İller Bankası o güne kadar olan borçların tümünü birden acımasızca istihkaktan kesti. Bundan sonra Çorum’da Milli Görüş Belediyeciliğinde hem misyon hem de vizyonumuzu ortaya koyacağız. Çorum’da nüfus giderek geriliyor. Devlet yatırımlarından önce çevre iller sonra Çorum yararlanıyor. Son devlet yatırımı Şeker Fabrikası da maalesef satıldı. Allah’tan Organize Sanayi Bölgesi’nde Çorumlu müteşebbisler var, onların gayretleri ile kendi yağımızla kavruluyoruz. Çorum için ilk iş yük treni. Ağır sanayinin giderlerinin büyük bölümünü nakliye oluşturuyor. Nakliyeden kurtulsak Çorum ekonomisi yüzde 15 büyür. Havaalanı meselesi çok kolay çözülecekken yapılamadı. Havaalanına Çorum ismi bile eklenemedi. Maalesef milletvekilleri yetersiz kaldı. Çorum, sanayi ve kültür şehri. Bunun üzerinde durulmalı. Vekiller popülist siyaset yürüttükçe Çorum kan kaybeder. Ankara ve İstanbul’da yoğun Çorumlu nüfusu var. Bir zamanlar Anadolu kaplanıydık. Çorum, ikinci ve üçüncü organize sanayi bölgeleri ile yeniden kaplan haline getirilmeli. Çorum’un çıkış noktası sanayi ve turizm. Burada görev Çorum Milletvekilleri, belediye ve siyasete düşüyor. Ortak payda Çorum kabul edilerek birlikte çalışılmalı. Böyle bir çalışmada hayra motor şerre fren oluruz. Bize görev düşerse en önden koşarız.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner165