Suriye’de Türkiye düşmanlarına “bir gece ansızın gelebiliriz” falan deyip Afrin Fethi ile meşgulken, bir sabah erkenden ultraerken bir seçime uyandık.

Müşteki miyiz? Tabi ki hayır!

Seçimler, milletin mührü eline aldığı, yanicim Süleyman olduğu zamanlardır. Değneğin havaya atılıp yere düştüğü zaman kadar da olsa hükümran olunan zamanlardır.

Seçim kararı ile ekonomik sorunlardan bunalan milletin yüzü bir güldü, pir güldü. Bu seçim mi böyle, yoksa diğer seçimler de böyleydi de ben aday adaylık statüsünden mi göremedim bilmiyorum. Öncesi önemli değil zaten.

Adaylık başvuruları açılınca efendim her partide, üçler beşler, yediler, kırklar…. Gençler, kadınlar, bürokratlar, iş adamları…

Adaylık cesaret işidir. Öyle fazla düşünecek, istişare edecek, ölçecek, biçecek bir durum değil. Memleket sevdası düşünce içine, kendini bulursun adaylık statüsünde.

Bu yönüyle tüm aday adaylarını kutluyor, başarılar diliyorum.

***

Seçimler, millet için olduğu kadar teşkilat yöneticileri için de mutlu zamanlardır. Nihayetinde her aday teşkilat terazisine çıkar, teşkilatlar da bunun zevkini çıkarır. Seçim sonrası söz sahibi olma durumu nasılsa seçilen vekillere geçecektir.

Bu işler, “sular yükselince balıklar karıncaları, sular çekilince karıncalar balıkları yer, kimin kimi yiyeceğine su karar verir” durumu gibi.

Aday ve yetkililerin bu aşamadaki ilişkisi dağ ve karınca şiirini andırır.

Ne diye övünüp durursun dağım dağım dağım diye

Ben ki elbet küçücük bir karıncayım

Ama çıkınca bir gün senin üzerine

Bir karınca boyu senden büyük olacağım.”

****

Aslında böyle dönemlerde heyecanlı ve umutlu olmakla birlikte millet ve teşkilat mensupları kadar huzurlu olamayan kişiler adaylardır.

Onlar ilk günkü aşkla kendilerini siyaset tarlasında bulunca ara ara “aman ne zor imiş siyaset soluması/siyaset tarlasında aday olması” türküleri söylerler.

Bir eski siyasetçinin anlatımıyla oy için gittiğin evin köpeğini severek iletişim kurmak her babayiğidin harcı değildir.

Adayların, umutları kadar kaygıları da vardır. O kaygıları bir nebze gidermek, yüzlerde bir tebessüm oluşturmak isterim.

***

Sevgili Adaylar!

İlk günkü aşkınızı sakın kaybetmeyin. Kaygılanmayın.

Siyaset alanı öyle milletin koltuk uğruna birbirine kafa-kol girdiği bir alan değildir.

Hiç kimse sizi üzmeyecek.

Hiç kimse sen de nerden çıktın be kardeşim demeyecek.

Hiç kimse elinde olmayan şeylerden dolayı seni karalamayacak. Tokatlısın, Almuslusun, allavisin kallavisin demeyecek.

Hiç kimse arkandan senin ya da ailen hakkında konuşmayacak. Kasedin var, iyi çalıyon ama söylemiyon demeyecek.

Tüm adaylar yarışa tarağın dişleri gibi aynı noktadan başlayacak. Hiç kimse adaylar arasında ayrım yapmayacak.

Kurt dışardan geldi, ceylanın sektiği yeter, bekriler yerinde dursun, kıyak kıyak gülün, uslu uslu oturun, kaderiniz ne yapalım demeyecek. Kaya gibi duran bazı muradını alamamış adaylarımız önceliğimiz demeyecek. Bak sen benim kim olduğumu biliyor musun, seni iflas ettiririm demeyecek. Ordu’nun dereleri aksa yukarı aksa/vermem sana vekillik ordu üstüme kalksa denmeyecek.

Temayül önemli değil denmeyecek.

***

Endişeye mahal yok. Temayül birincisi-listenin incisi… Meclisin vekili-gönüllerin vekili… sınıflandırmalarında kimse açıkta kalmaz.

Hepiniz kardeşsiniz denilecek. “Biz…” denilecek. “Milat…” denilecek.

Hatta partililer olarak “bir biz güzeliz, öbürleri hep çirkin…” denilecek.

Bir heyecan, bir mutluluk, “sayın vekilim” hitapları karşısında “birrr daha söyleee… bir daha söylee.” Diyecek bu rüyadan uyanmak istemeyeceksiniz.

Sonra listeler açıklanacak.

Bir bakıceksiniz listeye.

Havalara uçacaksınız.

Listede kardeşinize yer verilmiş.

***

Eh bu kadar hızlı yolculukta ufak tefek hatalar olabilir. Yalancıklar, karşılıksız sözler olabilir. Kayahan bile demiyor mu idi:

Ufak tefek yalanların/ mühim değil olur canım

“Çokk farklı bir deneyim olacak çook.”

Asıl olan büyük fotoğraf değil mi? Dava değil mi?

***

En nihayet Atilla İlhan’dan mülhem sözü şiir caddesine çıkarıp öyle noktalayalım: gerçek değildiler birer umuttular/sanki gökyüzünde bir buluttular/nereye kayboldular şimdi kim bilir/ ne seçimler gördüm zaten yoktular/ böyle bir seçim görülmemiştir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
* 2018-05-03 17:12:09

Kenanım
Hem nalına hem mıhına objektif ve edebi bir vuruşla vurmuşsun be.

Avatar
Metin demirci 2018-05-05 08:43:53

İşte kalemin gücü. Tebrikler Kenan bey.

Avatar
alcafer 2018-11-16 09:00:12

birde böyle başlamaz mısınız memleket sevdası düşünce içine diye...ama sizde sonradan itiraf etmişsimiz "bir heyecan bir mutluluk sayın vekilim...sayın vekilim...bir daha bir daha söyle" asıl mesela bu işte Sayın vekilim diyebilmek.yoksa sevda ask hespi bu iki kelimeden sonra geliyor.....

banner165