Yıllar sonra yeniden İSKİLİP

Yolunuz şimdiye kadar İskilip'e düşmedi mi? Geç kalmışsınız demektir. İskilip orada sizi sessiz sedasız bekliyor...

17 Ağustos 2018 Cuma 19:51
Yıllar sonra yeniden İSKİLİP

GÜLESİN AĞBAL DEMİRER

Yılını dahi hatırlamayacağım kadar önce, meşhur Metin Alkan Halk Eğitim Merkezi’nin belki de yıl sonu sergisi için gittiğim ve arastasına, meydanına, kendine özgü dokusuna hayran kaldığım ilçe. Bir kere Yalak Yaylası’na gitmişliğimiz de var, ancak sonrasında İskilip haber olarak düştü hep önümüze. Tekrar gidip, dar sokaklarında gezmek, kendine özgü havasını solumak nasip olmamıştı. Ta ki geçtiğimiz pazara kadar.

İskilip’i daha önce hiç görmeyen iki konuğumuzla birlikte bir sefer yapalım, onlara hem güzel ilçemizi gezdirelim hem de biz hasret giderelim istedik ve erkenden İskilip yoluna düştük. Erkenciyiz çünkü niyetimizde pazar günleri kurulan semt pazarına uğrayıp, sepette, sergide taze sebze ve meyveyi görmek var.

AH ŞU İSKİLİP YOLU

Yola düştük düşmesine de yıllardır bir türlü yapılamayan 56 kilometrelik İskilip yolunu aşmamız gerekiyor. Yoldan geçerken üzülmemek elde değil. Çorum’a bu kadar yakın ilçenin yolunun bir türlü hakettiği konforda olmaması hayret edilecek bir durum. Yol çalışması sürüyor, fakat şimdiye kadar İskilip’in yol sorununun kalmaması gerektiği de bir gerçek.

YÜKSEK BİNALAR

İskilip Yolunu geçip, ilçeye giriş yapıyoruz. İlk olarak dikkatimizi yüksek binalar çekiyor. Yüksek binalar denilince istem dışı tüylerimiz diken diken oluyor. Çünkü tarihi dokuyu barındıran yerlerde ‘yüksek binalar’ın ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz. Amasya kökenli misafirimiz, “Burda Amasya’dakinden daha çok dikey yapılaşma var” diye tespitte bulunuyor. Amasya ve İskilip aslında birbirlerine benziyor. Ancak Amasya’ya gidenler bilir ki, Amasya tarihi dokusunu daha iyi korumuş ve bu haliyle de bir hayli turist çekiyor. Bunca dikey yapılaşmayı gördükten sonra İskilip için aynı şeyleri söyleyebilecek miyiz acaba?

SORA SORA BAĞDAT

Atalarımız sora sora Bağdat bulunur demişler. Biz de sorarak semt pazarını buluyoruz. Küçük yerlerin pazarları oldum olası ilgimi çeker. Tezgâhlardaki rengârenk sebzeler, meyveler şöyle dursun, tezgâhların başındaki köylüler arasındaki atışmalar, sataşmalar, tatlı muhabbetler kulaklara çalınır buralarda. Üstelik yörenin şivesi de eklendi mi bu muhabbetlere, dinlemeye doyum olmaz. Kulağımızda böylesi seslerle mis kokulu çilekler, kızılcıklar, kıpkırmızı domateslerle dolu tezgâhlar arasında nereye bakacağımızı şaşırıyoruz. Almamak ne mümkün! Dönüş yolunda muhtemelen pörsüyecek olsalar da taze sebze-meyve alma mutluluğunu yaşıyoruz pazarda.

LEVHALAR HANİ NERDE?

Pazardan sonraki durağımız İskilipli Atıf Hoca’nın anıt mezarı oluyor. Doğrusu ya İskilip’e dışardan gelenler için yön levhalarının yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Üstünkörü yazılan küçük işaretler var ama bunlar da dikkatten kaçabiliyor. İskilipli Atıf Hoca gibi tarihe mal olmuş bir zatın kabrine giden yolda gözlerimiz daha belirgin levhalar arıyor. Gülbaba Mezarlığı’nın bitişiğindeki külliye sessiz sakin karşılıyor bizi. Duadan sonra banklara oturup, İskilipli Atıf Hoca’nın şahsında, yalanlarla tarihimizde ne kadar çok ‘itibarsızlaştırma’ yapıldığını düşünüyoruz. Hatta ‘gerçeği alaşağı edip, bambaşka gösterme beceresi(!)ne bir kez daha esef ediyoruz. Bu ‘beceri’ de bir yere kadar işte. Gün geliyor, memleketin evlatları mezar yeri dahi bilinmeyen değerlerine sahip çıkıyor. Naaşını getirip, memleketine defnediyor. Üzerinden uzun yıllar geçse de bir hak teslim ediliyor.

ISSIZ KALE

Yolumuz İskilip Kalesi’ne doğru. Arabayla ancak bir yere kadar çıkabiliyoruz, dar ve bozuk yolda. Sonrası yürüme mesafesi. Kaleye çıkış yolunda aralardan gökyüzünün göründüğü yıkık duvara yazılmış bir yazı, “Sen benim sonsuzum”. Yazan kim ve ne için yazdı bilinmez, ama yıkık duvar ve gökyüzünün engin maviliği ile birleştiğinde etkileyici bir cümle oluveriyor.

Kale ıssız. Daha önce yaşayan bir kale olan İskilip Kalesi’nde artık insan barınmıyor. İskilip manzarasını seyrediyoruz Kale’den. Öğrendiğimize göre yerel yönetimin İskilip Kalesi’ni ışıklandırma ve restorasyon projesi var. Işıklandırmadan sonra daha cazip hale gelecektir belki, ama keşke yaşayan kalelerimizi öldürmesek, bir şekilde içindeki hayatla birlikte bölgenin tarih, kültür ve turizmine katkısını sağlayabilsek diye düşünmeden geçemiyoruz.

İSKİLİP’İN KAYIPLARI

Hatırıma Temenna bölgesindeki Çatalkara Kültür ve Sanat Evi ile Yazmalı Konak geliyor. Maalesef her ikisi de kapalı artık. Oysa şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun gelini Hughette Eyüboğlu’nun 500 yıllık yazmacılık sanatını Yazmalı Konak’ta yaşatmaya çalıştığı dün gibi hatırımızda. İlçenin kültür, sanat hayatına katkı sunan bu iki konağın kapalı olması İskilip için kayıp değil de nedir ki?

BUNCA TARİHİ ZENGİNLİK

Geldiğimiz yoldan geri dönüp, çay boyunda ilerlerken, Şeyh Muhiddin Yavsi Camii önünde duruyoruz. İskilip’te önemli bir nokta bu cami. Şeyh Muhiddin Yavsi, Kanuni Sultan Süleyman devrinde şeyhülislamlığa kadar yükselen Ebussuud Efendi’nin babası. Caminin dışında oturuyoruz. Koskoca bir çınar ağacı var önümüzde. Çay boyunca varlığıyla ilçeye başka bir renk katan birçok çınar ağacının altyapı çalışmalarına kurban edildiğini işitiyoruz.

İlçenin tarihi zenginlikleri başımızı döndürürken, ülkemizin hemen her yerinde yaşanan hoyratlıkların İskilip’e de reva görülmesi ne acı...

ULU CAMİ SÜRPRİZİ

Yönümüzü İskilip Ulu Camii çevresindeki merkeze çeviriyoruz. Önce camiyi gören parkta soluklanıyoruz. Zülfikar’ın Kahve’den gelen buz gibi limonatalarımızı yudumlarken bir yandan da Ulu Cami’yi seyrediyoruz.

En azından kendi adıma söyleyim; yıllar önceki büyülenmeyi arıyorum belki de İskilip’te. Evet itiraf ediyorum, İskilip’e ilk geldiğimde kelimenin tam anlamıyla ‘büyülenmiştim.’ Şimdi merakla çarşıdaki arastaları gezmek ve aynı duyguyu yakalamak istiyorum. Ama önce Ulucami’nin içini görmeliyiz. Cami’nin dışardan görünüşüne aldanmayın sakın. Minare dışında dış görüntüsünün ‘alelade’liğine karşın Ulucami’nin içi ayrı bir güzelliğe sahip. Bu karşıtlık Ulu Cami’nin sürprizi oluyor ziyaretçilerine.

BİR BİR YOK OLAN MESLEKLER VE ARASTALAR

Caminin hemen yanı başı Ayakkabıcılar Arastası. Dükkânların çoğu kapalı. Birkaç dükkân açık. Restore edilmiş haliyle güzel. Zaman İskilip’e acımamış besbelli. Onu da öğütmüş değirmeninde. Aslında zamanla birlikte yönetim anlayışı da etkili bugün gelinen noktada.

Ağaç oymacılığında önde olan, Semerciler, Bakırcılar, Demirciler, Leblebiciler gibi bir çok arastayı bünyesinde barındıran İskilip’te halihazırda sadece ayakkabıcılar arastası yaşıyor. İşin ehli ustalar bir bir bu dünyadan göçüp, geriye bıraktıkları mirasa da sahip çıkılmayınca, zaman üstlerinden silindir gibi geçmiş her değerin.

Öğrendiğimize göre mevcut belediye başkanı Recep Çatma’nın Ulucami ve Semerciler Arastası’ndan Kale’ye kadar  restorasyon projesi varmış. Şimdiye kadar altyapıya çalıştığı söylenen Belediye Başkanı Çatma’nın önümüzdeki yerel seçime kadar az bir süresi kaldı. Söz konusu projelerden seçime kadar hangisi ne oranda gerçekleşir bilemeyiz. Neyse ki, İskilip Kalesi’nin ışıklandırma ve restorasyon ihalesi 28 Ağustos’ta.

‘TOPRAK İNSANDAN DAHA İYİ KORUR’

Meraklı okurlarımızın sorusunu duyar gibiyim. Hani şu bulunduğu andan itibaren büyük heyecan yaratan Ulu Cami ana girişinin hemen karşısındaki yer altı yapısının akıbetini biz de merak ettik. Öğrendiğimize göre yaşadığı dönemin ileri gelen âlimlerinden Katari Ahmet Bey’in kümbeti olarak belirlenen yapı, uzmanların önerisi ve bilgisi dahilinde zarar görmeyecek şekilde kapatılmış. Burada ana fikir, “toprağın insandan daha iyi koruyacağı” imiş.

Sözün özü; bir tarafında Kızılırmak, bir tarafında Karadeniz ormanları, içinde tarihi değerleri, birikimi, zenginliği, cana yakın halkı ile aslında ‘yavaş şehir’ (cittaslow) olmayı çoktan haketmiş olan İskilip, her şeyin en güzeline lâyık. Bunun için de bir an önce uykudan uyanmak, silkinmek, harekete geçmek gerekiyor.

Son söz; İskilip’e gidip de İskilip Dolması yememek olmaz elbet. İskilipliler’in yalancısıyım; derler ki, en iyi dolma düğünde yenir. Olura yolunuz düşerse –ki mutlaka düşmeli- bir İskilipli’nin refakatinde İskilip dolmasını bir düğünde yiyin derim. Ya da hiç olmadı Seyirtepe’de İskilip manzarası eşliğinde İskilip Dolması’nı tadabilirsiniz. Tabii et suyuna enfes şehriye çorbası, sirkeli cacık ve un helvası eşliğinde.

Son Güncelleme: 17.08.2018 20:13
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Corum 2018-08-17 21:23:15

Bu yazıyı bütün iskilipliler okumalı

Avatar
@hezarfen 2018-08-17 22:43:28

Ah İskilip !?
Şehirlerimizin kaderi eğitimle şekilleniyor.
On yıl önceki liseli öğrencilerimiz bugünün yetişkinleri.
Bir şehir bir ülke eğitime verdiği değer kadar güçlüdür.
İskilip bu anlamda iyi sınav vermiyor kanımca.Bir zamanların adından başarılarla söz ettiren İskilip lisesi bugünlerde aynı yerinde başka isimle olabilir ama aynı güçte mi tartışılır.
İskilip in acilen diğer tüm şehirler gibi eğitime bakış acısını gözden geçirmeli.

Avatar
Gurbetden 2018-08-18 06:29:53

Memleketim burnumda tüttü inşAllah bayrama gideceğiz. Neden İskilip e yatırım yapılmaz ha eksik ihtiyaçlar bilinmiyordu hayır seçim öncesine bir bakalım HER İSKİLİPLİ NİN BU DA OLMASI GEREKİR DEDİĞİ İHTİYAÇLAR 1.DERECE YETKİLİLER TARAFINDAN SÖYLEMMARİNE GEÇMEKTE.
Bayramda nufus 3 katına çıkıyor İskilip in. Çarşıda trafik kilitleniyor hatta park yüzünden istenmeyen olaylar meydana gelmektedir İhtiyaçları gündeme getirmek istiyorum.
İskilip PTT Kaldırılarak altı -2 katlı otopark. İskilip Tosya karayolunun açılmasını. Çankırı İskilip Çorum duble yolunun bitmesi. Kapalı spor salonları tiyatro sinema salonu yoktur ihtiyaçtır. Gençlik merkezi ihtiyacı vardır Kültür Merkezi ihtiyar konakları ihtiyacı vardır. Kızılırmak Bafrada benzeri olan kanallar ile Çorum vede Yakınından geçtiği ilçeleri sulamada kullanılmalıdır Genç nüfus İlçede kalmadı. Askeri veya Polis okulu açılması sağlanmalıdır. Vekil seçimleri oldu Çorum ve İlçeleri İskilip için ne yapılacak. Reis İskilipe inşAllah gelecek umudundalım bir geliyorum dese ilce ne hale gelir hayal edilebilirdi. Velhasıl HALKEĞİTİM DE ÜRETİM YENİDEN SAĞLANMALIDIR.

Avatar
Kadir Okutan 2018-12-15 20:09:41

Tebrik ederim İskilip i iyi değerlendirmişsiniz.

Avatar
Son şans 2018-12-15 23:31:32

Önümüzde belediye seçimleri var. Ak Parti hayâlleri olan ve memleketine aşık birini aday gösterirse tarih tamamen yok olmadan ucundan yakalayabilir.

banner165