Halk Sağlığı müdürlüğü 20 kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle bir bilgi notu gönderdi.
İşte o açıklama;
“Çocuk hakları, kanunen veya ahlâki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.
Çocukların korunması ve bununla ilgili hukuki düzenlemelerin yapılması, her toplumun kendi sosyo – kültürel seviyesi ve ekonomik durumu ile paralel olarak gelişim göstermiştir. İlk çağlarda çocuğun korunması ailenin görevi olarak görülürken, zaman içinde çocuğun korunmasında asıl rolün, toplumsal kurumlar ve devletlerde olduğu fikri kabul görmeye başlamıştır.
Devletlerin kurulması ve sosyal örgütlenmelerin gerçekleşmesinden sonra, toplumsal örgütler ve devletler çocuğun korunması sorunuyla da ilgilenmeye başlamışlardır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, 20 Kasım 1989 tarihinde “Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi” kabul edilmiştir. Bu sözleşme halen dünya üzerinde yürürlükte olan tüm sözleşmeler içerisinde en katılımlı ve en çok kabul gören sözleşme olma özelliğini de elinde bulundurmaktadır.
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine ya da sosyal kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların haklarını tanımlamaktadır.
Sözleşme bunları kapsamaktadır:
Yaşama hakkı
Eksiksiz biçimde gelişme hakkı
Zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı
Aile, kültür ve sosyal yaşama eksiksiz katılma haklarıdır.
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, medeni, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki insan haklarını en geniş biçimde tanımlamaktadır.
Bu sözleşmeye yön veren temel değerler şunlardır:
Ayrım gözetmeme
Çocuğun yararının gözetilmesi
Yaşama ve gelişme Katılımdır.
Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, on sekiz yaşın altında olanları çocuk olarak tanımlayarak başlamaktadır.
Sözleşmede ele alınan başlıca konular şunlardır:
Anababanın rolü ve sorumluluğu; bunun ihmal edildiği durumlarda ise devletin rolü ve sorumluluğu
Bir isme ve vatandaşlığa sahip olma ve bunu koruma hakkı
Yaşama ve gelişme hakkı
Sağlık hizmetlerine erişim hakkı
Eğitime erişim hakkı; İnsana yakışır bir yaşam standardına erişim hakkı
Eğlence, dinlenme ve kültürel etkinlikler için zamana sahip olma hakkı
İstismar ve ihmalden korunma hakkı
Uyuşturucu bağımlılığından korunma hakkı
Ekonomik sömürüden korunma hakkı
İfade özgürlüğü hakkı
Düşünce özgürlüğü hakkı
Dernek kurma özgürlükleri hakkı
Çocukların kendileriyle ilgili konularda görüşlerini dile getirme hakkı
Özel gereksinimleri olan çocukların hakları
Özürlü çocukların hakları
Ülkemizde çocuğun korunmasına ilişkin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Türk Medeni Kanunu, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu önemli yer tutmaktadır.
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni onaylaması çocuk haklarıyla ilgili önemli gelişmeler yaşanmıştır.
Bu sözleşme çerçevesinde ülkemizde çocuk haklarına ilişkin düzenlemeler getirilmiştir. Türk Medeni Kanun’da, İş Kanunu’nda, Ceza Hukuku ve Yargılamasına ilişkin Mevzuatta ve Engelliler Kanunu’nda çocuğun yüksek yararı gözetilecek şekilde değişikliğe gidilmiştir.
Çocuğa verilen değer, o milletin kaderini belirler
Çocuk haklarının özgürlük içinde ve dengeli bir şekilde korunması hem çocuğun hem de toplumun yararınadır. Çocuk haklarını kökleştirmek bir toplumun geleceği için yapılan en önemli yatırımdır. Bizde toplum olarak, çocuklarımızın hakları olduğunu bilelim, saygı gösterelim.”
19 Kasım 2013 Salı 19:02
Son Güncelleme: 19.11.2013 19:06