Davete icabet etmek gerek… Hele bir dost ise davet eden… Hele o dostun daveti ile uzak kaldığınız eski dostlarla görüşme şansınız varsa… Ve hele de çağrıldığınız mekân kutsal bir mekân ise… O zaman hemen yola revan olursunuz. Uzak demeden, meşakkat demeden…

Biz de Mustafa Berçin ağabeyimizin daveti üzerine düştük şehitler diyarı Çanakkale yollarına… Heyecanlıydık zira birçok eski dost ile buluşacak, birçok yeni dostlar edinecektik. Dahası şehitler diyarında bu vatanda yaşamanın bedelinin nasıl ödendiğine bir kez daha şahitlik edecek ve kendimizi bir sigaya çekecektik.

Çanakkale’ye belki onuncu gidişimizdi ama sanki ilk defa gidiyormuş gibi bir telaş içinde idik. Geç vakit yola çıktığımız için Bursa’da bir gece kalıp sabah erkenden Çanakkale’ye gidecektik. Şükür planladığımız gibi Bursa’ya ve ertesi gün Cuma vaktinden önce Çanakkale’ye vasıl olduk.

Çanakkale’de bizi karşılayan DUR YOLCU yazısı ile kendimize bir çeki düzen verdik. Burası bir devrin battığı, binlerce şehidin kefensiz yattığı bir yerdi. Toprağın altında yaşayan binlerce şehidin kalp atışları o kadar gür bir seda çıkarırken üzerinde gezine biz sözde diriler maalesef bu sese kulak veremeyecek kadar sağır ve acizdik. Şehadetin ve hürriyetin şiirini yazan aziz şehitlerimizin ruhani huzurlarında şiir okumak da farklı bir duygu idi.

 20- 22 Ekim tarihleri arasında Çanakkale Akademi Şiir Ailesi ile Uluslararası Kültür ve Edebiyat Derneği’nin ortaklaşa düzenlemiş olduğu “8.Uluslararası Çanakkale Şiir Akşamları” programı için davet edilmiştik. Programa ülkemizin birçok ilinden şairler ve ozanlar katıldığı gibi akraba ve kardeş ülkelerden gelen şairler de vardı.

Mustafa Berçin ve Uğur Kılıç’ın ev sahipliği yaptığı programa memleketimizden Kayseri’den M. Ferit Yıldız, Artvin’den Yunus Kara, Tokat’tan Hasan Akar, Salih Özel Nebioğlu, Çanakkale’den Fikret Çelik ve Ceren Yavuz, Diyarbakır’dan Şehmus Çiçek, Çorum’dan bendeniz Halit Yıldırım iştirak etmişti.

Uluslararası olan bu programda dost, akraba ve kardeş ülkelerden gelen şairlerimiz ise Azerbaycan’dan Prof. Dr. Mehmet İsmail, Suriye’den Amani Duveidri, Mısır’dan Ola Mansur, Hindistan’dan Muhammet Quabiz ve Güney Azerbaycan’dan Ali Celali idiler.

Yine başta Kerkük’ten gelen ozanımız Âşık Ahmet Rıza olmak üzere Sivas’tan Âşık Ayten Gülçınar, Erzurum’dan Selahattin Kazanoğlu ve Ağrı’dan Âşık Muhsin Yaralı programa renk katan isimlerden idi.

İlk gün Cuma namazı öncesi şehitlerimiz için mevlit okunan Necip Paşa Camii’nde Cuma namazı eda edildikten sonra Belediye Başkanlığı ziyaret edildi ve Başkan Ülgür Gökhan Bey ile görüşüldü. Akşam ise şiir programın yapılacağı Güzel Sanatlar Lisesinde bir basın açıklaması yapılarak “Sevgi ve Kardeşlik Bildirisi” okundu.

Ukrayna Taras Şevçenko Kiyev Milli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dimitri Cistyak’ın onur konuğu olarak katıldığı programın sunuculuğunu Zeynep Köşker Hanımın üstlenmişti. Programda açılış konuşmalarını Çanakkale Akademi Şiir Ailesi Başkanı Mustafa Berçin, Uluslararası Kültür ve Edebiyat Derneği Başkanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşaviri Uğur Kılıç ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Dokuz tarafından yapıldı. Ardından Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider bir selamlama konuşması yaptı. Arkasından birbirinden güzel şiirler ve türküler okundu birlik ve beraberlik üzerine… Duygusal anlar yaşandı. Ortamın kasvetli havasını bozmak da Kenan Yavuzarslan kardeşimize düştü. Onun meşhur bir ayakkabı şiiri var. Yeni aldığı ve daha hevesini alamadan çaldırdığı ayakkabısı için yazdığı şiir herkesi güldürdü.

Şiir programı sonrası salonda bulunan Çorumlu hemşehrilerimizin teveccühü ile karşılaştık. Bir o kadar duygusal ve samimi bir atmosferde Çorum ve Osmancık üzerine konuştuk ve onlarla bir hatıra fotoğrafı çektirdik.

İkinci gün GESTAŞ Genel Müdürü Volkan Uslu’nun davetlisi olarak GESTAŞ çalışanları ve sanatsever Çanakkaleliler ile vapurla Boğaz turu attık. Yine şiirler okundu türküler söylendi. Tabi bu gezi de en büyük sürpriz GESTAŞ Genel Müdürü Sayın Volkan Uslu’dan geldi. Zira Volkan Bey Kenan kardeşimin çaldırdığı ayakkabının tıpkısının aynısını kendisine hediye etti. Bu arada bazı şairlerimiz de (ben de dahil) Kenan’ın ayakkabı şiirine nazire yazmaya başladık. Yakında bu şiirler de piyasaya çıkar.

Öğleden sonra Bayramiç İlçesinde Belediye tarafından tertiplenen şiir gününde idik. Burada hemen hemen hepimiz Mehmed Akif Ersoy’un babası Temiz Tahir Efendi’nin görevi nedeniyle burada ikamet ettiğini ve Akif’in çocukluk günlerinin Bayramiç’te geçtiğini öğreniyoruz. Grubumuz Mehmed Akif Ersoy Evi ve Müzesi’ni gezdi ve bol bol resim çektirdi. Burada dikkat çeken bir durumu da arz etmeden geçmemek lazım. Her ne kadar program Çanakkale ağırlık olsa da Bayramiç Belediye Başkanı Saadettin Arslan’ın Bayramiç’in tüm sokaklarına, en ücra köşelerine kadar program afişini ilan tahtalarına astırmış olması idi. Başkanımıza bu duyarlılığından dolayı hassaten teşekkür ediyoruz.

Salonun tamamen dolduğu Bayramiç programının sunumu bu kez Gülümser Ölmez Hanım üstlenmişti. Mustafa Berçin, Belediye Başkanı Saadettin Arslan ve Kaymakam Ramazan Kendüzler’in selamlama konuşmalarından sonra şiir ve türkülerle dolu enfes bir dinleti yapıldı. Program sonrasında Kaymakam Beyin Çorumlu olduğunu öğrendim ve ayaküstü kısa bir sohbet ettik.

Ben Bayramiç’te gruptan ayrıldım ve herkesle vedalaştım. Ertesi gün düzenlenecek olan Şehitlik Gezisine ve akşam Morabbin Park’ta Truva Anıtı önünde düzenlenecek programa katılamadım.  

Çok güzel anların yaşandığı, yeni dostlukların tesis edildiği bu program nedeniyle Mustafa Berçin ve Uğur Kılıç ile tüm katılımcı şair ve ozanlarımıza çok teşekkür ediyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.