‘Başkanlık sistemi ülke için büyük tehlike’

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçim çalışmaları dolayısıyla Köy Hizmetleri Müdürlüğü ve...

27 Nisan 2015 Pazartesi 18:24
 ‘Başkanlık sistemi ülke için büyük tehlike’

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) seçim çalışmaları dolayısıyla Köy Hizmetleri Müdürlüğü ve Karayolları Hizmetleri Müdürlüğü'ndeki işçileri ziyaret etti. Ziyarete, MHP Milletvekili Adayları Vahit Kayrıcı, Sami Çam, Ali Akcan, MHP İl Başkanı Bekir Çetin ve yönetim kurulu üyeleri katıldı.


İşçilerle yapılan konuşma esnasında bir işçinin Başkanlık Sistemi ile ilgili sorusunu cevaplayan MHP Milletvekili adayları sistemin tamamen ülkenin bölünmesine yönelik bir sistem olduğunu vurguladılar. 


Partiden yapılan açıklamaya göre, konu ile ilgili görüşlerini belirten MHP Milletvekili Adayı Vahit Kayrıcı, "Bugün başkanlık sistemini savunan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey, 1993 yılında “Başkanlık Sistemi bir özentidir. Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesidir.” dedi. Şimdi mesele şu; mesele vatansa gerisi teferruattır. Şu anda ülkede çözüm süreci dedikleri çözülme süreci ile karşı karşıyayız. Kandille İmralı'nın dili ile dişi arasına Doğu ve Güneydoğu'nun yönetimi terk edilmiştir. Askerlerimiz kışlasından çıkamaz durumdadır. Polisimiz karakolundan çıkamaz durumda savcılarımıza KCK'lılar çevirip kimlik soracak durumdadırlar" dedi. 


‘İKTİDAR ÜLKEYİ ANONİM ŞİRKET GİBİ GÖRÜYOR’


Kayrıcı, "Terörle mücadelede 'Çözüm Süreci' dedikleri hadisenin dünyada örnekleri vardır ama silah teslim etmeden teröristle masaya oturulmaz. Atalarımızın canlarıyla kanlarıyla aldıkları vatan topraklarını masa başında kimseye teslim etmedik teslim ettirmeyeceğiz. Meselenin özünde yapılan budur bu bir programdır. Bu programı uygulatmaya çalışıyorlar. Yoksa Kürt'te, Türk'te, Çerkes'te benim kardeşimdir. Mesele ülkenin bölünme meselesidir. Başkanlık Sistemi de bunun altyapısıdır. Dün Başkanlık Sistemi'nin Amerikan Emperyalizm tavsiyesidir diyenler başkanlık sisteminin ne olduğunu anlatmalıdır. Sadece kar hesabıyla devlet yönetilmez ülke anonim şirket değildir. İktidar ülkeyi anonim şirket gibi görüyor. Ülkemiz Müslüman bir ülkedir. Ülke geri dönülmesi zor bir yola sürükleniyor. Ülke için en büyük tehlikelerden biri Başkanlık Sistemi'dir" şeklinde konuştu


"Hürriyeti olmayanın namusu olmaz. Hürriyeti olmayanın ezanı olmaz. Hürriyeti olmayanın dini olmaz" diyen Kayrıcı, "Peygamber Efendimizin övgüsüne nail olmuş muhacirlik ve ensarlık var. Şu anda ülkemizde iki milyon Suriyeli yaşıyor. Ensarlık iki milyon kişiyi alıp yarısını fuhuşa teşvik edip yarısını hırsız yapmak değildir. Peygamberimizin söylediğim muhacirlik ve ensarlık bu değildir. Bu yüzden ülkemizin ve hürriyetimizin kıymetini bileceğiz. Eğer bunlara sahip çıkamazsak bizi de Suriye gibi Irak gibi yaparlar. Bizim gidecek yerimiz bile yok. Gidip sığınacağımız başka bir ülke de yok. Ezanımıza, dinimize, namusumuza bağımsızlığımıza sahip çıkmalıyız" ifadelerine yer verdi.


Daha öncesinde köy hizmetlerinde çalıştığını ve işçinin her türlü problemini bildiğini de belirten MHP Milletvekili Adayı Vahit Kayrıcı, "Sizlerin derdini sıkıntısını anlayacak bir insanım. Milletimiz aş, iş, ekmek peşinde koşarken birileri işçinin sırtından para kazanma peşindedir. İşçinin hakları çeşitli sebeplerle gasp edilmektedir. Ülkemiz yönetilemez hale getirilip kaosa sürüklenmektedir. Biz daha önceki dönemlerde de halka hizmet etmiş insanlarız. Sizin sıkıntınızı sorununuzu çözmek bizim boynumuzun borcudur. Biz telefonlarımızı sekreterimize verip yanımızda korumalarla gezenlerden değiliz. Bizim yaptıklarımız yapacaklarımızın güvencesi olacaktır" dedi.


ÇAM: ‘BAŞKANLIK SİSTEMİ ÜLKENİN BÖLÜNMESİDİR’


Milletvekili Adayı Sami Çam da, “Bizim anayasamız toplamda 177 madde bu anayasanın 117 maddesi geçmiş hükümetler ve bu hükümet döneminde bir şekilde değiştirildi. Değişmeyen sadece 60 madde var. Anayasada Türklüğün tanımının yapıldığı maddede der ki " Vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkse Türk vatandaşı denir" şeklindedir. Başkanlık Sistemi, " Türkiye'nin 7 bölgeye ve ya 16 büyükşehir bölgesine bölünmesidir. Eğer bu sisteme evet dersek Çorum'dan Ankara'ya milletvekili gönderemeyiz. Ancak Samsun'a ya da Yozgat'a bölge temsilcisi gönderebilirsiniz. Başkanlık sistemi ülkenin bölünmesidir. Eyaletlere bölmektir" açıklamalarında bulundu.


‘BU SİSTEM İÇERİSİNDE ZENGİNLERİ DOYURAMIYORUZ’


“İşçilerin umutlarını gerçekleştirmek noktasında elimizden geleni yapacağız" diyerek taşeron şirket çalışanı olmanın zorluklarına da değinen Çam, “Hükümet seçim döneminde Toplum Yararına Destek programıyla resmi kurumlara insanları yerleştiriyor. Seçim sonunda bu insanlar tekrar işsiz kalacaklardır. Taşeron şirket demek köle ticaretinin modern adıdır. Dün çay, simit hesabıyla iktidara gelenler bu gün emeklimizi, işçimizi açlığa mahkum etmişlerdir. İşe bir de dini açıdan yaklaşırsak asgari ücret 950 TL' dir. Oruç tuttuğumuzda ödediğimiz fitre miktarı 10 TL olarak verdik. Bu 10 TL bir insanın bir günde karnının doyacağı miktar olarak hesaplanıyor. 4 kişilik bir aile günlük 10 TL'den kırkla otuzu çarparsak 1200 TL yapar. İşte bu adaletsiz sistem içinde işçimiz doymaya çalışıyor. Biz bu sistem içerisinde zenginleri doyuramıyoruz" açıklamalarında bulundu. Bizim aile dinamiklerimizle bizi imtihan etmeye çalışıyolar diyen Sami Çam, " Bu seçim Türk milletinin kader oylamasıdır.7 Haziran'dan sonra ya yağmur gibi bereket yağacak ya da gazap yağacak" şeklinde konuştu.


AKCAN: 'ENFLASYONU DÜŞÜK GÖSTERİYORLAR'


Milletvekili Adayı Ali Akcan, yaptığı konuşmada enflasyonu değerlendirerek, “AKP iktidara geldiğinden beri toplu sözleşmeler bir umutla beklenir yapılır ama bu iktidar döneminde yapılan toplu sözleşmelerde geçmişte aldığımız ücretleri arar hale geldik. Bunun sebebi de özellikle enflasyonu belirleyen bir sepet vardır. Enflasyon oranını belirleyen bu sepetteki ürün fazlalaştırılmasından kaynaklanır.Eskiden hatırlayın enflasyonun yüzde 150 olduğu dönemlerde sizler ücretlerinizi alırdınız evinizin temel ihtiyaçlarını ve tüm masraflarını karşıladıktan sonra da tasarruflu olanlar birikim yapabilirlerdi. Şimdi bakıyorsunuz o dönemde enflasyon sepetine konulan ürün sayısı insanların yüzde 90'ının temel ihtiyaç maddelerinden oluşuyordu. Bu ürünlerde yüzde 50 yi geçmezdi. Bunlar gelir gelmez enflasyon sepetine konulan ürünler 500'ü geçti. Pinpon topu ve köpek mamalarını koydular bu sepetin içine dolayısıyla da enflasyon düşük gösterildi" dedi. Akcan, "Geçtiğimiz ay mart ayı içerisinde Merkez Bankası'nın yaptığı açıklamaya göre yaz sebze ve meyvedeki enflasyon oranı yüzde 39 dur. Temel gıda da yüzde 17'lerin üzerinde temizlik maddeleri ve giyimde yüzde 17'lerin üzerinde ama en son enflasyon zammı aldınız. Bu ne geldi 7.8 gelmiş neden? Temel ihtiyaç maddelerinizin enflasyon oranını aşağıya düşürdüler. Seçim öncesi toplu sözleşmeyi yapacaklar zamlarınızı enflasyona bağlayacaklar. Enflasyona zaten müdahale ediyorlar. Biz geldiğimizde bu sorunları çözme ve giderme bilgi ve becerisine sahibiz. Bu seçim Türkiye'nin kader seçimidir. Hakkınıza sahip çıkınız" ifadelerine yer verdi.


 

Son Güncelleme: 27.04.2015 18:55
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.