İHH Genel Başkanı Avukat Bülent Yıldırım, Devlet Tiyatro Salonu'nda yoğun ilgi altında gerçekleşen Kudüs ve Etekleri konulu konferansında, tüm dünya zalimlerine bir kez daha meydan okuyarak, "Mescidi Aksa özgürleşene kadar davamız bitmeyecek. Tüm mazlumların kurtuluşu, Mescidi Aksa'nın kurtuluşuna bağlıdır." dedi.

Türkiye başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında zulüm altında inleyen insanların yanında yer alarak, adeta dünyaya insanlık dersi veren İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Müslümanlar arasına sokulan fitnelere dikkat çekerek, Müslümanlar'ın Vahdette birleşmelerinin önüne geçerek, tüm İslam Alemi'ni kana bulamak isteyen siyonizmin bir virüs olduğunu ve mutlaka yok edilmesi gerektiğini söyledi.

Çok sayıda davetlinin katıldığı konferansta, dünyada yaşanan zulmün fotoğrafını gözler önüne sererek, bu zulümde Müslümanlar'ın da payı bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, "Siyonizm Müslümanlar'ın akıl tutulmasından kurtulmaması için her türlü fitneyi üretiyor. Akıllı ve güçlü olmalıyız. Allah(tan başka hiç bir şeyden korkmamalıyız. Madem ki bir kez öleceğiz, o da Allah için olmalıdır. Yetime bakmak, mazluma sahip çıkmak, kahramanlık değil, bizatihi bizim görevimizdir." diye konuştu.

İsrail'in İHH'yı tehdit olarak gördüğünü de dile getiren Yıldırım, İsrail'in bu açıklamasının kendilerinin doğru yolda olduklarının işareti anlamına da geldiğini vurgulayarak, İsrail için tehdit olmaya devam edeceklerini ve zalimin karşısında durma davasından da asla vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.

"Mescidi Aksa'ya sahip olan, dünyaya sahip olur." diyerek sözlerine devam eden Bülent Yıldırım, "Kudüs tüm dinlerin kutsalı halindedir. Kudüs'e Müslümanlar sahipken, onlar asla başka dinlerin kutsalına dokunup ta zalimlik yapmamıştır. Ancak bugün İsrail orada hem Müslümanlar'ın kutsalına, hem de Hristiyanlar'ın kutsalına saldırmaktadır.  Kudüs'ün adaleti ancak Müslümanlar'ın hakimiyeti ile sağlanabilir." diye konuştu.

Zalimin karşısında durmanın, Allah'ın emri olduğunu söyleyen Yıldırım, "Zalim her kim olursa olsun karşısında durulmalıdır. Eğer ki bugün Kudüs'te Müslümanlar Yuhadiler'e zulüm yapıyor olsalardı, biz yine Mavi Marmara ile yola çıkar, bu kez de Yahudiler'in zulümden kurtulması için onların yanında dururduk." dedi.

İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, büyük bir ilgiyle takip edilen konferansında şunları dile getirdi; "Katliamları unutuyoruz ve yeni katliamlara kendimizi hazırlıyoruz. Küfrün temsilcileri mezhep-meşrep farkı gözetmeksizin bizleri yok ediyor. Kendi içimizde şucu-bucu diye bizi birbirimize düşürüyorlar ve sonuç itibariyle de yok olan bizler oluyoruz.

Dünya, bugün resmen 3. Dünya Savaşı'nı yaşamaktadır. Dünyada Müslüman'ın öldürüldüğü savaştan  başka bir savaş var mı? Ölen hep Müslüman, öldüren hep haçlı siyonist ittifakı. Müslümanlar hep ölmek zorunda mı?

İslam'dan daha çok kendi cemaatimiz için çalışıyoruz. Vahdeti unuttuk. İHH için çalışıyorsan lanet olsun, Allah için çalışıyorsan cennete giden yolun açık olsun. Öncelikle suçlu bizleriz, herkes kendine bakmalı. Neden şeyhler Filistin için bir araya gelmedi? Asla bir gurup ve şahıs için çalışmayın, sadece Allah için çalışın. Niyetinize su karıştırmayın.

Kudüs'ün etekleri bütün dünyadır. Kudüs mihenk taşıdır. Siyonist zalimler, dünyanın dört bir yanına zalimlik ve kötülük ihraç ediyor. Müslümanlar'ın asla Vahdet'e kavuşmaması için Müslümanlar'ı  sürekli kana boğuyorlar. Müslümanların akıl tutulmasın sona ermemesi için fitne üretiyorlar.

Kudüs'ü kim yönetiyorsa, dünyaya o zihniyet hakim olur. Tevhidin merkezi olan Kudüs'ü bunlardan almak için gayret ediyoruz. Müslümanlar asla bir başkasının kutsalına dokunmaz. Mescidi Aksa'nın altına tüneller açarak sinegoglar inşa ediyorlar, en küçük bir depremde Mescidi Aksa'nın yıkılmasına zemin hazırlayıp, yerine Süleyman Mabedi'ni inşa etmek niyetindeler.

Bütün dünya ahlaksızlaştı ve susuyor. Tüm dünya Suriye halkını unuttu. Biz zalime karşıyız, alevi, sünni, laik, ulusalcı bizim için farketmez. Müslümanlar Yahudiler'e bu zulmü yapsaydı, Mavi Marmara'yı yine yola çıkarırdık. Allah zalime karşı durmamızı emrediyor. SAvaş bir beladır, savaşın gelmemesi için el açıp dua etmenin yanısıra, fiili dua yerine geçecek adımları da atmamız lazım.

Dünya da ne yazık ki 400 milyon yetim var ve bunlar hep suç çetelerinin eline düşüyor. Müslüman kuvvetli olmalı, akıllı, ilim sahibi ve bedenen de güçlü olmalı. Bu ben sen davası değildir. Mazlumların kurtuluş yolu Filistin'dir.

Allah'tan başka hiç bir şeyden korkmamalıyız. Mescidi Aksa özgürleşene kadar bu mücadelemiz devam edecek ve zalimler için tehdit olmaya devam edeceğiz. Siyonizm bir virüstür ve elbette yok edilmelidir.

Eğer bir gün İHH'yı övüne övüne faaliyetlerini anlatır halde bulursanız, İHH'dan ayrılın. Yardımlar İHH için değil, Allah için olmalıdır. Bedel ödemeyen bir yardım kuruluşu, gerçek bir yardım kuruluşu değildir. Yetime bakmak kahramanlık değil, görevimizdir. Sarp yokuşu çıkarsanız Fatih olabilirsiniz. Büyük adam olmak için uğraşmayalım, herkesin küçük gördüğü bu işleri yapın, zira Bu küçük işlerin mükafatı ve değeri Allah katında çok büyüktür. Bu hizmetler sizi cennete götürür.

Sokaklarda gördüğünüz Suriyeli mültecilere aldanmayın. Her milletin az ya da çok kötüsü bulunur. En küçük bir buhranda kötüler önce kaçar, iyiler kalır mücadele eder. Ayrıca Eset özellikle kendi adamlarını mülteci olarak da gönderiyor. O adamlar ramazanda açıktan oruç yerler, her yerde rahatsızlık verecek hareket ve eylemler yaparlar. Bununla insanların Suriyeliler hakkındaki merhametini yok edip, yardım yapmasını engellemektir. Siz onlara aldanmayın. Türkiye'deki tüm yardım kuruluşları seferber olsa bile, Suriye'deki mazlumların ancak % 15'ine hitap edebilir, o da % 15'in bir haftalık ihtiyacını ancak karşılar. O nedenle Suriye'ye yardımdan geri durmamalıyız.

Bizler 67 bin yetime bakabilirken, Hristiyan misyonerler 3 milyon yetime bakabiliyor. Bunun sorumluluğunu kendimizde arayıp, yetimlere daha çok sahip çıkmalıyız.

Önce kendi içimizdeki katliamı bitirmeliyiz. Düşman bana ne yapabilir ki, ben cennetimi kalbimde taşıdıktan sonra. Ecel gelip bizi bulana kadar, sarp yokuşları çıkıp Selahattin Eyyubi'nin ordusunda yer alacağız.

Son olarak da çözüm sürecine değinmek istiyorum; asla bu çözüm sürecine karşı çıkılmasına izin vermeyin, zira Türk-Kürt ittifakı Kudüs'ün yolunu açacak önemli bir ittifak olacaktır."

Başkan Yıldırım’a teşekkür plaketi

İHH Çorum Şube Başkanı Selim Özkabakçı, Kudüs ve Etekleri Konferansı’na konuşmacı olarak katılan İHH Genel Başkanı Avukat Bülent Yıldırım’a teşekkür plaketi takdim etti.

Konferansın açılış konuşmasında, İHH ve İlke Der çalışmaları hakkında bilgi veren Selim Özkabakçı, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım’ın Çorum’da düzenlenen açılış törenine ve konferansa katılmasından dolayı büyük bir mutluluk yaşadıklarını kaydetti.

Üzerinde İHH ambleminin yer aldığı bakır işlemeyi İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım’a günün anısı olarak hediye eden Selim Özkabakçı, Çorum İHH olarak hayırda köprü olup, kamuya açık çalışmalar sergilediklerini belirterek, katkı veren tüm hayır sahiplerine teşekkür ettiklerini vurguladı.

Katkıda bulunanlara teşekkür belgesi verildi

Suriye’ye gönderilen iki tır dolusu yardım malzemesine katkıda bulunanlara İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım tarafından teşekkür belgeleri verildi.

Düzenlenen belge töreninde MÜSİAD Çorum Şube Başkanı Ahmet Köksal adına Yönetim Kurulu Lemzi Çöplü, Hayri Şamlı, Ömer Kılıç, Derviş Çelik, Ahmet Özgün, Engin Bıyıkoğlu, Cemal Ak teşekkür belgelerini teslim aldı.