‘Dil ve edebiyat dernekleri çoğalmalı’

Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Osmancık Belediye Başkanı Hamza Karataş...

09 Aralık 2014 Salı 10:59
 ‘Dil ve edebiyat dernekleri çoğalmalı’


Çorum Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Salim Uslu, Osmancık Belediye Başkanı Hamza Karataş, Osmancık eski Belediye Başkanı Bekir Yazıcı ve AK Parti Osmancık İlçe Başkanı Necmettin Tatar ile birlikte, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Osmancık Şubesi’ni ziyaret etti.


Dernek üyeleri ile sohbet içerisinde geçen ziyarette Uslu, "Hayatımız boyunca belli ideallerin ve iddiaların insanı olduk. AK Parti kurulurken partinin kuruluşuna destek, önayak olmuştum. Kapanma davasının anayasa oylamalarında, 28 Şubat ve 27 Nisanlarda tavır almışım. O tavrımız bizim ve bizden önceki neslin ağır bedeller ödeyerek emanet ettiği davaya, anlayışa, idrake, vicdana, erdeme sahip çıkma kavgasıydı. Bunu yapmaya çalıştık ve elhamdülillah bugüne kadar aktif siyasete girmemiş olmaktan da geriye dönüp üzülmedim. Pişmanlık duymadım. Yoksullukla mücadele etmek için sendikacılığa girdik. Sendikacılığı sloganlardan, şablonlardan kurtarıp onun felsefesine yönelik müdahalelerde bulunma imkânımız oldu. O bizim icat etmediğimiz, ya da içini bizim doldurmadığımız kavramları kullanmadık. Ona daha yeni değerler katmaya çalıştık. Söz gelimi sosyal ortaklık kavramı ya da sosyal sorumluluk kavramı. Aynı zamanda bilgiye ulaşmayı, bilgiyi kullanmayı, aklı bilgi ile birlikte kullanmayı duyguyu sezgi ile birlikte kullanmayı, sorumluluğu da içerdiği için doğrusu çokta iyi ettiğimizi düşünüyorum.


‘Edebiyat edepten gelir ve insanı özgürleştiren bir yanı vardır’


AK Parti’nin kuruluşunda destek olmak çaba göstermek için bir kısım toplantılara katılmakla ne kadar iyi yaptığımı anlıyorum, çünkü edebiyatçı değilim ama edebiyatçılarla aktif siyasetin içinde olmaksızın biraz geleceği yorumlar ve size istikamet çizerler. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü dağıtım töreninde Alev Alatlı "Sizin gerçek dostlarınız Sayın Cumhurbaşkanım edebiyatçı ve sanatçılardır" demiştir ve ben de öyle olduğuna inanıyorum. Çünkü edebiyat edepten gelir ve insanı özgürleştiren bir yanı vardır, bağımsız bir karaktere sahip olmasını sağlar. Ve merhum Cemil Meriç'in dediği "menfaat yaşamaktır, yaşatmaksa ahlaktır" sözü geçerli ve gerçekçi. Edepli olunca insan ahlaklı da oluyor. Ahlaklı olunca da herkesi yaşatmaya çalışıyor, öteki diye bir kavram olmuyor. Herkesi kucaklayan, kuşatan bir sorumluluğa sahip oluyor. O açıdan edebiyat önemli ve edep önemli, belki de bizim partimizin en önemli davranışı bizim düşünce dünyamıza kültür dünyamıza ya da bizi besleyen pınarlara kaynak olan değerleri öne çıkartmış olmasıdır. Belki de AK Parti’nin en önemli yaptığı iş ve daha da yapmamız gereken çok şey olduğuna inanıyorum. Çünkü bu enflasyon aşağı çekmek, Türkiye'nin borçlarını ödemek ve IMF tahakkümünden kurtarmak bunlar çok önemli şeyler ama bunlar zaten bizim görevlerimizdir. Yani yemek yemek gibi, uyumak gibi, doğal ihtiyaçlarımız bu da öyle bir şey. Dünyanın her bir tarafında bize merhamet elini uzatacak kimse yok mu diye soran insanlar var. Demin kardeşimizle konuştuk özellikle hacca gittiğinizde görüyorsunuz adam kâbe'nin örtüsüne yapışmış dua edip Tayyip Erdoğan'ı muaffak et, bize de öyle bir lider nasip et diye. Bunu siz görünce hem Türk milletinin ferdi olmaktan gurur duyuyorsunuz, hem de İslam aleminin izzetini temsil eden bir adamın yol arkadaşı olmaktan gurur duyuyorsunuz. Hem de diyorsunuz ki yarabbi bu nimete karşı benim nasıl bir şükür içerisinde olmam gerektiğini bana öğret diyorsunuz. O şükür çok şükür demek değil, daha fazla çaba, daha fazla gayret hani Ali Şeriati diyor ya "Arafatla birlikte ya da Müzdelefe ile birlikte haccınız bitmiyor sizin esas hac esas hacılık orda başlıyor." Şeytanı taşlarken büyük şeytan, orta şeytan, küçük şeytan diye taşlıyorsunuz ama o size yol haritası veriyor. Diyorsunuz ki bundan sonra halkını sömüren firavunlara, karunlara, bunlara destek veren belamlara da karşı olmaya söz veriyorsunuz. İşte bu sizi esas hacı yapacak olan ya da kul yapacak olan bu. Adil bir dünya için ne yapmanız gerekiyorsa o sorumluluğu kavramış oluyorsunuz" dedi.


Uslu Dil Edebiyat Derneği ile ilgili de "Dil Edebiyat Derneği sayısının çoğalması gerekiyor, dil edebiyat derneği ya da başka bir isimde olabilir, özellikle gençlere yönelik küçük küçük yapılan çalışmalar, sohbetler, el melekelerinin geliştirilmesine yönelik kurslar, bunlar iyi şeyler ama bunlar asıl insanı kazanmak insanın vaktini değerlendirmek ve insana birazda varlık sebebinin olduğunu hatırlatmak bakımından son derece önemli.  Alev Alatlı'nın Cumhurbaşkanlığının ödül töreninde yaptığı konuşması gerçekten bir Müslüman için, bir insan için, insanlık alemi için hakikaten sarsıcı bir manifesto niteliğinde. Konuşmasında; fırıncı ürettiği ekmeğin ömrünü uzatmak için kanserojen madde katıp orda etiketine yazdığı zaman işte şu maddeler içermektedir diye yasal olarak görevini yerine getirmiş olur. Ama bu helal değildir. Ve bizim yasal ve legal olarak olması gerektiğini bildiğimiz şeyleri bir ileri safhaya helallik safhasına taşıyor. Ve orda vicdan başlıyor. Yasal olarak olur, olmaz ayrı bir şey yasal olarak çok haklı olduğunuz bir konuda bile helal olup olmadığına bakmalısınız, diyorki yanınızdaki kardeşiniz iflas ettiği için onun evinin haraç mezat satılması ve sizin de ona talip olmanız hakkınızdır yasal olarak ama helal değildir diyor. Şimdi böyle bir hali düşünelim, işte bu haldeki bir ülkede yani herkesin vicdan ve merhamet duygularıyla hareket ettiği bir ülkede toplumsal barışı sağlamak, oturup tartışmaktan çok daha kolay. Çok daha mümkün diye düşünüyorum. Bizim siyaset anlayışımızın temel parametresi aslında bir merhamet medeniyetine ulaşmak olmalı" diye konuştu.


Dernek Başkanı Kazım Sekili ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bizleri onurlandırdınız” dedi.





Son Güncelleme: 09.12.2014 11:03
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.