Hedef, tam bağımsız Filistin Devleti

Türkiye Filistin Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Çorum Milletvekili Murat Yıldırım...

30 Kasım 2014 Pazar 14:10
 Hedef, tam bağımsız Filistin Devleti


Türkiye Filistin Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Çorum Milletvekili Murat Yıldırım,‘Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü’başlıklı barış zirvesinde konuştu.


Ankara Hilton Otel'de Sanayici İş Kadınları ve İş Adamları Konfederasyonu, Arap Devletler Ligi Türkiye Temsilciliği ve Filistin'in Ankara Büyükelçiliği işbirliğinde düzenlenen zirveye Filistin Devleti Başbakan Yardımcısı ve Mohammed El Fatah Naciri, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay, Türkiye Filistin Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, Eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Arap Devletler Ligi Genel Sekreter Yardımcısı Muhammed Sobih ve CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ile Türkiye, Filistin ve Arap Birliği'ne üye devletlerden üst düzey diplomat, bürokrat ve akademisyenler katıldı.


Türkiye Filistin Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı ve Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, zirvede yaptığı konuşmada, Türkiye Filistin ilişkilerinin mükemmel seviyede seyrettiğine dikkat çekerek, Türk insanının kalbinin Filistin ve Filistinli kardeşleri söz konusu olduğunda daha bir şefkat, muhabbet ve heyecanla attığını söyledi.


Filistin halkının, kendi bağımsız ve egemen devlet çatısı altında özgürce yaşamayı amaçlayan davasında Filistin halkıyla dayanışma içerisinde olmaya devam edeceklerinin altını çizen Yıldırım; "Türkiye'nin işgal ve kısıtlamalara karşı onurlu mücadelesinde Filistin Devleti ve halkına verdiği güçlü desteği bir kez daha teyit etmek isterim. Filistin halkıyla dayanışmamızı, İsrail'in başta Kudüs olmak üzere işgal altında tuttuğu Filistin topraklarındaki mütecaviz eylemlerini yoğunlaştırdığı mevcut hassas dönemde artırarak sürdüreceğiz. İsrail'in, başta Kudüs ve Harem-i Şerif olmak üzere Filistin topraklarının tarihi, beşeri, kültürel ve dini dokusunu değiştirme hedefini güttüğü açıktır. Özellikle, 5 Kasım günü İsrail işgal güçlerinin İslam'ın ilk kıblesi ve üçüncü kutsal mekanı  Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini ayaklar altına alan barbarca saldırısı İsrail'in ihlallerini çok ciddi bir boyuta taşımıştır. İsrail'in Müslümanların hassasiyetlerini hiçe sayan bu aşağılayıcı uygulamaları dinlerarası bir çatışmayı tetikleyebilir. Nitekim bölgede ibadethanelere ve sivillere yönelik müessif saldırılar meydana gelmiştir. İslam ülkelerinin ve uluslararası toplumun kınamadan öteye geçerek İsrail'e karşı somut adımlar atmasının zamanı gelmiştir. Türkiye, İsrail'in bölgede gerginliği tırmandıran sorumsuz ve yıkıcı tutumu karşısında BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleriyle temas etmiş ve Konseyin uluslararası barışı, güvenlik ve istikrar koruma görevi kapsamında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istemiştir. Filistin ve Ürdün'le işbirliği içinde bu girişimlerimizi sürdüreceğiz. Kudüs ve Harem-i Şerif'in korunmasında, İslam dünyasının tek vücut halinde hareket etmesi ve dayanışması bakımından İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) özel bir sorumluluk taşıdığına inanıyoruz. İİT Kudüs Temas Grubu,  İsrail güvenlik güçlerinin Mescid-i Aksa'ya saldırılarının ardından 12 Kasım günü Rabat'ta acil gündemle toplanmış ve bir Eylem Planı kabul etmiştir. Söz konusu Grubun girişimleri, Kudüs ile Harem-i Şerif'in statüsünün İslam alemi bakımından bir kırmızı çizgi teşkil ettiği mesajının güçlü şekilde tüm dünyaya verilmesini sağlayacaktır. Toplantıda ülkemiz Başbakan Yardımcısı Sayın Numan Kurtulmuş tarafından temsil edilmiş, ülkemizce İstanbul'da Uluslararası Kudüs Vakfı kurulması da dahil olmak üzere somut önerilerde bulunulmuştur. Bu önerilerimizin kardeş İslam ülkelerince desteklenmesini bekliyoruz. Mevcut hassas ortamda sağduyu ve itidalle hareket edilmesi ve bölgede gerilimin azaltılması doğrultusunda çaba harcanması hayati önem taşımaktadır" dedi.


Türkiye'nin; Filistin halkına yönelik başta abluka ve kısıtlamaların kaldırılması olmak üzere meşru talep ve beklentilerinin karşılanması yönünde Filistinliler ile dayanışmasını sürdüreceğini ifade eden Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü: "İsrail, yasadışı yerleşim uygulamalarını uluslararası toplumun tüm uyarılarına rağmen sürdürmektedir. Bu durum bölgede gerginliği daha da artırmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmemektedir. Filistin Devleti'nin uluslararası alanda tanınma doğrultusunda attığı adımlarda Türkiye her zaman Filistin Devleti'nin yanında olacaktır. Bu çerçevede, İsrail'in barış sürecindeki uzlaşmaz tutumu karşısında, Filistin Devlet Başkanı Sayın Mahmud Abbas'ın, İsrail işgalinin bir takvim içerisinde sonlandırılması ve iki devletli çözüm temelinde, 1967 sınırlarında,  başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti'nin kurulması yönünde BM Güvenlik Konseyi'ne bir karar tasarısı sunulmasına ilişkin girişimini desteklemekteyiz.  İsrailliler 1948 yılında devletlerine kavuşmuşken, Filistinlilerin yıllardır bu temel haktan mahrum kalmasının izahı yoktur. Bu tarihi adaletsizliğin giderilmesi doğrultusunda Türkiye, Filistin halkına verdiği desteği sürdürecektir. Filistin halkının, kendi bağımsız ve egemen devlet çatısı altında özgürce yaşamayı amaçlayan onurlu mücadelesinde, Filistin halkıyla dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz.  Bu çerçevede, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin Devleti'nin vücut bulmasıyla bölgede adil, kalıcı ve kapsamlı barışın en kısa sürede sağlanması en büyük temennimizdir. Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti dünya barışı açısından bir turnusol kağıdı konumundadır. Dünyada barış isteyen, tüm yönetimlerin İsrail'in terör üreten politikalarına dur demesi gerekmektedir. Dünya barışının sağlanmasının birinci önceliği İsrail'e dur denilmesidir. İşgalin son erdirilmesi ve bağımsız Filistin devletinin tanınması, İsrail'in 1967 öncesi sınırlarına çekilerek bölgede barış içerisinde yaşama yönünde tavır ortaya koymasıdır. Uluslararası toplum bu sorumluluktan kaçamaz. Her ülke ve uluslararası kuruluşlar bu konuda üzerine düşeni yapmak zorundadır. Bu noktada bu programında Filistin meselesinin çözümüne katkıda bulunmasını diliyorum. Emeğe geçenleri tebrik ediyorum. Tüm katılımcıları bir kez daha selamlıyorum. Türkiye, Filistinli kardeşlerine içinde bulundukları zor şartların aşılması doğrultusunda yardım eli uzatmaya devam edecek, şimdiye kadar sunmakta olduğu maddi, manevi ve siyasi desteği önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdürecektir"


Zirve daha sonra çok sayıda araştırmacı ve akademisyenin katıldığı panel ile devam etti




Son Güncelleme: 30.11.2014 16:08
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner165