Millet bunları yer mi?

Ömer Kılıç'tan 24 Haziran seçimlerine iki gün kala muhalefetin argümanlarını irdeleyen yazı...

21 Haziran 2018 Perşembe 20:50
Millet bunları yer mi?

Habercim19 Yazarı Av. Ömer Kılıç, 24 Haziran seçimlerine sayılı günler kala muhalefetin Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ‘kutuplaştırma’ söylemlerine yakın tarihi süreci de ele alarak açıklık getirdi.

Gezi kalkışması ile başlayan ve hız kesmeden devam eden ‘kutuplaştırma-kamplaşma’ iddiasını dillendirenlerin kimler olduğuna iyi bakılması gerektiğini vurgulayan Kılıç, esasında bunların Erdoğan’ın sadece üslubuna değil, zihniyetine, dünya görüşüne ve hatta bütün varlığına karşı olduğunu ifade etti.

Erdoğan’ın toplumu kutuplaştırdığı algısı ile bir şeyler elde etmeye çalışan partilerin ve CHP adayı Muharrem İnce’nin seçime iki gün kala en çok bu konuya vurgu yapmasını yakın tarihi süreçte yaşananlarla özetleyen Kılıç, yazısını “Millet on altı yıldır, her türlü iç ve dış baskılara rağmen oyunu ısrarla “Tayyibin partisi”ne veriyorsa bunun nedeni, neredeyse bir asırdır söz konusu zihniyet tarafından aşağılanıp horlanan, ayrımcılığa maruz kalan, itilip kakılan o büyük kitlelerin ilk defa onun döneminde adam yerine konulmuş, insan muamelesi görmüş olmasındandır. Muharrem İnce bunu anlamış olmalı ki, Tayip Erdoğan’ın beyaz Türk, kendisinin ise zenci olduğunu söyleyerek rol çalmaya çalışıyor. Millet yerse tabii.” Sözleriyle noktaladı,

İşte Ömer Kılıç’ın ‘Kutuplaşma ne zaman sorun oldu? Başlıklı o yazısı;

“Mayıs 2013‘teki gezi kalkışması ile başlayan ve o günden beri hız kesmeden devam eden bir söylem var, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplumu kutuplaştırdığı, kamplara ayırdığı şeklinde. O tarihlerde yine bu köşede “Sorun Erdoğan’ın Üslubu mu” başlıklı bir yazı yazmış ve sorunun cevabını doğru verebilmek için öncelikle bu iddiayı dile getirenlerin kimler olduğuna iyi bakmak gerektiğini belirterek, söz konusu iddiayı öne sürenlerin Erdoğan’ın sadece üslubuna değil, zihniyetine, dünya görüşüne, hatta bütün varlığına karşı olduklarını söylemiştim.         

Tayyip Erdoğan’ın toplumu kutuplara ayırdığı algısını yerleştirmek için gösterilen bu çabadan sonuç alacaklarına inanıyor olmalılar ki, iki gün sonra yapılacak seçimlerde muhalefet partilerinin adayları en çok bu konuya vurgu yapıyor. Hele de CHP adayı Muharrem İnce, Ak Parti iktidarının yol, tünel, köprü yaptığını ama toplumu ayrıştırdığını, kendisinin ise seçilmesi halinde önceliğinin Hakkari’den Edirne’ye gönül köprüsü kurmak olacağını, toplumu barıştıracağını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da dahil olmak üzere hiçbir fani hatasız değil elbette. Kimse günahsız değil, kendisinin de sık sık dile getirdiği gibi kimse la yüsel de değil, ama Allah aşkına toplumu kamplaştıran, kutuplara ayıran Erdoğan mı? Yoksa bu iddia üzerinden, Erdoğan olmasa toplumdaki kutuplaşmanın ortadan kalkacağı, bunun ülke, hatta Ak Parti’nin selameti için dahi gerekli olduğu algısı oluşturmak, milleti, Tayyip Erdoğan olduğu sürece bize rahat vermeyecekler noktasına getirmek mi? Ya da bu iddiayı dillerinden düşürmeyenlerin derdi toplumun kutuplaşması, ayrışması, kamplara ayrılması mı gerçekten?

Biraz gerilere gidelim. Son yüz yıldır toplum ne zaman bir ve bütün olabildi ki? Asıl bariz ayrışma ve kamplaşma, cumhuriyetin ilanından hemen sonra bütün bir milletin dipçik ve süngü zoru ile batılılara benzetilmek istenmesi ile başlamadı mı?  Bu dayatmalar sonucu bir küçük azınlığa ilerici, cumhuriyetçi, çağdaş denilerek kendilerine her türlü ayrıcalık tanınırken, karşı çıkan büyük kitleler gerici, cumhuriyet düşmanı diye yaftalanarak yıllarca zenci muamelesi görmedi mi?

Devamında gelen uzun yıllar boyunca ipler bu imtiyazlı azınlığın elinde olduğu sürece kamplaşma, kutuplaşma konusu hiçbir sorun teşkil etmemiştir. Milletin büyük çoğunluğunun kendilerinden çok ayrı kampta olduğu ama sesini çıkaramadığı, verilene razı olup boyun eğdiği için uzun yıllar mevzu dahi olmayan kutuplaşma konusu, 2010-2011 yıllarından sonra bu batıcı seçkinlerin iktidarı tamamen kaybetmesiyle birden bire büyük sorun olmaya başladı.

Yukarıda belirttiğimiz gibi Erdoğan’la dünya görüşleri birbirine tamamen ters olduğu için ilk günden beri kendisini düşman gören cuntacı, darbeci kemalistlerden sonra, kendilerine akıl danışmıyor diye köprüleri çoktan atmış olan liberallerin böyle düşünmesinin asıl nedeni budur. Değilse toplumun bölünmüşlüğü umurlarında olmadığı gibi bu mevzu öyle iddia edildiği gibi beş on senenin işi de değil.

Millet on altı yıldır, her türlü iç ve dış baskılara rağmen oyunu ısrarla “Tayyibin partisi”ne veriyorsa bunun nedeni, neredeyse bir asırdır söz konusu zihniyet tarafından aşağılanıp horlanan, ayrımcılığa maruz kalan, itilip kakılan o büyük kitlelerin ilk defa onun döneminde adam yerine konulmuş, insan muamelesi görmüş olmasındandır. Muharrem İnce bunu anlamış olmalı ki, Tayip Erdoğan’ın beyaz Türk, kendisinin ise zenci olduğunu söyleyerek rol çalmaya çalışıyor. Millet yerse tabii.”

Son Güncelleme: 21.06.2018 21:48
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Mert 2018-06-21 21:05:11

Tayyip Erdoğan mileti kutuplaştırarak karşıda bir düşman oluşturarak oy istiyor. Bunları insanlarvartık yemiyor.
Sanki diğer partilerin hepsi münafık kafir, onlar gelirse bayrak inecek vatan bölünecek, ülke elden çıkacak .
Bu ucuz siyadeti başta biz gençler yemiyeceğiz.
10 belediye başkanını değiştirdi, bunlar hırsızsa niçin yargılamıyor, partisi niye herbdediğini ayet görüyor.
Ülkeyi uzun zamandır kötü yönetiyor
Fetönün , kötü ekonomi yönetiminin sorumlusu Meral mi Temel mi ! Yoksa Doğu perinçek mi. Niçin dört bakanın hesabını vermiyor.
Havaalanı yapmakla ülke uçmuyor.

Avatar
Dikkat 2018-06-21 23:49:01

Bugün tüm emperyalist güçlerle birlik olup içte Erdoğan düşmanlığı ile birlesenlere inat devam diyeceğiz.

AMA 25 HAZİRAN sabahı yanlış giden ne varsa karşısında duracak ve eleştirecegiz

Avatar
Bu Ömer Kılıç 2018-06-21 22:43:04

Bunlar yanlışı doğru , haramı helal diye yedirmeye çalışır , o kadar yanlışa rağmen öcü yaratarak milleti korkutuyorsunuz, devran dönerde rabbim bu yaptıklarınızın hesabını sizden sorar inşAllah

Avatar
Okur Yazar 2018-06-22 09:05:03

her seçim önemli ve kritik, her seçim sanki iman ve küfür mücadelesi ve her seçimde taraflar vatanseverlik veya hainlik ile yaftalanır oldu, siyasetin dilinde bu kadar ayrıştırıcı dilin hakim olması hiç normal değil...
yazdıklarınız doğru, ama bir taraf bu ateşi körüklerken, Ak parti bugüne kadar bu ateşi söndürmeye çalışarak bugünlere geldi, ama hamaset dili onları da sarmaya başladı maalesef...

banner165