Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mehmet Akif Aras, çocuk istismarı konusunda yaptığı açıklamada, “Sapıklara hayat haram edilmeli” dedi.
Allah korkusu bilmeyenlerin, kul hakkı tanımayanların son zamanlardaki ahlaksızları, aşağıların da aşağısı eylemlerinin akıllara durgunluk, vicdanlara suskunluk verdiğini belirten Aras, açıklamasında şöyle dedi;
“Adana ve Antalya’da vuku bulan çocuk istismarları duyan herkesi ve duygu sahibi her vatan evladını infiale sürüklemiştir. Maalesef ki en rezil, en çarpık, en menfur suçlar kadınlara, bebeklere, çocuklara karşı işlenmiş ve işlenmektedir. Milletimizin tamamı çocuklara yönelik cinsel saldırılara nefret, öfke ve bedduayla tepki göstermişlerdir.
İçerisinde yaşadığımız toplumda çocukların cinsel istismara uğramasını izah ve ifade edemeyiz. Çocukları istismar edilmiş bir milletin gelecek ülkülerinden bahsedemeyiz.
Allah için durup sorguladığımızda, tertemiz bir sabinin gözüne, emzikli bir yavrunun günahsız yüzüne, bu şartlar altında bu millet nasıl bakacak, onlara ne anlatacaktır.
Çocuklarına kast edilmiş bir medeniyetin umutları kırgın, hayalleri kırıktır. Çocuklarına yan gözle bakılan, cinsel obje görülen, evlilik yaşıyla ilgili toto oynar gibi görüşler paylaşılan bir milletin hüznü ve hüsranı dağlar kadardır. Bu hüznün dağıtılması şarttır. Bu hüsranın telafisi aciliyet arz eden bir ahlak görevidir.
Müslüman Türk milletinin içinden hasbelkader çıkmış sapıkların çocuklarımıza, kadınlarımıza kıymaları, onların hayatlarını zindana çevirmeleri hepimiz adına utanç vericidir.
Hayatın olağan akışı içinde çocuk ve kadınları doğrudan hedef alan cinsel saldırı, taciz ve cinayetleri durduramıyorsak mutlaka yapılması gereken bir şey eksiktir, mutlaka bir pürüz var demektir.
Çocuklarımızı kör kuyularda, şiddet sağanağında, istismar vahşiliğinde bir başlarına bırakamayız, alçaklara, namussuzlara, canilere asla teslim edemeyiz. Allah şahit olsun ki, teslim de etmeyeceğiz.
İnsanlığı çoğaltmaktan başka seçeneğimiz, doğruluğu yükseltmekten başka seçeceğimiz yol emin olunuz kalmamıştır. İman imansızlıktan; ahlak ahlaksızlıktan korkmaz, korkamaz, korkmayacaktır.
Kadına el kalktığı müddetçe, çocuklarla ilgili cinsel istismar suçları duyulduğu sürece ne demokrasiden, ne özgürlükten, ne de insanlıktan açmak imkânsızdır, deli saçmasıdır.
Sapıklığın yeşerdiği sosyal bünye süratle tedavi edilmelidir. Sapıklara müsamaha asla gösterilmemeli, hayat haram edilmeli, gün yüzü ise ilelebet karanlığa dönüştürülmelidir.
Çocuklara yönelmiş saldırıları engellemek için yapılmış yasal düzenlemeler şu ana kadar sonuç vermemiştir. Şiddet devam etmektedir. İstismar ve tecavüz vakaları frensiz ilerlemektedir.
Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989 yılında onaylanan Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, tarihte en geniş mutabakatla kabul gören bir insan hakları belgesidir. Türkiye anılan bu sözleşmeyi 1990 yılında imzalamıştır.
Çocukların yaşama hakkı, eksiksiz biçimde gelişme hakkı; zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı; aile, kültür ve sosyal hayata eksiksiz katılma hakları insanlık vicdanın teminatı altındadır. Bu haklar çiğnenemez, bu haklar yok sayılamaz.
Kim ki, çocukların hakkını, hukukunu inkâr ve imha etmeye kalkıyorsa ya anasından doğduğuna pişman edilmeli ya da kurulacak bir darağacında boğazına yağlı urgan dolanmalıdır.
Kim olursa olsun, sübyancı şerefsizler iki cihanda da hasmımızdır. Kadınları hedefine almış namert ve kanlı niyetler yok edilmeye mahkûmdur. Çocuk hakkı insan hakkıdır. Kadın hakkı insan hakkıdır. İnsan hakkı ise eşref-i mahlûkata ait, bununla mündemiçtir.
Hak düşmez, hak zayi olmaz, mazlumun ahı yerde kalmaz. Utanmaz yüzlere, bunların tükenmez sözlerine, işitmez kulaklarına, görmez gözlerine adalet hakkın nefesi olup gereğini yapmalıdır.
Son günlerde medyaya yansıyan cinsel istismar vakalarını derin bir sızıyla lanetliyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yapılacak her hukuki ve yasal düzenlemeye sonuna kadar destek vereceğimizi Liderimiz Devlet Bahçeli kararlılıkla açıklamıştır.
Hayatımızı sapıklardan ayıklamak, kudurmuşlardan arındırmak amacıyla her sorumluluğu almaya hazırız.
İnanıyoruz ki haya, hayasızlığı; ahlak, yozlaşmayı; insanlık, izansızlığı; fazilet, felaketleri her cephede, her seviyede acı bir yenilgiyle tanıştıracaktır.”
