Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Av. Bekir Çetin, terör örgütünün saldırısı sonucu Pozantı’da şehit olan 2 polis memuruna Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize sabır diledi.

Çetin, yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

“Bu gece ne yazık ki terör örgütü haince bir saldırı ile Pozantı ilçemizde 2 polis memurumuzu daha şehit etmiştir.

Terör ile mücadelede aktif mücadeleden daha ziyade önem arz eden istihbaratı idare edecek olan teşkilatımızın ne hale getirildiği de bu olaylar ile daha da belirgin hale gelmiştir.

Ülkemizin her yerinde canlı bomba tehdidi altında vatandaşlarımız teröristlerle iç içe yaşar hale getirilmiştir. Pozantı gibi bir ilçemizde teröristler uzun namlulu silahlar ve el bombaları ile sokaklarda bizlerin arasında gezmektedir.

Dün Oslo'da teröristle yaptığı müzakereler ile aklımızda kalan, sonrasında ise bir partiden milletvekili olma sevdasına düşen, ancak kendisine birilerince icazet verilmediği için vekil olamayan istihbarat teşkilatı başkanımız acaba ne işle iştigal olmaktadır?

Bunun haricinde ne yazık ki blok sevdalıları da Milliyetçi Hareket Partisi'ne yaptıkları mesnetsiz saldırılarına devam etmektedir.

Düşmanın ve düşmanın yok edilme yönteminin belli olduğu bir ortamda, terör örgütünün siyasi temsilcileri ile kol kola yürüyerek terör örgütün isminin dahi geçmediği sözde "terör olaylarını araştırma" önergesi veren, her fırsatta bu siyasi teröristlerle beraber aynı yolda yürüme isteğini tekrarlayan siyasi partinin temsilcileri öncelikle akıllarını başlarına devşirerek yanlarındaki takım elbiseli teröristlerin kim olduğunu hatırlarından çıkarmamalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin politikalarını eleştirenler öncelik şu hususlarda kendilerini sorgulamalıdır;

Söz konusu siyasi parti, terör araştırılsın diye verilen önergeye teröristlerin siyasi ayağının evet demesinde bir gariplik olup olmadığı öncelikle sorgulamalıdır.

Söz konusu siyasi parti öncelikle "T.C. kürtleri katletti" diyen, terör örgütün şehir yapılanması KCK'nın avukatlığını yapan genel başkan yardımcılarının neden hala o koltukta oturduğunu sorgulamalıdır.

Atatürk'ün partisi olduğunu iddia eden siyasi parti öncelikle "ben ve çevremdekiler HDP'ye oy verdik" diyen genel başkan yardımcılarının nasıl hala partilerinde barındırıldığını sorgulamak zorundadır.

Ulusalcı olduğunu iddia eden partinin yöneticileri öncelikle nasıl oluyor da dağda teröristlerle beraber oturup kalkan, teröristin evine taziyeye giden birisini milletvekili yaptıklarını sorgulamalıdır.

Bunları yapmadıkları bir durumda bir daha şehit analarının ve Anadolu insanının yüzüne bakamayacaklar, kapılarını çalamayacaklardır.

Devletimizin etkin bir mücadele ile bu bataklığı kurutmasını bütün Türk milleti tek yürek olarak arzu etmektedir.”