Ne kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti,

İyi insanlar iyi atlara binip gitti.

NFK

Uzun süredir köşemizi ihmal ettik. Elimize kalem alamadık mı yoksa gündemin ateşi bizi yazmaktan men mi etti bilinmez. Tabiatıyla insanlar bir gazetede veya bir haber sitesinde çıkan yazılarda gündeme dair farklı yorumlar okumak beklentisi içine girer. Hele hele gündemin hareketli olduğu zamanlarda edebiyat ve sanata dair bir şeyler yazdığınızda ister istemez “şu ortamda ne alaka” denilebilir yazdıklarınıza.

Bu ülkede yaşıyor ve bu bayrağın gölgesinde güvende isek o zaman bunun hakkını vermek gerekir. Malumunuz gündemimiz Afrin Operasyonu… Askerlerimiz Kıbrıs Barış Harekâtından sonra ilk defa bu denli bir sınır ötesi harekât icra ediyor. Yine barış ve huzur adına… İsmi bu yüzden Zeytin Dalı konulmuş. Rabbim ordumuzu mansur ve muzaffer eylesin, askerimizi korusun.

Tarih boyunca hep nifakçılarla uğraşmışız, hep zulme karşı durmuşuz, hep mazlumun yanında olmuşuz. Belki sabrımızın büyüklüğü nedeniyle beklemişizdir, biraz ağırdan almışızdır ama ayağa kalktığımızda işimizi bitirmeden yerimize oturduğumuz da vaki değildir.

Bugün yeryüzünde nerede bir kargaşa, kaos ve zulüm varsa altından Amerika çıkıyor. Amerika etiketini kazıyınca da altından hemen İsrail sırıtır. Gerçi Amerika’dan önce de İngilizler bu işi yürütüyordu.

Önce Irak’ta sonra Suriye’de arzı endam eden Amerikan fitnesi, ayağını bastığı her yere kan ve gözyaşından başka hiçbir şey getirmedi. Bölgede terör örgütleri kuran, bunlarla oynaşan bu fitne aşüftesi yavuz hırsız misali yaptığı pislikleri de başkalarının üzerine atmakta da mahir.

Devletlerin elinde kendilerini savunmak amacıyla olması gereken en ağır silahları bilabedel teröristlerin eline tutuşturan, bölgeye 4 bin tır silah ve mühimmat yığan, 30 bin kişilik bir çapulcu ordusu oluşturarak burada uydu bir devlet kurmayı tasarlayan sözde müttefik özde münafık Amerika’ya ve yandaşlarına karşılık bizim de kendimizi savunmak adına harekât başlatmamız şart oldu.

Gelinen son notada 1300 kadar terörist imha edildi. Tabi teröristler ve inleri böyle imha edilirken Amerika da bizim harekâtımızdan da kaygı duyduğunu açıkladı. Güya siviller zarar görüyormuş. Afganistan’da 1979’dan beri at oynatıyor milyonun üzerinde sivili öldürmüş, Irak’ta 1990’lardan beri var olan ve yine milyonun üzerinde insanı öldüren Amerika şimdi kaygı duyuyormuş. Duyabildiği kadar kaygı duyabilir. Biz işimize bakarız.

Bu arada elbette ki böyle bir harekâtın acı faturaları da oluyor. Askerlerimizin şehit haberleri maalesef ciğerlerimizi dağlıyor. Ancak toprak uğrunda ölen varsa vatandır düsturu ile bunun kaçınılmaz olduğunu biliyor acımızı kalbimize gömüyoruz. Rabbim tüm şehitlerimizin şehadetini makbul eylesin. Şahitlerimizin ailelerine ve milletimize metanet ve sabrı cemiller dilemekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Şehadet makamının en ulvi bir makam olduğuna inancımız da en büyük teselli kaynağımız.

İşte bu duygular içinde iken Cumartesi günü akşamı Valiliğin önünden geçerken bir kalabalık dikkatimi çekti. Tören mangasını görünce içim cız etti. Yine bir şehit var diyerek kalabalıkta tanıdığım birkaç dosta durumu sordum. Maalesef Vali Yardımcımız Azmi Yeşil Bey Öğretmenevinde gazete okurken geçirdiği kalp krizi nedeniyle iman ettiği, çok sevdiği Rabbine ulaşmıştı. İnna lillahi ve inna ileyhi raciun.

Çalıştığım kurumda idarecilik yaptığım dönemde kendisi ile bir toplantıya riyaseti münasebetiyle tanışmıştık. Daha sonra odasına geçerek kendisine hoş geldiniz ziyaretinde bulunmuştuk. Bizleri gayet nazik bir şekilde kabul etmiş ikramlarda bulunmuştu. Söz tanışma faslı esnasında dönüp dolaşıp benim şair bestekâr yönüme gelince merhum hemen bize şu şiiri okudular.

Irmak kuru, çeşme kör, sakaları neyleyim?

Nuh’un gemisi lazım, takaları neyleyim?

Ya baş derdi konuşun, yahut hiç toplanmayın

Kurultay kapısında tokaları neyleyim?

Bahsetme sayın bayım, beş yıllık planlardan,

İki ucu kavuşmaz yakaları neyleyim?"

Ardında bana bu şiir kime ait biliyor musun diye sordu. Şiirin Necip Fazıl’a ait olduğunu söyledim. Daha sonra bize Mehmed Akif’ten ve Abdurrahim Karakoç’tan şiirler okudu. Çok keyifli bir sohbet olmuştu.

Aradan birkaç gün geçince bu kez zatı alileri bize iade-i ziyarette bulunmak âlicenaplığını gösterdiler. Bu ziyaret bizi ziyadesiyle memnun etmişti. Güzel bir sohbet olmuştu. Azmi Bey gerçekten çok dolu bir insandı. Medeniyetimizin en ince çizgilerine vakıf, kültürümüzün destanını âdeta hece hece ezberlemiş bir insandı. Müthiş bir zekâsı, olayları ve hadiseleri farklı bakış açılarıyla ve geniş bir perspektiften yorumlaması şayanı takdir kabilindendi. Onu dinlerken ona olan hayranlığımız, saygımız ve sevgimiz katbekat artıyordu.

 Söz tekrar edebiyata geldiğinde ise ilginçtir hangi şairden bahsetseniz hemen ondan bir örnek verecek kadar engin bir bilgi hazinesine sahipti. O şiirleri ezberinden ve vurguları tam yerinde kullanarak adeta bir hatip edasıyla bizlere okuyordu.

Bir ara bana dönüp “hadi bakalım şair efendi senden de bir şeyler duyalım” deyince heyecanlanmışım. Tabi ki ezbere şiir okuma marifetim olmadığı için utana sıkıla telefonumdan birkaç şiir okudum. Şiirleri beğenmişti ama ezbere okuyamamış olmamı da birazcık tenkit etmişti. Hatta bir dahaki görüştüğümüzde ezbere şiir isterim demişti. İdarecilik görevini bıraktıktan sonra maalesef bir daha görüşmek şansımız da olmadı.

Azmi Bey gördüğüm kadarıyla kendisini tanıyan herkes tarafından sevilmişti. Cenaze töreninde başta Sayın Valimiz olmak üzere nerdeyse tüm bürokratlarımız, Vekilimiz, Belediye Başkanımız, siyasilerimiz, emekli Vali Yardımcımız Âdem Saçan Bey, muhtarlarımız ve basın mensuplarımız oradaydı.

Sayın Valimiz Necmeddin Beyin duygu yüklü konuşması merhumun kişiliği hakkında en güzel değerlendirmeleri içeriyordu. Sayın Valimizin dediği gibi o farklı bir kumaştan imal edilmiş, imanlı, fedakâr bir insandı. 63 yıllık ömrünün 40 yılını bu vatan ve milletin hizmetine adamış mümtaz bir insandı.

1955 yılından Osmaniye Düziçi’nde başlayan dünya gurbeti 2018 Şubatında Çorum’da son bulmuş ve Rabbine kavuşmuştu. Varsa bir hakkımız helal olsun, umarım o da bizlere dünyevi haklarını helal eder.

Başta kederli ailesine, İlimiz bürokrasisine, Çorumlulara, kaymakamlık görevini de yürüttüğü Osmancıklı hemşerilerimize başsağlığı diliyorum.

Mekânı cennet olsun.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.