Külcü'nün konuşmasında altını çizdiklerimiz

Külcü, bazı yatırımların altını çizdi, ancak bizim de yatırımlara dair altını çizdiğimiz bazı hususlar var. O hizmetler sayılırken, bazı hususlar da hafızalarımızda yerini koruyor. Şöyle ki:

* Açık kaynaklardan bakılabilir; Külcü döneminde 40’ın üzerinde kente TOKİ Başkanlığı eliyle şehir stadyumları yapıldı. Biz belediye kaynakları ile yapmayı tercih ettik. Külcü, vekillik tecrübesinden hareketle bir şehre Ankara aracılığıyla nasıl şehir stadı veya başkaca bir yatırım kazandırılacağını en iyi bilen isimlerden.

* Stadyum inşaatı kısmen de olsa yarıda kalınca yapım maliyeti 2-3 kat arttığı gibi, ilgili bakanlığa devredilerek eksikliklerinin giderilmesi ve resmi prosedürler epeyce çamur çiğnetti.

* Yeni stat şehirde başka yer yokmuş gibi mevcut hastanenin muhtemel genişleme alanına yapıldığından, sağlık hizmetlerinde şu anda fiziki problemler had safhaya ulaştı. Hastaneye giden her Çorumlu bunu rahatlıkla gözlemliyor.

* Yine 3 bin 500 kişi kapasiteli yeni spor salonu inşaatı tamamlanamadığından maliyeti katlandı, yeni belediye yönetimi şehir stadında olduğu gibi kendi kaynaklarını kullanmak yerine bakanlığa devrini sağladı, ikinci kez ihale edildi ve uzun süreçlerden sonra henüz bitirilebildi.

* Kentpark’tan övgüyle bahsetti. E haksız da değil. Bu proje Çorumlu’nun tamamının firesiz beğendiği ve takdir ettiği hizmet oldu, hakikaten örnek gösterildi. Bu arada ne yaptı ne etti, şehrin topyekûn direncine rağmen eski stadyum alanını gökdelen imarına açtı. Yeni yönetim şehrin karşı durduğu bu yanlışı görüp rezidans imarını değiştirdi, bölgeyi millet bahçesi yaptı. Sentetik sahaları yıktı, ancak Atatürk Spor Salonu korundu.

* Külcü’nün döneminde yeni bulvar caddeler açılırken -tuhaf bir şekilde- yine başka alan kalmamış gibi şehrin merkezine alış veriş merkezi yapıldı. Başka illerde sıfırdan kent merkezlerine yapılan AVM örneği var mıdır bilemiyorum. Bölgede dikey (!) mimariye uygun çok yüksek katlı konutlar ve iş merkezlerine onay çıkarıldı. Malum şehir içi trafik kargaşasından halen dertleniyoruz. Örnekleri çoğaltmak mümkün.

* Külcü kendi döneminde hazır hale getirdikleri birçok bulvar yolu mevcut başkan Aşgın’ın ‘lütfen açabildiğini’ ima etti. Evet, Sayın Külcü kent merkezinde trafiği rahatlatan güzel bulvar yolları hızla açtı, ancak açılan yeni yolların plan ve projelerinin birçoğu kendisinden önceki belediye başkanı Turan Atlamaz ve o dönemin belediye meclisi tarafından hazırlanmıştı. Başkan Aşgın da, Külcü döneminde bitme aşamasına getirilen, yarım kalan veya yeni bulvar yollar açıyor.

* Selef Başkan, 500-700 milyon lira arasında borç devraldığı için sık sık orada burada dert yanan Başkan Aşgın’ı eleştirmekte, göndermeler yapmakta haklıydı. Lakin kendi döneminin belediye başkan yardımcısı ve belediye başkanı Zeki Gül’ün görevde kaldığı bir yıllık geçiş sürecinde başlayan genel ekonomik dalgalanmalar ve seçim ekonomisine bürünen mali yönetim anlayışını es geçti.

* Samsun Ladik’te kurulan rüzgar enerjisi tribünlerinin belediye kasasına sağladığı hatırı sayılır gelirden bahsetti. Mevcut belediye yönetimi de GES kurarak benzer bir adım attı.

* Külcü, Başkan Aşgın’ın sosyal medya üzerinden iş yapıyor gibi göründüğü, algı yaptığı yorumunda bulundu. ‘Bir nevi Aşgın’a ‘sosyal medya başkanı’ demek istedi. Çorumlu’nun ekseriyeti de bu mecraların bıktırıcı şekilde kullanılmasından pek hoşnut değil. Ancak Külcü ve Aşgın’ın mensubu olduğu siyasi partinin genel merkezinin, gerek teşkilatlar gerekse belediyelerde sosyal medya kullanımını faaliyetler kapsamında ‘kriterler’den birisi olarak değerlendirdiği de biliniyor.

* Konuşmanın bir diğer ara başlığı da arsa satışlarıydı. Çorum’da Başkan Aşgın’ın eleştirildiği mevzulardan birisi de bu. Ancak belediyenin arsa satıp gelir elde ederek şehir için başkaca bir hizmete dönüştürmesi doğal. Belediye isterse ve üzerinde çalışırsa kendisine her yerde istediği kadar değeri yüksek, kıymetli arsalar üretebilir.

* Kendisinden önceki dönemi eleştirmediğini, bayrağı devralarak hizmetlerini sürdürdüğünü hatırlatan Külcü, -işe bakın ki- kendisinden sonraki dönemi eleştirerek aynı pozisyona düşmüş oldu. Aşgın da benzer davranışlar sergilediğinden biraz ironi yaparsak, her iki ismin birbirini en güçlü rakip olarak gördükleri sonucu çıkıyor. Minik bir hatırlatma yapmak da bize düşüyor; aman dikkat! Siyasette bu tür pozisyonlarda aradan üçüncü bir isim çıkabilir.

*Külcü’nün belediyeyi yönetirken eleştirilen yanları olduğu gibi, disiplinli, riski seven, takipçi, kararlı ve her zaman olmasa da, zaman zaman inatçı özellikleri beğenildi. Partisi onu il başkanı, milletvekili, belediye başkanı yaptı. Mevcut Başkan Aşgın da benzer şekilde genç yaşta belediye başkanı oldu. Müteşekkir olmaları lazım. Her iki taraf aynı partide siyaset yaptığından birbirleri ile çekişmek yerine sürecin başından bu yana sihirli sözcük diyalogla tecrübe aktarımına gitselerdi, şehre daha fazla katma değer sağlarlardı.

* Külcü eski başkan olarak ‘yeni bir şeyler söylemek lazım’ dedi. ‘Yeni şeyler’ ne, merakla bekliyoruz.

TARTIŞMAYA AÇIK İSİMDİ, TARTIŞILIYOR

Ezcümle; Külcü sevabıyla, günahıyla aday adayı olması halinde tartışmaya açık bir isim olacaktı, bunu ta baştan yazıp çizmiştik. Daha adaylığını resmen açıklamadan duyurduğu ‘yeniden başlıyoruz’ sloganı üzerinden CHP’den ilk salvo geldi. Parti önündeki aday adaylık konuşmasını yaptığı gün yaygın medyanın solundan kroşeler savruldu.

PARTİ İÇİ DEFANS ZİNDE

AK Parti yıllar içinde irtifa kaybetse de, dışarıda değil kendi bünyesinde ciddi muhalefet barındırmaya devam ediyor. Temennimiz önümüzdeki çetrefilli sürecin centilmence, gerginlikten uzak, adayların en kısa sürede belirlenerek kazasız, belasız atlatılması ve ön önemlisi de memlekete hizmet için en hayırlısının gerçekleşmesi.