AK Parti Çorum Milletvekili Murat Yıldırım TRT Türk'te 'Dünyanın Haberi' programına katıldı.
AK Parti Teşkilat Başkan Yardımcısı Çorum Milletvekili ve Türkiye Filistin Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Murat Yıldırım, bugün saat 17.00’de TRT Türk'te yayınlanan ‘Dünyanın Haberi’ programına konuk oldu.
Sabra ve Şatilla Katliamı’nın 31. yıldönümü dolayısıyla katliam ve Filistin sorununun konuşulduğu programda Yıldırım, Canan Reçber'in sorularını cevapladı.
16 Eylül 1982’nin insanlık tarihinin gördüğü en acımasız katliamlardan birinin tarihi olduğuna dikkat çeken Türkiye Filistin Dostluk Grubu Başkanı Murat Yıldırım, “Cezası hiçbir zaman verilmemiş, mahkemelerde sürüncemede bırakılmış, müsebbipleri üst düzey görevlere getirilmiş bir katliam Sabra ve Şatilla. İsrail'in Beyrut'u işgalinden 13 saat sonra Falanjist milisler Sabra ve Şatilla kamplarına girdiler. İsrail ordusunun onayı ve gözetimi altında katliam gerçekleştirildi. Yaklaşık 48 saat boyunca vahşi yamyamlar, kampın her tarafını, evden eve, bir kulübeden diğerine dolaşarak, masum insanları katlettiler, doğradılar ve tecavüz ettiler. Elektrik şokuna maruz bırakılmış ve bundan dolayı kapkara kesilmiş cesetler sokakları doldurdu. Başlar, kolları ve bacakları gövdelerinden ayrılmış cesetler her yere dağıldı. Kadınlar tecavüze uğradı. Kafası kesilmiş altı bezli bir erkek bebek, katledilmiş iki kadının hemen yanında yerde yatıyordu. Sıcakta davul gibi şişmiş, kokuşmuş cesetler bir tepecik haline gelmişti. Cesetler Sabra ve Şatilla sokaklarında üst üste yığıldılar. Büyük çoğunluğu dozerlerin açtığı kuyulara buldozerlerle atıldılar. Lübnan ordusu bölgeye geldiğinde artık herşey için geçti. Tıpkı Nazi kamplarında yaşananların aynı bu katliam insanlık adına 31 yıldır utanç olarak durmaktadır. Bu katliamı yapanlar İsrail askerleri ve Falanjist milislerdi. Hiç biri yargılanmadılar. Sokaklarda hala özgürce geziyorlar.” dedi.
‘Sabra ve Şatilla'nın baş sorumlusu Ariel Şaron’
Sabra ve Şatilla'nın baş sorumlusu Ariel Şaron'un daha sonra İsrail Başbakanı olduğunu ve sürekli katliamlara imza attığını kaydeden Yıldırım, “Sabra ve Şatilla'nın hesabı sorulmadığı için Cenin'de, Gazze'de binlerce masumun kanına girdi. Ama her ne kadar seküler dünyanın adaleti bu katliamların hesabını sormadı ise de Allah bugün o katil Şaron'a hesabını ölüm döşeğinde sormaktadır. Yıllardır bir makinaya bağlı olarak komadadır ve insanlık hafızası o katliamları dolayısıyla Şaron'u Beyrut Kasabı olarak anmaktadır. Sabra ve Şatilla'da resmi rakamlara göre katledilen 991 kişiden yalnızca 328'inin kimliği tespit edilebildi. Bağımsız gözlemcilere göre ise çocuklar dahil 3500'e yakın insan katledildi. Kampta bulunan Filistinli mültecilerle Lübnanlı yoksullar silahsız ve savunmasız durumdaydılar. Oluşturulan tüm tahkikat komisyonları ve dava hep oyalama taktiği oldu. Orada yaşananlar sıradan bir olay değildi. Önceden planlanmış ve bizzat İsrail tarafından yönetilen bir katliamdı. İsrail bunu yıllardır sürdürüyor ve katletmeye devam ediyor. Hala Filistin'de, Lübnan'da onbinlerin kanına girmeye devam ediyor. Onun için biz İsrail'i terörist bir devlet olarak görüyoruz.” dedi.
‘İsrail’in tarihi katliam tarihidir’
Yıldırım, konuşmasının devamında şunları söyledi, “İsrail kendini güçlü görüyor ama bu güç ahlaktan yoksun bir güçtür. Gücün ahlaktan yoksun insanların ya da devletlin eline geçmesi farketmez. İkisi de terörizme bulaşır. Terör devleti İsrail de Deyr Yasin, Cenin, Sabra ve Şatilla, Burc El Barcine, Beyt Hanun, Lübnan ve Gazze'de hep terörizmini ortaya koydu ve katliamlar yaptı. İsrail'in tarihi hep katliam tarihidir. İnsanlık kimin yaptığına bakmadan katliamlara dur demelidir. Dün Sabra ve Şatilla'da bugün Suriye'de katliam yapılıyor. Katliam yapanlar yargılanmadıkça katliamlar devam eder. Ama şu bilinmelidir ki bir Musa çıkar ve zulmün hesabını sorar. Bugün Suriye'de katliama İran ve Rusya kendi menfaatleri doğrultusunda yaklaşıyor. Ogün de mahkeme sürecine birileri menfaatleri gereği müdahale etti. Katliamcılar yargılanamadılar. İsrail söz konusu olunca herkes susuyor. İsrail Fosfor bombaları ile öldürdü. Bugün de insanlar öldürülüyor. İnsanın ne ile öldürüldüğü önemli değil. Önemli olan katliamı durdurmaktır. İnsana saygı göstermektir. Mısır'da, Suriye'de halkın tercihine saygı duymayanlar İsrail'in katliamlarına da sessiz kalanlardır. İsrail fitne ile Ortadoğu'da her daim barışa karşı tehdit olmuştur.”
Son Güncelleme: 17.09.2013 18:43
Yazilanlar dogru ama bir eksik var onemli olan.bu onemli eksik, yazilanlari haksiz cikarmaz.intikam soguk yenen yemektir.bu olaydan once urdunun kral huseyinin kovdugu filistinliler aynisini falanjist hristiyanlara yapmisti.ikisi de buyuk yanlisti.