Özgür Kudüs için meydana indiler

Çorum'daki STK'lar Kudüs'e özgürlük eylemi yaptı

21 Temmuz 2017 Cuma 18:57
Özgür Kudüs için meydana indiler


Mescid-i Aksa’da yaşanan işkence için bugün Çorum Hürriyet meydanında Çorum İHH ve AGD Çorum Şubesi birer basın açıklaması yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı basın açıklamasına STK’lar ve vatandaşlar destek verdi.


Çorum İHH Başkanı Selim Özkabakçı’nın sunumuyla başlayan basın açıklaması programı Çorum İHH Yönetim Kurulu Üyesi Hafız Yusuf Demirel’in Kuran-ı Kerim ve mealini okumasının ardından, AGD ve MGV Çorum Şube Başkanı Bekir Uyanık ve Çorum İHH Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Ömer Bayram tarafından yapılan basın açıklaması ile devam etti. Program Akşemseddin Camii İmamı Zeki Kambur’un yaptığı dua ile sona erdi.


Çorum İHH Başkanı Selim Özkabakçı, açılış sunumunda Gazze Konvoyu ile Gazze’ye gittiğinde Şeyh Ahmet Yasin’in evine misafir olduklarını ve Üstat Ahmet Yasin’in eşi ile görüştüklerinde Üstadın eşinin “ Bizi bırakmayın, bizi Allah için katil İsrail’in eline bırakmayın, ben size dua ediyorum” dediğini aktardı.


Çorum AGD Başkanı Bekir Uyanık’ın basın açıklamasının ardından  
İHH Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Ömer Bayram’ın Kudüs’ün özgürlüğü için meydanlara indiklerini söyledi. Bayram, açıklamasında şöyle dedi:

"Tüm Türkiye’de İHH’lar olarak bugün meydanlardayız ve Kudüs için sesimizi yükselterek Katil İsrail’i protesto ediyoruz. Tüm ümmeti kutsal Kudüs davasında birlik olamaya ve sesini yükseltmeye davet ediyoruz.


Geçtiğimiz hafta Mescid-i Aksa’nın avlusunda 3 Filistinli genç, işgalci İsrail askerleri tarafından kurşun yağmuruna tutularak şehit edildi. İsrail askerleri, yaraladıkları 3 Filistinliye tıbbî müdahalede bulunmak için gelen ambulansların Mescid’e girişine de izin vermedi. İsrailli asker ve polislerin son yıllarda özellikle sivillere yönelik saldırıları artarak devam etmektedir. Bir taraftan Gazze’ye yönelik ölümcül abluka ve kuşatma devam ederken, diğer taraftan Kudüs’te yaşayan Filistinlilere ve Mescid-i Aksa’da ibadetlerini yerine getiren Müslümanlara yönelik saldırı, baskı ve yıldırma politikaları uygulanmaktadır. 


1948 yılında işgal ile başlayan ve Filistin topraklarının tamamını işgal etmek üzere devam eden İsrail politikası bir taraftan öldürme bir taraftan çocuklar dahil hapsetme, ev ve işyerlerine el koyarak Yahudi yerleşimcileri yerleştirmek suretiyle hedefine ulaşmaya çalışmaktadır. 1967 yılından beri defalarca Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılınmasını engelleyen İsrail, Mescid’in tamamen ibadete kapatılarak kendi mabetlerini inşa etmek arzusundadır. Bu hedef doğrultusunda hukuksuz bir şekilde Filistinlileri evlerinden, yurtlarından çıkararak yeni yerleşim yerleri yoluyla işgalini genişletmeye çalışan İsrail, diğer taraftan Mescid-i Aksa ve Kudüs etrafında yaşayan Müslümanlara yönelik fiziki ve psikolojik saldırılarını da her geçen gün artırmaktadır.


Son dönemde Kudüs’te ezanın yasaklanması, Mescid-i Aksa'nın ibadete kapatılması, ardından kapılarına metal arama dedektörlerinin yerleştirilmesi, Mescid-i Aksa’ya girmek isteyen Filistinlilere yönelik saldırılar sonrasında Kudüs’te yaşayan Filistinliler tüm bu olanlara karşı tepki göstermişlerdir. Halen dedektörle aranarak Harem-i Şerif'e girmeyi reddeden binlerce Filistinli namazlarını Mescid-i Aksa'nın Aslanlı (El-Esbat) Kapısı'nda kılmaya devam etmektedir. İsrail ise namaz kılan insanlara ibadet halindeyken saldırmaya devam etmektedir. Bu saldırılar sırasında Kudüs Müftüsü dâhil birçok kişi yaralanmıştır. İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırıları ve işlemiş olduğu suçları görüntülemek isteyen basın mensuplarına yönelik engelleme ve saldırılar da devam etmektedir.


Kudüs’te yaşanan bu saldırılar, tüm Müslümanların kutsalı olan Mescid-i Aksa’nın ibadete kapatılması ve Yahudi yerleşimcilerin içeriye alınması, Mescid-i Aksa’nın kapısında namaz kılan insanlara saldırılması, olan biteni protesto eden Filistinlilere yönelik saldırılar ve haksız gözaltılar tamamen bir işgal politikasının sonuçları olmakla beraber her bir eylem ayrı ayrı suç niteliğindedir. İnsanın en kutsalı, dokunulmaz olanı yaşam hakkı, ibadet özgürlüğü,  Kudüs ve Mescidi Aksa uluslararası hukukun ve tüm insanlığın koruması altında olmalıdır.


Türkiye’den çağrı yapıyoruz;


-İsrail işgal ettiği tüm Filistin topraklarını terk etmelidir.


-Mescid-i Aksa derhal ibadete açılmalı, Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs’teki tüm kutsal mekânlar Filistinlilerin sorumluluğunda saygı içerisinde korunmalıdır.


-Filistinlilere yönelik suç işleyen her İsrailli yargılanarak cezalandırılmalıdır.

-Mescid-i Aksa için kurulmuş olan İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere tüm uluslararası mekanizmalar, devletler, birlikler derhal bu işgal ve saldırılara son verecek tedbirleri almalıdır.

-Hangi amaçla kurulmuş hangi görüşte olursa olsun tüm sivil toplum kuruluşları ve inisiyatif grupları Filistin halkıyla dayanışma içerisine girmeli ve eylemlerle, kampanyalarla onlara destek vermelidir.


-Bizler; Kudüs’ün tamamen özgür olması, Mescid-i Aksa’nın ibadete açılması, ezanın Kudüs’ün her yerinde okunabilmesi, hapsedilen Filistinlilerin serbest bırakılması, Filistinlilere yönelik zulmün son bulması için Türkiye’nin dört bir yanında Filistin Halkıyla Dayanışma için Özgür Kudüs için meydanlara iniyor, sokaklara çıkıyoruz. Herkesi de Kudüs sokaklarındaki mazlumların sesine ses katmak için bu eylemlere davet ediyoruz.”


 

Son Güncelleme: 22.07.2017 10:44
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.