MUSTAFA DEMİRER

Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk,  uzunca bir aradan sonra basın toplantısı ile 4 yılın genel bir değerlendirmesini yaptı.

Rektör Öztürk, bizzat katılmadığım ancak görüntüsünü izlediğim toplantıda Hitit Üniversitesi’nin Makine-İmalat Sektörü’nde ihtisaslaşmasını sessiz devrim ve en önemli icraatı olarak değerlendirerek, 10-20 yıl sonra netice alacağımızı söyledi.  Rektör, iki yıldır beklediğimiz Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nın 2023 yılı sonunda ihalesinin yapılacağını ifade ederken, güzel bir düşünce olarak bulduğumuz Kuzey Kampüs Merkezi Derslik hizmetinden bahsetti. İskilip MYO’ya ödenek tahsis edildiğini aktardı.

KRİTERLER DEĞİŞMİŞ…

Rektör Öztürk, Hitit Üniversitesi’nin tüm bilimsel ölçütlü sıralamalarda sürekli gerilemesi mevzuunu ise ‘oyun oynanırken kural değişti, yeni kriterler eklendi. Eski kriterlere göre gerilemedik. Yeni kriterler bizi geri gösterdi.” sözleriyle açıkladı.

CEVAP BEKLEYEN SORULAR…

Bu açıklama kimi tatmin eder bilemem, ancak bu mevzuları yakından takip edenlerin aklına şu sorular hemencecik gelecektir, benim geldi mesela:

* Hitit Üniversitesi Makine İmalat Sektörü’nde ihtisaslaşan üniversite oldu. Son 4 yılda yerelde sanayici, işadamları ve/veya TSO, OSB ve ÇOSİAD gibi kuruluşlarla veya konuyla ilgili kamu kurumlarıyla ne tür işbirlikleri yapıldı? Öyleyse ihtisaslaştığımız sektörün, hem de 10-20 yıl sonra neticesini nasıl alacağız?

* 2019’da devralınan Hitit Üniversitesi’nde öğrenci sayısı yaklaşık 19 bin 500’dü. Aradan geçen 4 yıla rağmen şimdi 15 bin. Tüm Türkiye’de  öğrenci sayısı artarken bizim öğrenci sayımız neden azaldı?

* Sağlık Bakanlığı kaynaklarıyla Güney Kampüs’te Diş Hastanesi fiziki inşaatı hızla yükseliyor. İki yıl önce yine Rektör’den duyduğumuz Diş Hekimliği alanındaki afiliasyona dair de birkaç cümlelik açıklama beklerdik.

* Kamulaştırma ve tahsis işlemleri tamamlanıp kilometrelerce tünel şeklinde altyapısı hazırlanan, trijenerasyon sistemi ile enerjisini sağlayan, master planı yapılmış, yapılacak binaların projeleri neredeyse ihaleye hazır hale getirilmiş olan,  ‘Kuzey Kampüs bitecek’ denildi, hala neyi bekliyoruz?

* Aynı durum master planı tamamlanmış, bir sağlık kampüsü olarak tamamlanan Güney Kampüsü için de geçerli. En azından orada sınırları belirlemek için çalışmalar asgari düzeyde devam ettirilebilirdi.

* Sayın Cumhurbaşkanımız’ın altını çizerek ifade ettiği, tüm dünyanın gündeminde olan enerji konusunda Hitit Üniversitesi trijenerasyon sistemini kurarak yıllar önce öncü olmuştu. Bu sistemin çalışıp çalışmadığı veya bu konuda üniversitenin olaya nasıl baktığına dair de bir açıklama göremedik.

* Rektörlük görevine atandıktan bir yıl sonra işler ağır gidince önce ‘kaynaklar sınırlı’ denildi. Sonra ‘pandemi’ engel oldu. Sayın Rektör 4 yılı tamamladı, ‘deprem’ oldu. Pandemi gibi tüm dünyanın, son depremle de ülkemizin yoğun etkilendiği genel durumlar, Hitit Üniversitesi için çok iyi ‘bahane’ oldu sanki…

* İlave olarak, üniversitenin geçmişten devreden yerele ciddi katma değer sağlayacak bazı somut projeleri ‘kaynak yok’ mazeretiyle neden kadük bırakıldı ya da sonlandırıldı?

* Sayın Rektör, Hitit Üniversitesi’nin URAP sıralamasında gerilemesini 'oyun oynanırken kural değişmesine' bağlıyor. Yani başarı sıralaması yapılırken yeni kriterler eklendiğinden üniversitemiz geride gösterilmiş. Hadi bu tezi kabul edelim. Peki Türkiye ve dünyada akademik camiada URAP dışında genel-geçer kabul gören başkaca diğer bilimsel ölçütlerde neden geriledik? Veya bize gelen kriterler diğer üniversitelere uygulanmadı mı? Bizim ölçeğimizde veya bizden daha alt düzeyde bulunan diğer üniversiteler aynı kriterlerle değerlendirildiğine göre onlar neden üst sıralara yükseldi de  biz geriledik? Bu kriterler sadece Hitit Üniversitesi’ni mi geri bırakıyor?

* Diğer taraftan şu ‘kaynağımız sınırlı’ sözü de iyice kabak tadı vermeye başladı.  Diğer üniversiteler ‘bu meseleyi’ nasıl aşıyor da yatırım yapıyor, bir bilene soralım bari. Ha bir de Sayın Rektör’ün daha önceki konuşmalarında sarfettiği ‘mevcut kaynakların verimli kullanılması’ sözünü de burada bir yere oturtmak lazım. Yani sıfır iş, sıfır hata mantığı mı işliyor acaba?

Bu ve benzeri soruları çoğaltmak mümkün… Hasılı Çorumlu’nun umudu şehre katma değer sağlayan lokomotif olan bir Hitit Üniversitesi(ydi.) Gelin görün ki, biz de bu sorunlar(bahaneler mi desek) oldukça, ‘üniversitemiz geriliyor’ diye daha çok yazarız gibime geliyor. 
NOT: Rektör bir takım bilgilerin eksik alındığını ve buna bağlı olarak yorumlarda isabetsizlikler olduğunu söylemiş. Ancak şunu belirtelim, Çorum kamuoyu hemen her hafta üniversitenin yaptıklarını grafiklerle önceki tarihlerle kıyaslayarak paylaşmaya alışmıştı. Son 4 yıldır bu doğrultuda herhangi bir bilgiye rastlamadık. Sıralama haberleri de bunlardan birisi. Zira üniversite ya çok geç açıklıyor veya hiç açıklamıyor. Sayın Rektör üniversitelerin başarı sıralamaları ile ilgili bilgi aldığı kaynakları da yeniden test ve teyit ederse belki mevcut durumu daha objektif tespit eder ve çözüm için gerçekçi yaklaşımlar yakalayabiliriz.