Baklagil üretiminde öndeyiz

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, beslenmedeki öneminin yanı sıra toprağın biyolojik...

22 Ekim 2013 Salı 11:58
 Baklagil üretiminde öndeyiz


Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, beslenmedeki öneminin yanı sıra toprağın biyolojik ve fiziksel yapısının iyileştirilmesine sağladığı katkı da dikkate alındığında baklagil ekim alanlarının artırılması gerektiğini belirterek, “Kurak ve yarı kurak alanlarda nohut ve mercimeğin, sulu alanlarda ise fasulyenin ekim nöbetine girmesi, gerek birim alanda elde edilen verimin artırılması, gerekse nadas alanlarının azaltılması açısından önemlidir” dedi. 

Bayraktar, nohutta Mersin, Antalya ve Kırşehir, yeşil mercimekte Çorum, Ankara ve Yozgat, kırmızı mercimekte Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin, kuru fasulyede Konya, Karaman ve Niğde ilk üçü oluşturduğu bilgisini verdi.

Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, yağ oranı düşük, karbonhidrat oranı yüksek ve besleyici, beslenmede bitkisel proteinin ana kaynağını oluşturan kuru baklagillerin dünyadaki 2 milyardan fazla insan için protein kaynağı olduğunu belirtti.

Dünyada üretimi gerçekleştirilen baklagiller arasında fasulyenin ilk sırada yer aldığını, bu ürünü nohut, bezelye ve mercimeğin izlediğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

“Ülkemizde, baklagiller içinde en fazla nohut üretimi yapılmaktadır. Bu ürünü mercimek ve fasulye takip etmektedir.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre dünyada 2012 yılı itibariyle 23,1 milyon ton fasulye, 11,3 milyon ton nohut, 4,5 milyon ton mercimek üretimi gerçekleştirilmiştir. Dünya ortalama baklagil verimlerine bakıldığında, dekarda verimin fasulyede 80 kilogram, nohutta 93 kilogram, mercimekte 107 kilogramdır. Ülkemizde kuru fasulye üretiminde dekarda 215 kilogram verim ile dünya ortalamasının yüzde 169 üzerine çıkmaktadır. Benzer şekilde mercimekte yüzde 46,7, nohutta yüzde 33 oranında daha fazla verim almaktayız.


TÜRKİYE NOHUTTA ÜÇÜNCÜ, MERCİMEKTE DÖRDÜNCÜ SIRADA

Ülkemizde üretim payı en fazla olan fasulye, nohut ve mercimek üretiminin dünyadaki durumu incelendiğinde, fasulye üretiminde Myanmar’ın, nohut üretiminde Hindistan’ın, mercimek üretiminde Kanada’nın ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Türkiye dünya nohut üretiminde üçüncü, mercimek üretiminde ise dördüncü sırada yer almaktadır.

Hindistan önceki yıllarda mercimek ve fasulye üretiminde de ilk sırada yer alırken ekim alanlarını azaltması ve verim düşüklüğü nedeniyle önceliğini kaybetmiştir. Dünya mercimek üretiminde ilk sırada yer alan Kanada, 2005 yılında 554 bin hektar olan mercimek ekim alanını 2012 yılına kadar yüzde 667 oranında artırarak 4 milyon 249 bin 725 hektara çıkarmıştır.”


BAKLAGİL ÜRETİMİNDE GÜNEYDOĞU, İÇ ANADOLU VE AKDENİZ ÖNDE

Türkiye’de baklagil üretiminin ülke geneline yayılmış olmakla beraber, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’nin üretimin en yoğun olduğu bölgeler olduğunu vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi:

“Genel olarak; kırmızı mercimek Güneydoğu Anadolu bölgesinde, yeşil mercimek, İç Anadolu Bölgesinde, bakla Ege ve Güney Marmara Bölgesi’nde, nohut ve kuru fasulye ise birçok bölgemizde yetişmektedir.

Türkiye baklagil üretiminde yüzde 44’lük payla nohut ilk sırada yer almaktadır. Ülkemizde başlıca üretimi yapılan illerimiz sırasıyla Mersin, Antalya, Kırşehir, Yozgat, Karaman, Konya, Uşak, Kütahya, Adıyaman, Çorum, Balıkesir, Ankara illerimizdir. Bu illerimizin toplam nohut üretimimizde aldıkları pay yüzde 61,5’dir.

Ülkemizde 2012 yılı rakamlarına göre 438 bin ton olan toplam mercimek üretimimizin yüzde 94’ünü kırmızı, yüzde 6’sını ise yeşil mercimek oluşturmaktadır. Yeşil mercimek ile kırmızı mercimek üretiminin yapıldığı iller farklılık göstermektedir. Kırmızı mercimek üretiminin yüzde 75,7’si sırasıyla Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin illerinde yapılmaktadır. Yeşil mercimek üretimi ise daha çok İç Anadolu Bölgemizde yapılmakta olup üretimin yüzde 43,4’ü sırasıyla Çorum, Ankara ve Yozgat’ta yapılmaktadır.

Toplam baklagil üretiminden yüzde 17 pay alan kuru fasulye ülkemizin hemen hemen bütün bölgelerinde yetiştirilmektedir. En fazla üretim yapılan illerimiz Konya, Karaman, Niğde, Erzincan, Nevşehir, Kahramanmaraş, Aksaray, Balıkesir’dir. Adı geçen illerimizin toplam kuru fasulye üretimimizden aldıkları pay yüzde 71,5’dir.”

Bayraktar, Türkiye’de baklagiller 2013 yılı üretim dönemi, 2012 yılı Ekim ayı itibariyle kırmızı mercimek ekimiyle başladığını, hasadın ise kırmızı mercimekte Temmuz ayında tamamlandığını, diğer ürünlerde Ekim ayı sonuna kadar tamamlanacağını bildirdi.


TOPLAM ÜRETİM 1,2 MİLYON TON

Türkiye İstatistik Kurumu 1. tahmin sonuçlarına göre, 2013 yılında nohut, kırmızı mercimek, kuru fasulye, yeşil mercimek, bakla, bezelye, börülceyi kapsayan toplam baklagil üretiminin 1 milyon 202 bin 623 ton olarak beklendiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“2012 yılında 518 bin ton nohut, 410 bin ton kırmızı, 28 bin ton yeşil mercimek, 200 bin ton kuru fasulye üretildi. Baklagiller içinde üretimi ve tüketimi en fazla gerçekleştirilen ürünlerin 2013 yılı üretim rakamlarına bakıldığında; nohut 2012 yılına göre yüzde 2,1 oranında azalarak 507 bin ton, kırmızı mercimek yüzde 1,2 oranında artarak 415 bin ton, kuru fasulye yüzde 12,5 oranında artarak 225 bin ton, yeşil mercimek yüzde 10,7 oranında azalarak 25 bin ton olarak beklenmektedir.

2013/2014 yılı üretim dönemi kırmızı mercimek ekimi ile Kasım ayı itibariyle başlayacak, diğer ürünlerin ekimi ile devam edecektir.

Beslenmedeki öneminin yanı sıra toprağın biyolojik ve fiziksel yapısının iyileştirilmesine sağladığı katkı da dikkate alındığında baklagil ekim alanlarının artırılması sağlanmalıdır. Kurak ve yarı kurak alanlarda nohut ve mercimeğin, sulu alanlarda ise fasulyenin ekim nöbetine girmesi, gerek birim alanda elde edilen verimin artırılması, gerekse nadas alanlarının azaltılması açısından önemlidir.”

Bayraktar, bu yıl baklagil ekim alanlarının artırılması, üreticilerin baklagil üretimine yönelmesi için alınması gereken tedbirleri ise şöyle sıraladı:

“Üretici ekim zamanında hangi ürünü ekeceği kararını kolay pazar imkanı olan ürün ve elde edeceği gelire göre vermektedir. Bu amaçla öncelikle baklagil ekimi fiyat açısından cazip hale getirilmelidir. Üretici ürettiği ürünün elinde kalmayacağını veya maliyetinin altında pazarlamayacağını bilmelidir.

Dünya piyasalarındaki fiyat düşüşlerinin yaşandığı veya ürün arzının fazla olduğu aylarda geçmiş yıllarda olduğu gibi fiyat düşüşlerini önleyecek, devlet adına alım yapan bir müdahale kurumu oluşturulmalı.

Son yıllarda ucuz fiyatla piyasaya giren ithal ürünler karşısında ülkemizde fiyatlar düşmüş verilen prim miktarı da üretici gelirini korumada yetersiz kalmıştır. Bu nedenle özellikle üreticinin ürün hasadı döneminde tarife dışı engellerle ithalat kesinlikle önlenmelidir. Koruma tedbirleri alınırken geç kalınmamalıdır.

Baklagil üretimini canlandırmak amacıyla baklagillere prim desteği verilmeye başlanmıştır. 2008 yılında baklagiller için başlatılan prim desteği ödemesi üreticilerin tekrar üretime dönmelerinde etkili olmuştur. 2008 yılında kilograma 9 kuruş olarak başlatılan destek, 2009 yılında 10 kuruşa çıkarılmış ve halen tutar üzerinden destek devam etmektedir. Destek ilk yıl ekim alanlarının artmasında etkili oldu. 2014 yılında üreticilerin baklagil ekimine yönlendirmesi için kilograma 10 kuruşluk destek artırılmalıdır.”




Son Güncelleme: 22.10.2013 12:02
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner165