Türk Ocakları Başkanı ve Hitit Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Çağlar, son günlerde gündemin ilk sıralarına yerleşen Şeker Fabrikaları’nın özelleştirilmesi meselesini yorumladı. Çağlar, “Özelleştirmede temel kriter millilik olmalıdır” dedi.

İşte o açıklama;

“Küresel savaşın çok yönlü olarak yürütüldüğü günümüzde, bu küresel tehdidin hedefi ve öznesi olan ülkemizin; savunma sanayi, bilim ve teknoloji ya da gıda sektörü gibi stratejik alanlarda yerli ve milli bir duruş sergileme mecburiyeti olmalıdır. Böyle bir mecburiyet; yaşadığımız konjonktürde, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda bize, akıllı adımlar atma, aklıselim ve çok yönlü düşünme ve milliliği ön plana çıkarma sorumluluğunu da yüklemektedir.

Çünkü piyasadaki şeker açığının ithalatla karşılanmasının ( 2016/2017 pazarlama yılında Dahilde İşleme Rejimi kapsamında 250 bin tonluk şeker ithalatı yapılmış ve bu ithalatla yaklaşık 550 milyon TL’nin yurtdışına gitmesine sebebiyet verilmiştir. Söz konusu bu ithalatın değişik alanlar itibariyle olumsuz yansımalarının; 420 bin dekarlık pancar tarımının azalması, 600 bin ton küspe kaybı, 100 bin ton melas kaybı, 40 bin ton et açığı, 40 bin kişilik istihdam kaybı ve 600 milyon TL’lik ekonomik kayıp şeklinde olduğu ifade edilmektedir.*) büyük ekonomik kayıplara neden olduğu konunun uzmanları tarafından sıkça dile getirilmektedir.

Hal böyle olunca; Şeker Fabrikalarının Özelleştirilmesi kararının iyi düşünülmemiş, yerlilik ve millilik kriterine uygun düşmeyen bir karar olduğu izlenimi çıkıyor ortaya. Etrafımızın düşmanlarla çevrildiği ve ciddi anlamda beka sorununun yaşandığı coğrafyamızda güçlü olmanın yolu, gıda alanı ile birlikte yukarıda belirtilen stratejik alanlarda sergileyeceğimiz milli duruştan geçer.

Çorum Türk Ocakları olarak şeker Fabrikalarının özelleştirilmesinde de bu duruşu sergilemeliyiz diye düşünüyoruz. Yani geçmişte Türkiye Süt Endüstrisi Kumu ve Et ve Balık Kumlarının özelleştirilmesindeki hataları tekrar etmemeliyiz. Kaldı ki bu alanlarda yapılan hatalar yetkililerce de bu gün kabul edilmektedir artık. Yanlışı yanlışla düzeltmenin hiç kimseye faydası yoktur. Zaman ve ekonomik Kaybın dışında. Özellikle işsizlik oranının arttığı ülkemizde, söz konusu bu özelleştirme işsizlik oranının derinleşmesine sebep olacak ve toplumsal huzuru olumsuz yönde etkileyecektir. Yetkililerce özelleştirme kararının, bu gerekçeler doğrultusunda yeniden ele alınacağını umut ediyor ve kamuoyunu bilgilendiriyoruz.”