Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mehmet Akif Aras, MHP’nin 48. Kuruluş yıldönümü olduğunu belirterek, 48 yıldır ilkelerinden vazgeçmediklerini söyledi.

Aras, “Bu yolculuk; geçmişten günümüze kadar süren, 1969 yılı kışının 8-9 Şubatında, Adana'da kiralanan spor salonunda başlayan bir mücadelenin adımlarıdır” dedi. Mehmet Akif Aras, açıklamasında şunları ifade etti:

“Bu yolculuk; yufka yüreklilerle çetin yolların aşılmayacağını bilenlerin onurlu ve kararlı yürüyüşüdür. Vatanımızın insanına, toprağına, havasına, suyuna, dününe, bugününe ve geleceğine sahip çıkanların yürüyüşüdür.

Nereden bilinirdi ki, Türklüğe sevdalı milliyetçiler ile aziz milletinin kucaklaşması burada gerçekleşsin, sonsuza kadar yüreklerde yanan millet aşkı, Adana’daki spor  salonunda filizlensin.

Geride kalan kırk sekiz yıl kolay geçmemiştir. Tarih ve olaylar tanıktır. Kırk sekiz yıl, çiledir, çabadır, çalışmadır. Heyecandır, inançtır, sevdadır. Kırk sekiz yıl, yürektir, şuurdur, sabırdır. Kavgadır, mağduriyettir, mahkumiyettir. Kırk sekiz yıl, doğruluştur, uyanıştır, uyandırıştır. Toprağa düşmüş ülkü canların eseridir. Al bayrağın ardına düşmüş heyecanların eseridir. Üç hilalde gönlü kalmış, geri durduğu için gönül koymuş, karşılıksız sevmiş, incinmiş ama yüreğine gömmüşlerin anıtıdır.

Tükenmeyen tuzakların, bitmeyen oyunların, sonu gelmez tahriklerin ve kapanmamış bir milli mücadelenin devamıdır bu kırk sekiz uzun yıl. Partimizin 1969 yılında kuruluşu ile milliyetçilik, yalnızca bir aydın hareketi olmaktan çıkmış, Anadolu'da millet evlatlarının gönlüne yerleşerek hem siyasallaşmış, hem toplumsallaştırmıştır. Dokuz Işık olarak adlandırılan ilkelerimiz ile toplumun ve devletin her alandaki temel sorunları bir tanıma oturtulmuş ve çözüm yolları önerilmiştir.

BAŞBUĞUMUZ VE LİDERİMİZ PARTİMİZİ BUGÜNLERE TAŞIDILAR:

1980 sonrası süreçte cebren kesintiye uğrayan siyasal hareketimiz, kurucusu Alparslan Türkeş'le tekrar toparlanmış, Türk milliyetçiliği kaldığı yerden onun ve dava arkadaşlarının kılavuzluğunda yeniden yola çıkmıştır. 1997 yılında Başbuğumuzun vefatından sonra, Dr.Devlet Bahçeli hareketimizin liderliğini yapmaya başlamıştır. Liderimizin ve dava arkadaşlarımızın inanç ve azmiyle de partimiz bugünlere taşınmıştır.

Bugün partimiz, bütün yurtta teşkilatlanmış, geniş ve güçlü bir teşkilat yapısını, bu teşkilatı yönetecek kadrolarını ve karar mekanizmalarını oluşturmuştur.
İftiharla ve iddia ile söyleyebiliriz ki, Milliyetçi Hareket Partisi milliyetçiliğin bir şuur olarak taşlara nakşedildiği Orhun'dan günümüze kadar gelen ve yaşayan milliyetçilik fikriyatının son siyasi teşkilatıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi giderek kök salan siyaset anlayışı ile yurt çapında kalıcı, etkili ve büyüyen bir siyasal taban oluşturmuştur. Milliyetçilik ülkemizin tamamını kapsayan bir derinliğe ulaşmış, üç hilal milyonlarca vatandaşımız için kendilerini ve değerlerini geleceğe taşıyan yegâne sembol olarak benimsenmiştir.

Milliyetçi Hareket Partisi, bu konuda da taşıdığı misyon itibariyle, bir yandan temsilcisi olduğu milletin düşünen ve talep eden siyasi bir uzantısıdır. Diğer taraftan millet adına talep ettiği iktidar veya hükümet etme mekanizması ile devletin savunucusudur. Milliyetçi Hareket Partisi'nin siyaset anlayışının; öznesi insan, nesnesi devlet, yüklemi demokrasi, cümlesi ise millettir.

HAREKETİMİZ; MİLLETİN YANINDA, DEVLETİYLE
BERABER, CUMHURİYETİN KORUYUCUSU OLDU:

Milliyetçi Hareket, kendisini millet üstü görenlerin dayatmaları karşısında, her zaman milletinin yanında yer almıştır. Sözümüz millet, sevdamız devlet, sancağımız vatan olmuştur. Devletin bütünlüğü ile temel değerlerine yönelik tehlikeler baş gösterdiğinde de Cumhuriyetin nasıl korunması gerektiğini, dosta da düşmana da göstermiştir.

Kırk yıl önce başlayan bir mücadelenin bugün rahata ermiş olduğunu, karşımızdaki engellerin temizlenmiş bulunduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Milliyetçi Hareketin varlığından ve hedeflerinden rahatsızlık duyanlar bitmediği sürece, bizim de mücadelemiz elbette ki bitmeyecektir.

Bizim için asıl endişe kaynağı, Milliyetçi Harekete yönelmiş eleştiri ve dedikoduların, itham ve oyunların bir gün tükenmiş olmasıdır. Bizler yeter ki ileriye doğru yürümeyi sürdürelim, ihanet, eleştiri, fesat mutlaka arkamızdan koşarak gelecektir.  Gelmediği gün kendimizden şüpheye düşeriz.

Eğer bir gün, birileri partimizle uğraşmaktan vazgeçer ise, biliriz ki o gün Milliyetçi Hareket misyonunu ve vizyonunu kaybetmiş demektir. Uğraşmaya değmez bir siyasal kurum haline gelmiş demektir.

MHP, MİLLETİMİZİN AYAKTA KALMIŞ SON BURCUDUR:

Bizimle kim uğraşıyorsa, hâlâ sorumluluğumuz devam ediyor, millet düşmanlarına korku salıyoruz demektir. Onun için, dedikodular, fitne ve fesat hareketleri bizleri yıldırmaz, saldırılar bizleri korkutmaz. Bu hareketin gücüne asla ve asla sekte vurmaz. Olsa olsa bizlere doğru yönde olduğumuza dair güç ve fikir verir.
Milliyetçi Hareket yeni kırk yıllara doğru yol aldıkça, Türkiye'miz de, büyük Türk milleti de hep var olacaktır.

Arkamıza bakmadan hızla mesafe almak durumundayız. Yürümekten, koşmaktan ama yorulmamaktan başka seçeneğimiz yoktur. Zira; Milliyetçi Hareket, ağır tahribatlara rağmen Türk milletinin dimdik ayakta kalmış son burcudur. Milliyetçi Hareket, derin stratejik çatışmaların yaşandığı küresel yangın yerinde Türk devletinin son siperidir.

Milliyetçi Hareket, ölüm karşısında sınav vermiş bir kutlu dava olarak Türk milletinin ülkü yolunda son umududur, ve Milliyetçi Hareket, tahrip olmuş değerlerimizin ve yıkılmaya yüz tutmuş milli varlığımızın içinde milletinin ayakta kalmış son kalesidir.

KIRK SEKİZ YILIN DOĞRULARI, BUGÜN DE REHBERİMİZ:

Geçtiğimiz kırk sekiz yılın şerefli mücadelesi, gelecek kutlu yılları müjdelemektedir. Kırk sekiz yılın doğruları bugün de rehberimizdir. Ardımızda ecdadımızın hayır duası, yanımızda milletimizin desteği, gönlümüzde şehitlerimizin mübarek hatırası, gözümüzde Türklüğün gür meşalesi, üzerimizde Yüce Allah’ın himayesi vardır, inşallah da ilelebet var olacaktır.

Önümüzdeki daha nice yılların; devletimize, aziz milletimize, demokrasimize, siyasetimize, kutlu davamıza, Türk ve İslam dünyasına ve insanlığa hayır getirmesini diliyorum. Milliyetçi Hareket Partisi'nin daha nice şerefli yıllara aynı şevk, aynı heyecan, aynı coşkuyla ve aynı ruhla erişmesini temenni ediyorum. İnanıyorum ki, Cenab-ı Allah, Milliyetçi Hareket'e Türkiye'nin geleceğine sahip çıkma mücadelesinde yardımcı olacak, heyecanımızı, azmimizi ve emeğimizi karşılıksız bırakmayacaktır.

Partimizin kuruluşunun 48.yılı vesilesiyle, bir ülkü etrafında toplanmak için bizlere liderlik etmiş, ömrünü Türk-İslam ülküsüne adamış Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’e, hareketimizin aziz şehitlerine, ebediyete intikal etmiş bütün dava arkadaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, üç hilalin sonsuza dek dalgalanması dileğiyle, partimize nice kutlu yıllar diliyorum.”