Belediye Meclisi'nin bugün yapılan Eylül ayı toplantısında Ulu Cami bahçesinde ağaçların tamamının kesilerek ortadan kaldırılması tartışıldı.
Tarihi caminin bahçesinde 3 milyon lira maliyetle çevre düzenlemesi yapılması için Vakfılar Bölge Müdürlüğü ile protokol yapılması teklifi ek gündem maddesi olarak kabul edildi.
AŞGIN'DAN ÖNCE ELVAN ZORLU KONUYA GİRDİ
Gündem dışı söz alan AK Parti Meclis Üyesi Elvan Zorlu, Çorum'da su ve şehir içi ulaşım ücretinin çevre illerin çok altında olduğunu, milyonlarca lira zarar edilmesine rağmen 2024 yılında hiç zam yapmadıklarını söyledi.
'BAŞKAN'IN YAPACAĞI BİR ŞEY YOK'
Son 10 gündür sosyal medya ve basında Ulu Cami bahçesindeki ağaçların kesilmesinin gündem olduğunu hatırlatan Zorlu, "Bu konuda Başkan'ın yapacağı bir şey yok. Anıtlar Kurulu'nun bir yıl önceki kararı, bir yıl erteleme ile hayata geçirilmiştir. Ağaçların hastalıklı olması ve tarihi caminin yapısına zarar vermesi nedeniyle yerlerinden kaldırılmıştır. Alınan ağaçların yerine uygun, daha güzel ağaçlar dikilmiştir, gidip görülebilir. Eski stadyum yerinin betonlaştırılmayarak yüzlerce ağaç dikilmesi bir örnektir." ifadelerine kullandı.
AŞGIN, 'ZAM YAPMADIK, SÖZÜMÜZÜ TUTTUK'
Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın ise "Tarife Komisyonu kararı var. Biz 14 aydır toplu ulaşım ve suya zam yapmadık. Ve 2024 yılı sonuna kadar yapmayacağız dedik. Halil İbrahim Aşgın ve ekibinin sözü senet olsun dedik. Çevre illerin çok altında fiyatlandırma yaptık ve zarar ediyoruz. Sözümüzün arkasındayız. Su ve ulaşıma zam yapmayarak dar gelirli hemşehrilerimizin bütçesine destek verdik." dedi.
AĞAÇLARI KESTİ, PEKİ NE DEDİ?
Daha sonra Ulu Cami bahçesindeki ağaçların tamamının kesilerek ortadan kaldırılmasına yönelik tepkilere cevap veren Aşgın, sinevizyon eşliğinde tarihi caminin eski ve yeni görsellerini paylaştı, iddialara karşılık verdi.
Başkan Aşgın, Ulu Cami’nin eski, şimdiki hali ve tamamlandığında ortaya çıkacak haliyle ilgili görselleri sundu.
Aşgın, Belediye’nin ağaç katliamı yaptığı iddiasına Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün talep yazısı, teknik inceleme raporları ve Ankara Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun kararlarını gerekçe göstererek kendini savundu.
150-200 yıllık ağaçların kesildiği iddiasını da yalanlayan Aşgın, Ulu Cami’nin 1950’li yıllara ait fotoğrafları paylaşarak ağaçların kendi yaşında olduğunu vurguladı.
Kökleri en fazla 8 metre uzadığı belirtilen diş budak ağaçlarının cami duvarlarına 8 metreden daha uzak olduğu halde kesildiği yönündeki iddiaya da cevap veren Aşgın, tarihi yapıya en uzak ağacın 6 metre mesafede olduğunu ifade etti.
Aşgın konuşmasında özetle şöyle dedi:
BUGÜNE KADAR NİYE BEKLEDİ?
"Ulu Cami meselesine gelince, eleştirileri çok samimi bulmadım. Siyaseten eleştiriler olarak düşündüğüm için cevap vermedim. Bir telefon kadar yakın olduğum kişilerden bana soran olmadı. Asıl iş bitince güzellik ortaya çıkacak. Camiye zarar vermeyecek şekilde çınarlar dikildi. Meydanımız da camimizle bütünleşmiş oldu. Herkes konuştu, biz dinledik sadece. Açıklama yapanların amacı hakikat değildi. Bizim amacımız hakikat ve tüm değerlerimizi ortaya çıkarmaktı. Onun için cevap vermedik. Toplam alanı 14 bin 500 m2 planladığımız bir meydan. Meydan ve Ulu Cami'yi birleştiren bir giriş daha yapılıyor. Halkbank ve Ziraat Bankası vardı, onları yıktık. Ağaç sevgisi olanlara söylüyorum. Bahçeye, çınar hatta zeytin ağacı bile diktik. Gece ışıklandırması ile tarihi dokuyla bütünleştirdik. Anıtlar Kurulu kararıyla bu işlem yapıldı. Arkadaşlarımıza Cuma namazını Ulu Cami'de kılacağımızı söyledim. İki saat orada bekledim. Hemşehrilerimizin hayır duaları ve teşekkürlerini aldım. Cumartesi yine gündüz ve akşam Ulu Cami'deydim. Yine teşekkür aldım. Bizim tek işimiz hakkın ve halkın rızasıdır. Şov yapanlar işine baksın. 1950'lerde caminin etrafında bir ağaç gösterin. Anıtlar Kurulu ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü kararları var. Belediye asla ağaç katliamı yapmadı. Vakıflar Bölge Müdürlüğü hastalıklı ağaçların binanın temeline ve siluetine zarar verdiği gerekçeleriyle gereğinin yapılması için Anıtlar Yüksek Kurulu'ndan onay istedi. Kurul bizden gereğinin yapılmasını ve tüm ağaçların kaldırılmasını talep etti.
SÖYLENENLER HAKİKAT DEĞİL
Biz kurula rağmen kararı uygulamayabilirdik. Ama Vakıflar bir firma aracılığıyla camideki ağaçları kaldırabilirdi. Biz risk alarak, siyaset düşünmeyerek, haksız yere eleştirileceğimizi bile bile Ulu Cami'ye sahip çıktık. Ağaç katliamı haksız, hadsiz ve mesnetsizdir. Belediye camisine, tarihine ve çevre düzenlemesine sahip çıkmıştır. Ağaçlar 150-200 yıllık iddiası ortaya atıldı. Amaçları üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Bari söylediğiniz hakikat olsun.
Ağaçlar 150-200 yıllık iddiası var. Gerçek olan oradaki ağaçlar bizimle yaşıt. Hele akademik bir dille açıklama yapan arkadaş var. Güya işi biliyorsun. Ama hakikat senin söylediğinden çok uzak.
BİR GÜN ÖNCE AÇIKLAMA YAPTIK
Kamuoyu bilgilendirmedi iddiası var. Halil İbrahim Aşgın inanmadıığı bir şeyi yapmaz. İnandığı şeyi halkına söyleyip yapar. Arkadaşlara Vakıflar ve Anıtlar Kurulu kararlarını uygulayacağımızın talimatını verdim. Kurul kararını medyaya gönderdik. Herhangi bir işlem yapmadan, bir gün önce bilgilendirme yaptık. Biz arkadan iş çevirmeyiz. Delikanlı adamlarız. Siyasi sorumluluğu varsa kabul ediyoruz. Bu şehre sahip çıkiyoruz.
ELEŞTİRİLERE 'YALAN' DEDİ
Bu da başka yalan ve iddia. Bütün tarihi camilerin bahçesinde ağaçlar varmış. Hiçbir şey bilmiyorsan Google'a gir. Yapamıyorsan ben sana gösteririm. Tarihi camilerin yakınlarında ağaç var mı, yok mu bak. Ağam böyle söylüyor. Selimiye Cami, Mevlana Cami, Ortaköy Cami, Süleymaniye Cami, Fatih Cami, Teşvikiye Cami, Diyarbakır Ulu Cami bir tane dışbudak gösterin ya... Otobüs tahsisi benden, gidelim tarihi camileri gezelim, öyle hadsiz konuşma yok.
'BÖYLE DEVAM' MESAJI VERDİ
Herkes bizi de biliyor, onları yazanları da biliyor. Herkes bizim medeniyetimize, Çorum'a aşkımızı biliyor. Velipaşa Hanı, Arasta, Kale, Çöplü Çarşısı'nda neler yaptığımızı biliyor. Koca koca binaları yıktığımızı, meydanlar oluşturduğumu herkes biliyor. Herkes onları da biliyor. İnandığımız yolda, bildiğimiz yolda bu şehri yılmadan usanmadan ilmek ilmek dokumaya devam edeceğiz."
CHP: 'HER ZAMANKİ GİBİ ŞOVUNUZU YAPTINIZ'
Aşgın'ın konuşması üzerine söz alan CHP Meclis Grubu Başkanı Arslan Kaya, "Her zamanki gibi şovunuzu yaptınız. Ben daha önce yaptığım açıklamamda, sadece ağaçların kesilmesini eleştirdim. Ulu Cami bahçesindeki Mavi Selvileri niye kestiniz? Onlar korunabilirdi. Ağaçların yaşı konusunda da 30 yıllık ağaç diyorsunuz. O zaman da 30 yıllık ağaç dikilmişti. Yaptığınız restorasyona teşekkür ederiz, ama ağaçlar için eleştirilerimizin ve sözlerimizin arkasındayız."
CHP'li bir üye de, "Camiler olduğunda her zaman başkalarını suçlama huyunuz var. Meclis'te bir cami sizin tarafınızdan yıkılmasını tartıştık. Hemen CHP zamanında yıkılan camilerden bahsetttiniz. Bu tür şeylere Google'a danıştığınızda CHP hakında sağlıklı bilgilere ulaşırsınız."dedi.
AĞAÇ KESME KARARI VEREN KURUM ÇEVREYİ DÜZENLESİN
CHP'li üyeler ayrıca, Ulu Cami bahçesinde Vakfılar Bölge Müdürlüğü ile protokol imzalanarak 3 milyon lira maliyetle çevre düzenlemesi yapılması teklifi üzerine de, "Madem ağaçları Vakıflar Bölge Müdürlüğü kararı ile kestiniz, o zaman çevre düzenlemesini de onlar yapsın" diye konuştular.
Başkan Aşgın da,"Biz sizinle aynı kanaatte değiliz. Biz daha fazlasını hacrayalım. Ulu Cami kırmızı çizgimiz, ecdad yadigarımızdır. Her yere para harcayan belediye, ecdat yadigarına gerekeni yapacaktır." diye karşılık verdi.
Bu arada Meclis toplantısı devam ederken Belediye Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nce Başkan Aşgın'ın açıklaması ve görseller yerel basına gönderildi.
İşte o açıklama:
“Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün yürüttüğü Ulu Cami restorasyon çalışmalarının bir aşaması da çevre düzenlemesidir. Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün talebi ile Ankara Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından ile Ulu Cami bahçesinde ömrünü tamamlamış hastalıklı, cami beden duvarları ile temeline zarar veren ve cami siluetini bozan ağaçların kesilmesine karar verilmiştir.
'TEKNİK RAPOR UZMANLARCA HAZIRLANDI'
Uzman kişilerin yaptığı inceleme sonucu Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün hazırladığı teknik rapor doğrultusunda Ankara Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu heyeti; 04 Temmuz 2024 tarihli birinci toplantısında ve Çorum’da yerinde yaptığı incelemenin ardından 29 Ağustos 2024 tarihli ikinci toplantısında aldığı kararlarla Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün talebini onaylamıştır. Dolayısıyla hem yapı, hem de ağaçlar için en doğru çözüm, uzmanlar tarafından yapılan değerlendirme sonucunda belirlenmiştir.
'BU ÇALIŞMAYA NEDEN DÂHİL OLDUK?'
Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarihi yapıyı korumak amacıyla cami bahçesinde gerekli düzenlemeyi yapmak üzere kuruldan izinleri almıştı. Çorum Belediyesi olarak biz bu çalışmaya dâhil olmasaydık bile, Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından ihaleye çıkarılarak dışarıdan bir firmaya yaptırılacaktı. Buna asla gönlümüz razı olmazdı. Bizim imkanlarımız varken, ecdat yadigarı camimizin çevre düzenlemesini müteahhit firmanın eline bırakamazdık. Biz azami hassasiyetle, şehrimizin tarihi dokusuna yakışacak bir çevre düzenlemesi için bu çalışmaya talip olduk.
'KOLAY OLANI DEĞİL, ZOR OLANI SEÇTİK'
Biz kolay olanı değil zor olanı seçtik, elimizi taşın altına koyduk. Siyaseten eleştirileceğimizi bile bile, bazılarının bizi haksız yere yıpratmaya çalışacağını bile bile bunu yaptık. Günü kurtarmak yerine camimizin ve şehrimizin yarınlarını düşündük. Tarihi camimiz zarar görmesin, bizden sonraki nesillere bu mirası tarihi dokusuna en uygun bir şekilde taşıyalım diye bu çalışmaya dâhil olduk.
'ÇEVRE DÜZENLEMESİNE 3 MİLYON TL’LİK KATKIDA BULUNUYORUZ'
Çorum Belediyesi olarak Ulu Camimizin çevre düzenlemesine yaklaşık 3 milyon TL’lik bir katkıda bulunuyoruz. Tarihi yapılarımızın adeta yeniden hayat bulduğu, gün yüzüne çıktığı çok güzel bir meydan ve cami bahçesi çevre düzenlemesini şehrimizle ve hemşehrilerimizle buluşturmuş olacağız.
'ABDESTHANE VE LAVABOLARI YENİLEDİK'
Çorum Belediyesi olarak yaklaşık 7 ay önce de, Ulu Camimizin lavabo, şadırvan ve abdesthanelerini de yenilemiştik. Yaklaşık 1 milyon 300 Bin TL’ye mal olan bu çalışmamız kapsamında lavabo ve şadırvanların tüm taş mermer yüzeylerini yeniledik. Ayrıca çürüyen ve yıpranan sac motiflerin yerine Selçuklu motifleri yaptık, ahşap yüzeyleri temizleyerek boyadık, tuvaletlerin mermer tezgâhları ve bataryalarını da değiştirilerek tarihi camimize yakışır hale getirdik.
'CAMİ, ASLINA UYGUN GÜZELLİKLERİ ORTAYA ÇIKTI'
Tokat Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün çalışmalarıyla, Çorum Belediyemizin de önemli destek ve katkılarıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve çevre düzenlemesiyle birlikte camimizin aslına uygun tüm güzellikleri yeniden ortaya çıkmış durumdadır. Yapacağımız yeni bir çalışma ile camimizin kıble tarafından, güney doğu kısmından yeni bir giriş kapısı açarak tarihi meydanımızla Ulu Camimizi buluşturacağız.. Yaptığımız tüm bu çalışmalarla tarihi camimizi şehrimize yakışır hale getirmiş olacağız. Bu konuda camimizin, cemaatimizin ve hemşehrilerimizin de memnuniyetini görmek bizleri mutlu etmiştir.
'ŞEHRİMİZİN KALBİNİ YENİDEN AYAĞA KALDIRDIK'
Saat Kulesi'ne bakan işyerleri ve Çöplü Arastamızda yaptığımız cephe sağlıklaştırma çalışmalarımızla, Velipaşa Hanımız, Saat Kulemiz, tarihi Belediye Binamız ve dikiciler arastamızla birlikte oluşturduğumuz tarihi şehir meydanımızı Ulu Camimizle buluşturmuş olduk. Şehrimizin tam kalbinde, tüm tarihi yapılarımızı yeniden ayağa kaldırdık. Tarihi meydanımızda başta bankalara ait binalar olmak üzere birçok beton yığını kaldırıp yerine asırlarca yaşayacak çınar ağaçları ve barışın sembolü zeytin ağaçları diktik. Ulu Camimizin etrafı tıpkı geçmiş zamanlarda olduğu gibi muazzam bir tarihi meydanla hayat buldu. Ecdat yadigârı her bir yapı, Tarihi Çorum Meydanının müstesna bir parçası olarak gün yüzüne çıkmış durumdadır. Çorum’umuzu şehircilik anlamında asli kimliğine kavuşturmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”
Açıklamadaki "ağaçlar caminin silüetini bozuyor" cümlesi yapılan işi yeterince açıklıyor. Şovla bu yanlışın üstü kapatılamaz. Ağaç silüet bozmaz, güzelleştirir!
"Zarar vermeyecek şekilde çınar" diktik demiş bir de... Hakkaten bu kadar aptal yerine koyulmaz insan. E demezler mi adama bu çınarı da "silüeti bozana kadar" büyütüp sonra kesecek misin a yavrum diye... Açıklama diye yazdıkları metni de okumuyorlar.. Şöyle hassas bir işi paldır küldür yapıp hesabını 10 gün sonra vermek de çok şey anlatıyor zaten..
Beğen (3) Beğenmedim! (3)O ağaçların hepsinin hastalıklı olduğunu düşünmüyorum. Madem rapor doğrultusunda kestin raporu kamuoyu ile hemen paylaşabilirdin. Niye 10 gün bekledin açıklama için çünkü egon tavan yaptı kimseyi umursamıyorsum
Vakıflar bölge müdürü arkadaşın değil mi? Anıtlar kurulunu kim atama yapıyor. İktidar bensem dediğimi onaylatırım mantığıyla iş yaptınız
İnşAllah başkan camiyi yıkmaz
10 gün sonra mı aklın başına geldi. Sen kendini uyanık mı sanıyorsun. Paylaştığın belgelerde bile çelişki var. 4 Temmuz'da YIKIM KARARI alınmış. Ortada ağaçların temele verdiği zararın raporu yokken. Tepkiler üzerine rapor almışsınız. Onun tarihi ise 29 Ağustos. Önce yıkım kararı alınmış, sonra rapor alınmış. (Ağaçlarda 28 Ağustos'ta kesildi.) AŞKLA yalan söylemeye devam. Bu kibir, ego seni bitirecek.
Yanlış yaptık demek çok mu zor. İnsanların gölgesini aldık. Önündeki park akşemettin dahil oturmayın kardeşim diye gölge bırakmadık demek çok mu zor.
Bir vatandaş olarak ağaçların kesilmesini doğru bulmuyorum.
Nereniz doğru ki işiniz doğru olsun.
yörü git lan.....
Beğen (0) Beğenmedim! (1)