Özgür Der Çorum Şubesi Başkanı Murat İslam, mazlumun yanında zalimin karşısında savaşan askerlerin ümmetin iftiharı olduğunu açıkladı.

Rus hava kuvvetlerinin saldırısı sonucunda İdlip’te otuz üç askerin şehit olması hepimizi yasa boğdu, kahrolduk.

Resmi makamlar şimdilik doğrudan Rusya’yı değil, Esad rejimini suçlasa da bu kalleş saldırının baş sorumlusu Rusya’dır.

Rabbimiz bu kardeşlerimizi mazlumlar için zalimlere karşı verdikleri savaş sebebiyle kendi katında lütfuyla mükâfatlandırsın ve şahadetlerini kabul etsin.

RUSYA TÜRKİYE’YE MUSİBETTEN BAŞKA BİR ŞEY GETİRMEYECEKTİR

Son saldırı da gösterdi ki Rusya’nın Suriye’deki hedefleriyle Türkiye’nin hedefleri aynı değildir ve hiçbir zaman da olmadı zaten... Türkiye’nin Rusya ile yaptığı ittifakın özünde ne anlam ifade ettiğini ve bundan sonra yapılacak anlaşmaların nasıl sonuçlar üreteceğini anlamak için, birazcık olsun tarihe bakmakta yarar var.

Biz Suriye’de verilen mücadelede ABD ve Avrupa’ya güvenmiyoruz ama Rusya ve İran’a olan güvensizliğimiz daha fazladır.

Adeta pusu kurarak askerlerimizi hedef alan Rusya’nın bu acımasız tavrına rağmen, özellikle yandaş medya marifetiyle öylesine zehirli bir algı operasyonu yapılıyor ki, Putin’e en küçük bir eleştiri yapmak bile “emperyalistlerin adamı” olmakla eş değer görülebiliyor.

RUSYA’YA SURİYE’YE GETİREN İRAN’IN MEZHEPÇİ POLİTİKALARIDIR

İdlip’de ki son durum ve bu saldırıların en önemli müsebbiplerinden biride hiç kuşkusuz İran’dır. İran’ın mezhepçi bölgesel politikaları yüzünden Rusya tarih boyunca sıcak denizlere inme stratejisini gerçekleştirmiş oldu.

Türkiye ise başından beri Suriye direnişini destekledi, gelinen noktada askeri varlık olarak da Suriye’de bulunuyor ve Rusya ve İran ile de karşı karşıya kalmıştır.

İdlib Suriye’nin kan gölüne çevrilmesi senaryosunun son halkası olmuştur. Esed ve destekçilerinin Türkiye’nin gözlem noktalarını muhasara altına alarak ve askerleri vurarak Türkiye’yi sıkıştırabileceğini düşünmüş ancak yanılmıştır.

Türkiye yaptığı saldırılarla Esed’in yalnızca askerlerini değil, kimyasal silah, varil bombası ve füze tesisleri ile mühimmat depolarını ve askeri hava alanlarını da imha etmektedir.

TÜRKİYE’DE ESED, İRAN VE RUSYA ADINA ÇALIŞAN CİDDİ BİR MUHALEFET VAR

‘İdlib’de ne işimiz var?’ diyen muhalefeti de kınıyoruz. Bu tutum ve açıklamalardan Türkiye’de esas meselenin muhacir meselesi olmadığını, salt bir muhalefet mantığıyla Esedçilik yapıldığını görüyoruz.

Rusya adına Esed adına, İran adına Türkiye’de utanç verici faaliyet yürütenlerden de haberdarız. Putincilik ve Esedçilik yapanların Rus ve Esed askerleriyle cehennemde buluşacaklarını da gayet iyi biliyoruz.

Biz bugün olduğu gibi yarında barbarların, zalimlerin, ırkçıların yanında değiliz, bilakis mazlum ve mustazaflarla birlikteyiz.

Hayatını kaybeden asker ve mücahitlerin boş yere ölmediğini biliyoruz!

Yıllardır zulme direnen Suriyeliler ve onlara kol kanat geren askerler ile iftihar ediyoruz.

İdlib’de şehit olan askerler için Allah’dan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.”