Çanakkale’yi doğru anlamak

Hitit Akademi Derneği Başkanı Hitit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi...

18 Mart 2015 Çarşamba 10:53
Çanakkale’yi doğru anlamak


Hitit Akademi Derneği Başkanı Hitit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi. Dr. Zekeriya Işık, Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıldönümü nedeniyle açıklama yaptı.


İşte Çanakkale’ye doğru anlamak’ başlıklı o açıklama


“Tam bir asır önce bugün sadece Anadolu, İstanbul ve Rumeli’de değil bütün İslam dünyasında hatta asırlardır sömürge altında olan diğer ülke ve toplumlarda büyük bir sevinç ve heyecan yaratan bu küresel ölçekli şanlı zafer, vatanı ve imanı kurtarmış olmanın haklı gururyla büyük bir coşku yaratmıştı.


Çanakkale böylece sadece ulusal, bölgesel, küresel anlamda dünya tarihine yön veren mühim bir hadise olarak kalmamış menşei asırlar öncesine dayanan Batı’nın Doğu’yu tahakkümü altına alma, Doğu’yu yeniden medeniyet sahasının bir parçası haline getiren İslam’ı ve onun tek siyasal organizasyonu olan altı asırlık Osmanlı İmparatorluğu’nu tasfiye etme girişimlerini de geçersiz kılmıştır. Anlaşılacağı üzere bugün altını kalın çizgilerle çizmemiz gereken en önemli hususlardan bir tanesi resmin bütününe işaret eden yerel olmaktan çok küresel bir perspektifle hadiseye yaklaşılması gereğidir.


Altı çizilmesi gereken diğer bir hususta maalesef zaman zaman hamasi duygularla geçiştirdiğimiz ve bir asır geçmesine rağmen bilgilenme, aydınlanma düzleminde meseleleri layıkıyla ele alamadığımız “Çanakkale Şehidlerini Anma Etkinlikleri” menüsüne artık bu tip organizasyonları olabildiğince eklememiz gerektiğidir. Çanakkale zaferi yakın tarihimizden bu günlere durmadan birlik, bütünlük, kardeşlik, yardımlaşma, dayanışma, vatan, bayrak, din, namus gibi temel noktalar zemininde birlikte yaşama ve mücadele etme azmi ve ruhu üfleye dururken söz konusu hamasiyetçi yaklaşım bu durumu dahi layıkıyla idrak edemememize yol açmaktadır. Çünkü herkesin duygularını zenginleştiren hamasiyet kaynakları aynı değildir. Aslında farklılıkları olan bir Çanakkale anlayışı ve algısının oluşmasında bir yere kadar bir mahzur olmamakla birlikte bu farklı algıların yer yer bir tefrikaya kadar gidebilmesi işte burası çok vahim ve bir o kadar da düşündürücüdür. Mesela şehitlerin hangi şehirden geldikleri ve şehit sayılarının yok o kadar değil de bu kadar olması gibi hadiseleri tarihsel ve knjoktürel mecrağından bağımsız olarak ele alan bir takım değerlendirmeler olayların akademik düzlemde ele alınmamamasından kaynaklandığı gibi şu ana kadar böylesi bir perspektifin henüz oluşturulamadığını göstermesi açısından da son derece önemlidir.


Oysaki Çanakkale, asırlar önce dünyaya yeni bir kardeşlik hukuku tanımlaması getiren ve onu pratiğe dökerek canlı bir organizmaya çeviren Hz. Peygamber’i selamlamakta ve onun sünnetiyle hareket edilerek ulaşılan bir zaferi haykırmaktadır: “Müminler ancak kardeştirler”. Oysaki modern insan bugün aynı soydan gelmenin hatta aynı anne ve babadan doğmuş olmanın bile kardeşlik için yetmediğini, yetemeyeceğini oldukça vahim ve kesif yaşam örnekleriyle bize sunmaktadır.


Çanakkale ise Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Abhaza vs. bütün şehitleri yanyana, üstü üste gömülen topraklarında koyun koyuna bir asırdır misafir etmekte ve kardeş olmanın daha esaslı bir yolu olduğunu bütün insanlığa haykırmaktadır. İşte o yol kanların bir birine karıştığı, çatılı kemiklerin bir birine geçtiği  ilahi ve ruhani bir motivasyonla aynı siperden aynı mezara gidildiği insanlık tarihinin ender görebileceği bir kardeşlik yoludur. İşte bugün bütün zorluklara fakirleştirmeyi, dağıtmayı, parçalamayı ve mecbur etmeyi amaçlayan tuzaklarla dolu projelere rağmen milletimizi ayakta tutan bu pratiğe dökülmek suretiyle kanıtsanmış olan yüksek ruhtur.


Nihayetinde bir asır önce bu günlerde küresel bir projenin operasyonel uygulamalarından birisi aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin büyük iman, azim ve cesaretleriyle zaafa ve hayal kırıklığına uğratılmış, bundan sonrası için bizlere büyük bir cesaret ve özgüven aşılamış, imanımızı tazeleme fırsatı vermiştir. Onlara ne kadar minnet duysak, bize canları pahasına emanet ettikleri bu aziz vatana, onların korudukkları ve kurdukları bu devlete gece, gündüz demeden ne kadar çok adanmışlık ruhuyla, birlik bütünlük ve dayanışma bilinciyle hizmet etsek azdır. Bütün şehitlerimize ve ahirete intikal eden gazilerimize Allah’tan rahmet diliyor, hangi zamanda hangi savaş ve mücadelede olursa olsun hayatta olan gazilerimize hayırlı ve uzun ömürler diliyor, Rabbimden Çanakkle’yi merak ederek, okuyarak, öğrenerek ve idrak ederek anlamayı bizlere nasip etmesini niyaz ediyorum."



Son Güncelleme: 18.03.2015 10:56
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.